Orhan Gencebay'ın 60'ıncı sanat yılı nedeniyle düzenlenen 'Onur ve Gurur Gecesi'ni İstanbul Kongre Merkezi'nde çıplak gözle izleyebilen 3 bin 700 şanslı kişiden biriydim.
Şanslıydım, çünkü 'öldükten sonra değerleri anlaşılan insanların ülkesinde yaşadığımın
' farkındaydım.
Bana; bir koca müzik çınarının gölgesinde henüz kuruyup devrilmeden ruhumu serinletme, ona sevgi ve saygımı sunma fırsatı veren organizasyonun emekçileri Polat Yağcı, Altan Gencebay, Gezegen Mehmet ve tabii ki Sevim Emre'ye müteşekkirim. Özellikle bu anlamlı yıldönümünde birbirinden değerli 32 sanatçıyı aynı albümde ölümsüz Orhan Gencebay şarkılarıyla bir araya getirmek, kolay iş değildi.
MAZERETLERİ MERAK EDİLDİ
İstanbul Kongre Merkezi'ndeki dekorasyon da, kullanılan teknik donanım da, misafirperverlik de Orhan Gencebay'a yaraşır görkemdeydi.
Ustanın, Türk kültür tarihini anlatan sekiz dakikalık muhteşem enstrümantal eserinin, folklor figürleri ve ustalıkla seçilen görüntülerden oluşan barkovizyon gösterisiyle desteklenmesi de çok başarılıydı. Gece boyunca sunuculuğun Halit Kıvanç, Erkan Yolaç, Beyazıt Öztürk, Şafak Sezer, Vatan Şaşmaz ve Ece Erken arasında bölüştürülmesi de sahne şovuna ayrı bir dinamizm kattı
Keşke albüme sesleriyle destek veren Tarkan, Ajda Pekkan ve Sibel Can da bu gecede bulunabilselerdi. Eminim geçerli mazeretleri vardır. Yoksa, ancak 100 yılda bir gerçekleşecek böyle anlamlı bir gecede niye bulunmasınlar ki?
BÖYLE FİNAL OLUR MU?
Sunucular Vatan Şaşmaz ve Ece Erken, programın ortasından itibaren "Sakın bir yere ayrılmayın, finalde büyük bir sürpriz var" deyip durdular. Orhan Gencebay, sahnede veda konuşmasını yaptıktan sonra herkes sürprizi beklemeye koyuldu. Yaklaşık 10 dakika beklendi ama hiçbir hareket olmadı. Davetlilerin yarısı koltuklarında oturmaya devam ederken, diğer yarısı merdivenlerde beklemeye başladı ama ortada sürpriz filan yoktu.
Şahane başlayan gece, 'havada asılı kalan', salondakileri hayal kırıklığına uğratan, 'acayip' bir finalle noktalandı. Sanırım sunucuların sözünü ettikleri 'büyük sürpriz' bu şok duygusuydu!..
Diyeceğim o ki, yüzüp yüzüp kuyruğuna geldik ama finalde 'berhudar' olamadık.
Bu arada bizim gazete dahil, hemen her yerde 'mutlu kalın' olarak tercüme edilen 'Berhudar olun'a, Orhan Gencebay'dan sahnede açıklama geldi.
Orhan Baba, dedesinden kendisine miras kalan bu sözcüğün anlamını, "Allah'ın yanında kalın, onun iyilik ve güzelliklerinden nasiplenin" şeklinde açıkladı. Orhan Baba her zaman olduğu gibi yine cebimize bir bilgi kırıntısı koyup öyle uğurladı bizi...