Yeme-içme sektöründe restoran, cafe, gece kulübü, plaj, otel, residence işletmeleri ve üretim tesisleriyle 2004'ten beri faaliyet gösteren Jüpiter Group'un patronu Tayfun Topal ile buluştuk. Topal, gastronomi adına yaptığı önemli tespitleri GÜNAYDIN'A anlattı.
12 marka ve 22 mekanınızla 1000'e yakın personele istihdam sağlıyorsunuz. Bu sezonu nasıl geçirmeyi planlıyorsunuz?
Kışın İstanbul'da güzel bir sezon geçirdik. İki mekanı kapatıp yazın Bodrum'a taşındık. Bodrum'da sıkıştırılmış bir sezon olacak, iyi bir beklenti içindeyiz.
Bodrum, İstanbul'un arka bahçesidir. Doğru pazarlanırsa dünyanın en iyi destinasyonlarından biri olacak.
Bodrum'da 3-4 milyon Euro'ya evler satılıyor, bugün Boğaz'da da aynı paraya evler var. Bodrum'da iş yapmanın keyfi de başka.
Her yıl 30-40 yeni yer açılıyor ama sonunda ikinci senesini gören işletme olmuyor. İki sandalye, iki masa bulan dükkan açmamalı. Bodrum'u daha üst segmentte bir yer yapmak gerekiyor.
Bodrum'da 'Lahmacun şu kadar, bu kadar' deniyor ama dünyanın her yerinde böyle. Yunan adalarının en bilineni Mikonos ama birçok ada var. Orda da durum bu. Bazı cazibe merkezlerinin oluşması gerek. Yerli turist bu parayı veremeyecekse Bodrum'a gelmesin. 2 bin liralık koltukta oturup 800 liralık tabaktan yiyorsan o parayı verirsin. Maalesef yerli turist boşa yaygara koparıyor. Önemli olan farklı işler yapmak, özgün olmak; aynı işlerin karşılığı yok.
Özgünlük dediniz.. Markalarınız her daim fark yaratıyor. Bu vizyon nereden geliyor?
Herkes gibi yaşayan bir insanım, ofiste oturduğum yerden şirket yönetmiyorum.
Sürekli sahadayım, geziyorum. İşin içinde olduğunuzda eksi ve artıyı görebiliyorsunuz.
Hiçbir zaman 'Ben bu işi çok iyi biliyorum' demiyorum, her gün yeni bir şeyler öğreniyorum.
İleride yurt dışında da Tayfun Topal imzalı mekanlar görür müyüz?
Dubai'de Huqqa ve Nusr'et bir numara. Nusret (Gökçe) yurt dışında Türklerin önünü açtı. Şu an dünyada en iyi eti Türkler yapıyor algısı var; bunun sebebi Nusret. Ona imtiyaz sağlanması gerek çünkü o bir elçi. Keşke Nusret gibi 5 kişi daha çıkarıp dünyaya yayılabilsek. Gastronomide önümüz açık ancak hassasiyetle çalışılması gerekiyor.
Türkiye'deki konseptler dünyada ilgi görüyor. Türkiye'yi dünyaya açmak için işe gastronomiden başlamanız gerekiyor.
DÜKKAN AÇMAK DEĞİL HAYRANLIK UYANDIRMAK ÖNEMLİ
Mekanlarınızda değişiklikler yapıyor musunuz?
Bodrum People'da Yaşar, Selami Şahin, Rubato, Fatih Ürek, Deniz Seki, Cenk Eren, Berkay, Mehmet Erdem ile kadroyu genişlettik. Geçen seneden öğrendiklerimle bu seneyi dizayn ettim. Misafirler her hafta aynı sanatçıyı dinlemek istemiyormuş. Bunu da öğrenmiş olduk. Müşterinin sesine kulak vermek gerekiyor ama rüzgarın yönünü de değiştirmiyoruz.
Bodrum'da kahvaltıcı açtınız...
Evet, 3 sene Cunda, Ayvalık ve Balıkesir'deki eski evlerden kapıları topladık ve bu kapılarla Bodrum'da açtığımız Bozukbağ Kahvaltıcısı'nın tavanını kapladık. Herkes hayran kalıyor. Olay bir dükkan açmak değil, hayranlık uyandırmak, konsept oluşturmak. Vadistanbul'da da 2 yeni projemiz var. Projelerimizle gastronomiye gönül veren gençlere de rehberlik etmek istiyoruz.
Röportaj: A.Tansu CEYLAN