Daha üç gün önce bu sütunlarda yazıp, dikkatleri medya sektöründe giderek artan pozitif vakalara ve özellikle de tartışma programları üzerine çekmeye çalışmıştım. Bu tür programların müdavimlerinden Sabahattin Önkibar, Can Ataklı ve Abdullah Ağar'ın testlerinin pozitif çıkmasından yola çıkarak meslektaşlarımı naçizane uyarmak istemiştim. TV 100'deki Sağlı Sollu programında konuşmacıların maske takarak canlı yayına katılmalarını da örnek göstererek, "Bence bu bir 'jest' değil, 'zorunluluk' olmalı" diye yazmıştım.
Gelin görün ki o programın konuşmacılarından Hadi Özışık da Covid-19 testinin pozitif çıktığını duyurdu. Ardından Beyaz TV'deki Derin Futbol ve Beyaz Futbol programlarının yorumcusu Sinan Engin de testinin pozitif çıktığını açıkladı. Hemen ardından programdaki partnerlerinden Rasim Ozan Kütahyalı test yaptırdığını ve sonuçları beklediğini duyurdu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de vakalar hızla artıyor. Gün geçmiyor ki bir ya da birkaç milletvekili koronavirüse yakalandığı duyurmasın.
Görünen köy kılavuz istemez: İnsanların hararetli tartışmalara girip, neredeyse ağızlarından köpükler saçarak ve kendilerini kaybederek tartıştığı kapalı mekanlar, bu virüsün yayılmasına ev sahipliği yapıyor. Buradan bir kez daha sesleniyorum: Stüdyolardaki tartışma programlarına kimse maskesiz çıkmasın. Hatta mümkünse konuşmacıların bulunduğu alanlar cam bölmelerle birbirinden ayrılsın.
İki saatlik tartışma programında halkı önlem almadığı için yerden yere vuracaksın. Ama sen maske takmadığın için yanındaki arkadaşına virüs bulaştıracaksın. Oh ne güzel dünya...
Ekonomi profesörü de dolandırılırsa...
Hepimizin ekranlardan aşina olduğu ekonomi profesörü Seyfettin Gürsel de telefon dolandırıcılarına 24 bin lirasını kaptırarak, 'dolandırılan profesörler' kervanına katıldı.
Haberi duyan herkes "Yahu koskoca ekonomi profesörü de herkesin artık ezbere bildiği bu yönteme nasıl kanar? Bankacılık prosedürlerini o bilmezse kim bilecek?" diye onu kınadı.
İşin daha da ilginç tarafı, Profesör Gürsel'in birkaç saat arayla iki kez dolandırılması. İlkinde telefon konuşmasını duyan eşi duruma uyanır gibi olup profesörü uyarmış. İkincisinde ise kendini banka müdürü olarak tanıtan kişi, Gürsel'in cep telefonuna gönderdiği sahte şifrelerle onun tüm bilgilerini öğrenip, hesabından 24 bin lirayı çekivermiş.
Haberi yapan muhabir, Gürsel'e "Bir ekonomi profesörü olarak dolandırılmak nasıl bir duygu?" diye sordu. Hoca cevap verdi: "Ben ekonomi profesörüyüm, dolandırıcılık uzmanı değilim ki..."
Trump'ın gölgesi mi?
Görüntü inanılmaz. Amerikan dolarının, Türk Lirası karşısındaki yükselişinin grafiğini 90 derece çevirdiğinizde karşınıza ABD Başkanı Donald Trump'ın silueti çıkıyor.
İşin ekonomik derinliğini bilemeyeceğim ama görünen o ki, bu işaret, "Uluslararası güçler, Türkiye ekonomisine karşı topyekün saldırıya geçti" tezini savunanları doğrulayan bir argüman olarak değerlendirilebilir.
Gaf kürsüsü
Papa aylık konuşmasında koronavirüsten "Korona adlı hanımefendi" diye bahsedince kadınlardan büyük tepki aldı.
Zaptiye
Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki hava kaçağı, çay yaprakları sayesinde tespit edilmiş. Bizdeki çay kaçağı da Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan tespit edilebilir mi acaba?
Ne demiş?
"O virüsü Allah helak etsin. Bizi eve tıktı, kendisi ülke ülke dolaşıyor." (Güldür Güldür Show'dan)