Bundan tam 100 yıl önce 'Batmaz' denilen, dünyanın en büyük yolcu gemisi Titanik, sulara gömüldü. Beraberinde 1500 yolcuyu da ölüme sürükleyerek...
National Geographic hafta boyunca Titanik'le ilgili pek çok belgesel yayınladı. Titanic filminin yönetmeni ve batığa yaptığı dalışlarla ünlenen macera adamı James Cameron'un hazırladığı Titanic: James Cameron ile Son Söz de bunlardan biriydi. Ama ne yalan söyleyeyim, beni en çok şaşırtan ve etkileyen Bob Ballard: Titanic'in Sırrı belgeseli oldu.
Titanik'in enkazını okyanusun 4 kilometre dibinde bulan ünlü kaşif, meğer bu çalışma için ABD Donanması'na 'rüşvet' vermiş!
Dalışın finansmanı için görüştüğü amiral, Ballard'a bir şart koşmuş: "Önce bizim iki kayıp nükleer denizaltımızı bulursan, sana para verebiliriz" demiş.
Ballard samanlıkta iğne arar gibi çalışmış ve biri 1963'te, diğeri 1965'te batan iki nükleer denizaltı; Thresser ve Scorpion'ın enkazlarını bulup kendi araştırması için donanmadan izin ve para koparmış! Yani Titanik'in bulunmasını aslında Donanma Gizli Servisi için yapılan bir 'casusluk görevi' sağlamış.
YEDİ ÖLÜMCÜL HATA
Titanik'le ilgili bir başka ilginç National Geographic belgeseli ise Felaket Anları idi.
ABD Donanması'nda görevli bir subayın yaptığı bilimsel araştırmanın ışığında, Titanik'in batış anları saniye saniye adeta yeniden canlandırıldı. Her büyük felakette olduğu gibi; Titanik faciası da birden fazla olayın yanlış yerde ve yanlış zamanda ortaya çıkmasıyla, zincirleme bir reaksiyon sonucu oluşmuştu. Birazdan aşağıda sıralayacağım nedenlerden bir tanesi bile meydana gelmese; bin 500 kişi ölmeyecekti. İşte, kaderin ağlarını nasıl ördüğünün bilimsel hikayesi:
1- 1912'de, son 30 yılın en sıcak kışı yaşanmıştı. Bu da Kuzey Kutbu'ndan daha fazla buz kütlesinin koparak denize açılmasına neden olmuştu
2- 5 ve 6 numaralı kompartımanları birbirinden ayıran bölmeye yakın bir yerde kömürler alev almış, uzun bir süre için için yanmıştı.
Bu küçük yangının, bölme kapağının zayıflayarak açılmasına ve suların diğer bölmeye ulaşmasına yardımcı olduğu sanılıyor. (Titanik, beş kompartımanı su alsa bile batmayacak şekilde tasarlanmıştı. Ama sular altıncı kompartımana da ulaşınca, felaket kaçınılmaz oldu.)
3- Titanik'in telsizcisi Evans, o sırada zengin yolcuların telgraf mesajlarını kıyıya ulaştırmakla meşguldü. Bu nedenle SS Californian gemisinin telsizcisi Phillips'in buzdağı uyarı mesajlarıyla yeterince ilgilenmedi. Phillips ise buzdağı uyarı mesajlarının üzerine, acilen köprüye iletilmesi gerektiğini belirten 'M.S.G.' ibaresini yazmadığı için büyük bir hata işlemişti. Phillips daha sonra uyumuş ve Titanik'e 20 dakika uzaklıkta olmalarına rağmen S.O.S. çağrılarını duymamıştı.
4- Titanik'in kaptanı ve birinci süvarisi, diğer gemilerle çetin bir rekabet yaşadıkları için tam beş kez gelen buzdağı uyarı mesajlarına itibar etmeyip saatte 45 kilometre sürat ile gitmeye devam etmişlerdi. (Bu süratteki bir geminin yönünü 45 derece değiştirebilmesi için 1.5 kilometrelik mesafeye ihtiyacı olur.)
PERÇİN YÜZÜNDEN
5- 14 Nisan gecesi Atlantik Okyanusu'nda ay ışığı yoktu ve ortalık zifiri karanlıktı.
6- Geminin direk tepesinde iki gözcü bulunuyor ve ufku gözlüyorlardı. Ancak yola çıkmadan önce Southampton limanında yaşanan bir olay nedeniyle görevli subay, dürbünleri bir kasaya kilitlediği için gözcüler çıplak gözle görev yapmak zorunda bırakılmışlardı. (Saatte 45 kilometre ile seyreden bir geminin direğinin tepesinde, son derece soğuk bir havada, insanın gözleri yaşarmadan bir dakika bile ufku gözlemesi olanaksızdı.)
7- Ve en ölümcül hata: Geminin bordasındaki saç levhaları, birbirine tutturan perçinlerin çelikten imal edilmesi gerekiyordu. Ancak maliyeti düşürmek için cüruf oranı yüksek demir perçinler kullanılmıştı. Bu da geminin çok daha büyük bir hasar almasına ve altı kompartıman boyunca adeta 'yırtılmasına' sebep olmuştu...
İnsanın seyredip seyredip etrafına bilgi cakası satması ne hoş! Yaşasın belgeseller...