Ünlü isimlerin ilginç hikayelerine yer verdiğim köşemde bu hafta oyuncu Doğa Rutkay'ın çocukluk yıllarına gidiyoruz... Güzel oyuncu, Ankara'da dünyaya geldi. Anne ve babası ayrıldıktan sonra da hareketli bir çocukluk dönemi geçirdi. Annesi Nuran Hanım, hiçbir zaman bu ayrılığı hissetmesini istemedi ve hayatını kızının mutlu büyümesine adadı...
Babası Rutkay Aziz, o dönem kızından ayrı kalmamak için Ankara Sanat Tiyatrosu'nda ona da rol verdi. 6 yaşında ilk kez tiyatro sahnesine çıkan Rutkay, unutulmaz deneyimler yaşadı. Çocukluğu dönemin en ünlü isimleriyle birlikte geçti.
'DEKORLARI YERDİM'
Ünlü oyuncu, o yıllara dönüp baktığında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Tiyatro kulislerinde büyüdüm. Yaşıtım olmadığı için en iyi arkadaşlarım; Altan Erkekli, Cezmi Baskın, Şebnem Gürsoy'du. Şahane bir çocukluk geçirdim. Orada yaşadığım her an benim için çok özel ve güzeldi. Büyüyünce ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha anladım."
O günlerde sahnede alkış almayı çok seven Rutkay, oyun bittiğinde defalarca çıkıp seyirciye selam verdiğini söylüyor: "Benim için oyun gibiydi. Çok keyif alırdım. Alkış olunca defalarca sahneye çıkıp inerdim. Ayrıca oyunda dekor olarak kullanılan köfte patatesleri gizlice yiyordum. 'Yine mi yedin dekorlarımızı, burada sadece 2 köfte kalmış' deyip gülüyorlardı."
Rutkay, daha sonra okula odaklandı. Oyunculuk aklından çıktı. Asıl ilgi alanı tarih ve arkeolojiydi. Hatta üniversite sınavına girdiğinde arkeolog olmak istiyordu. Ardından oyunculuk macerası yeniden hayatına girdi. Rutkay, o günleri şu sözlerle özetliyor: "Arkeolog olmak istiyordum ancak puanım tutmayınca ortada kaldım. Sonra 'Acaba tiyatrocu olabilir miyim, sınavlara gireyim mi?' diye babama sordum. Ancak babam 'Beni hiç ilgilendirmez. Eğer yeteneğin varsa girip bakarsın' dedi. O dönem beni sınava Altan (Erkekli) ağabey çalıştırmıştı."
Güzel oyuncu, babasının Rutkay Aziz olduğunun anlaşılmaması için sınavlara annesinin soyadıyla başvurdu. Rutkay, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Babam zaten konservatuvar sınavlarına gireceğimi söyleyince duruma hiç karışmamıştı. O da bir torpil durumu olmasını asla istemezdi. Ben de babamın soyadını kullanmadan sınava girdim. Çünkü o zaman sen Rutkay Aziz'in kızısın diyebilirlerdi. Bunun önüne geçmek için annemin soyadını kullanıp Doğa Duru olarak başvuru yaptım. Sınava girdim. İlk aşama genel kültürdü ve ben çok yüksek bir puanla geçmiştim. Ardından da sahnedeki performansımı beğendiler ve hemen kabul ettiler."
BAŞTA DİZİ TEKLİFLERİNİ HEP REDDETTİM
Konservatuvarın son senesinde birçok kişiye rol teklifleri geldi ancak Doğa Rutkay'ın aklında hep tiyatro sahnesinde yer almak vardı. Ekranda yer almayı o dönemler düşünmüyordu. Hatta okula bir dizi seçmesi için geldiklerinde "Ben istemiyorum" demişti. Ancak defalarca gelip kasta çok uygun olduğunu söylediklerinde o da bir anda kendisi dizi setinde buldu. Rutkay, "Konservatuvar eğitimim boyunca hep 'Ben tiyatrocu olmak istiyorum' diyordum. Bir sürü dizi teklifi geldi, kabul etmedim. Sonra rahmetli Osman Yağmurdereli'nin bir projesi vardı ve o beni ikna etti. Oynadığım karakter Layla çok tuttu. Bir hafta sonra herkes beni sokakta Layla diye çağırıyordu. Ama tiyatrodan hiç kopmadım. Her dönem tiyatro sahnesinde yer almaya özen gösterdim" diyor.