Yer, Beyaz Saray... ABD Başkanı Donald Trump, ABD'deki kolej ve üniversitelerde görev yapan siyahi dekan ve müdürleri ağırlıyor. Tam o sırada bir kadın koltuğun tepesine çıkıyor, ayaklarını bacaklarının altına alıp telefonuna bir şeyler yazıyor.
Sanki evindeymiş gibi rahat hareket eden bu kadın, ABD Başkanı Donald Trump'ın başdanışmanı Kellyanne Conway'in ta kendisi.
Son iki gündür ABD'de ve dünyada bu fotoğraf konuşuluyor. Sosyal medyada 'Bir danışman nasıl böyle rahat hareket edebilir, yaptığı saygısızlık' diyenlerin sayısı fazla. Aslında bu fotoğrafın öncesinde çekilmiş bir kare daha var. Orada Conway, Trump ve konuklarının fotoğrafını çekiyor. Tartışılan karede ise Conway muhtemelen az önce çektiği fotoyu telefonundan sosyal medyada paylaşmaya uğraşıyor. ABD medyasında ve en önemlisi sosyal medyada bu olay öncesiyle görülse belki bu kadar tartışılmayacaktı.
Ama ABD medyası, gözünü kırpmadan söylediği yalanlar ve demogojileri büyük tepki çeken, Trump'ın en büyük manipülatörü Conway'i kendi silahıyla vurmaktan çekinmedi. Doğrusu Conway'in de bu durumu pek taktığı yok; atı alan Üsküdar'ı geçti, artık o söylediği tüm yalanlara rağmen koskoca ABD Başkanı'nın başdanışmanı. Ve en önemlisi fotoğraftaki rahat hali onu daha karizmatik ve güçlü yapıyor.
Peki, kim bu Kellyanne Conway? 1967 doğumlu. New Jersey'de büyüdü. Washington, D.C.'de Trinity College'da okudu.
Oxford ve George Washington üniversitelerinde siyaset ve hukuk eğitimi aldı. 1982'de New Jersey'de güzellik yarışmasını kazandı. 2001'de avukat George T. Conway ile evlendi ve dört çocuk sahibi oldu. Conway, kariyeri boyunca hep siyasetin içinde oldu; araştırmalar yaptı, seçmenin nabzını tuttu, seçim kampanyaları düzenledi, aktivist oldu. ABC, CBS, NBC gibi önemli TV kanallarında yorumcu olarak ekrana çıktı.
Conway'in asıl uzmanlık alanı ise ABD'deki kadın seçmenler.
Onlar hakkında yazdığı 'What Women Really Want: How American Women Are Quietly Erasing Political' kitabı büyük ilgi gördü.
Asıl ilginç olan ise Conway, 2016 ABD Başkanlık Seçimi öncesinde Trump'ın Cumhuriyetçi Parti'den rakibi Ted Cruz'u destekliyordu ve Trump'ı eleştiren konuşmaları vardı. Ama Trump, Conway'deki cevheri keşfetmişti. Cruz adaylıktan çekilince Conway'a kendi ekibine katılması için teklifte bulundu. Conway de bu fırsatı iyi değerlendirdi.
Trump'a seçim kazandıran stratejilerde Conway'in de büyük emeği var, bunu bizzat Trump da söylüyor. Trump'ın göreve başlama törenine katılımcı sayısının Obama'nınkinden 1 milyon fazla olduğunu söylediği açıklaması ve bunun yalan çıkması üzerine Conway'in "Bunlar yalan değil, alternatif gerçeklerdir" demesi ise siyaset tarihine yeni bir terim kazandırmıştı.
Meşhur fotoğrafa dönecek olursak... Rahat tavrı eleştirilse de Kellyanne Conway; ne istediğini bilen güçlü bir kadın ve alışılmadık bir baş danışman portresi çiziyor. Dünyanın birçok ülkesinde siyasi liderlerin danışmanları genelde az gülen, hep perde arkasında duran, çok ciddi, kameraların önünde hazırolda duran portreler çizerler.
Peki, bir siyasi lider için Conway gibi rahat hareket eden mi, yoksa kendisinden korkan bir danışman mı daha faydalı olur? Bence rahat bir danışman daha özgür olur, bu özgürlük siyasi liderin egosunu biraz olsun törpüler. Rahatlık, özgür düşünceyi ve yapıcı eleştiriyi de beraberinde getirir.