Ayağımın tozuyla İstanbul'a geldim.
Ben buralarda yokken gündem ne kadar da değişmiş... Ne de olsa burası İstanbul... Peki en çok neler konuşuldu öğrenmek ister misiniz?
İşte bu hafta olup bitenler...
HAFTANIN KORKUSU
Kabul edelim, birçoğumuz Instagram'daki son görülme özelliğiyle korkunun dibine vurduk. Daha önce Whatsapp ve Facebook gibi birçok uygulamanın kullandığı bu özellik sayesinde; artık kim, ne zaman, ne yapıyor, Instagram'da dolaşıyor mu, dolaşmıyor mu öğrenebiliyoruz. Bu da, ekmeğini buradan çıkaranların belası oldu.
KIM'İN BEBEĞİ
Kim Kardashian- Kanye West çiftinin birkaç gün önce dünyaya gelen bebeği çok tartışıldı.
Çiftin taşıyıcı anne yöntemiyle bebek sahibi olması; sosyal yaşamına ara vermek istemeyen ve doğum sürecini zor bulanların gündeminde ilk sıraya yerleşti. Bu kadınlar, kocalarını taşıyıcı anne yöntemine ikna edecek neredeyse! Hatta popüler bir arkadaşım şöyle dedi: "Doğum süreci; bugüne kadar çok emek verdiğim vücudumu bozacak, pilatesler, yogalar çöpe gidecek. Vücudumda çatlatlar oluşacak, toparlanmak neredeyse iki yılıma mal olacak. Bir de bu süreçte kocamın gözü başkalarına kayacak. O zaman neden hamile kalayım ki! Bence Kim Kardashian en iyisini yaptı." Buradaki korkuyu anlıyorum... Bakalım 113 bin dolara mal olan bu yönteme başvuran ve ülkemizde olmasa da yurt dışında taşıyıcı anne ile çocuk sahibi olanlar olacak mı? Zamanla göreceğiz...
ABD VİZESİ TELAŞI
Bu hafta gezen tozan, İstanbul sosyal hayatında takılan kim varsa, Amerika vizesine başvurma telaşındaydı.
Hem de mevcut vizeleri bitmemesine rağmen... Amerika ile sorunların aşılmasının ardından pasaportunu kapan konsolosluğa koştu. Ben de öyle yaptım tabii... Vizemin bitmesine daha sekiz ay olmasına rağmen evraklarımı hazırlayıp konsoloslukta sıraya girdim.
Ne de olsa seyahat etmeyi seviyorum.
HAFTANIN PROJESİ
Sosyal medyada karşıma çıkan bu eğitim, haftanın projesi olmayı hak ediyor. 'Garson Oluyorum' projesi, dört haftalık bir eğitimden oluşuyor.
Haftada iki gün, üçer saatten oluşan bu programa, 18-25 yaş arası meslek sahibi olmak isteyen gençler başvuruyor. Özellikle İstanbul gece hayatında bu işi yapanların çoğu alaylı, yani piyasada çalışarak yetişiyor. Garsonluk, meslek sahibi olamayıp son çare olarak yapılan bir iş durumunda ne yazık ki; kimse aksini iddia etmesin.
Özellikle havalı, sükseli restoranlarda görmüşsünüzdür; birçok kominin müşteriyle konuşması yasaktır. Bunun sebebi;
'diyalog sırasında bir pot kırmasın, yanlış bir ifadede bulunup müşterinin canını sıkmasın' mantığı. Ama artık bu durum geride kalıyor ve bu eğitimlerle sektöre gelişmiş garsonlar kazandırılıyor.