Geçen hafta bu sütunlarda taksicilerle, özel taşıma sistemi Uber arasında gelişen tartışmayla ilgili olarak, 'Ben taksiciden yanayım' başlıklı bir yorum kaleme almıştım.
Konuya Yakından Kumanda okurları da dahil oldu. İşte sizlerden gelen görüş ve yorumlar:
'Ben de taksicinin yanındayım; taksicilerin eksiklerinden fazlaca şikayet ettiğim halde.
Taksici, başka geliri olmadan sadece bu işi yapabilir. Üç taksici bir araya gelip şirket kuramaz. Filmlerdeki gibi taksi şirketleri bizde yok. Uber taksi mi, otobüs mü? İkisi de değil!
İllegal olduğu su götürmez bir gerçek olan yabancı sermayeye karşı, taksicinin yanındayım.
Ama şımarmasınlar. Odaları, makamlarını korumak için taksicileri yanlış yönlendirmesin.
Bakkalları süpermarketlere ezdirdik, taksiciyi kartellere ezdirmeyelim.
Bir taksici aynı anda iki araç kullanıp eve ekmek götüremez ama Uber, 30-40 aracı birden sahaya sürüyor! Bu bile illegal olduğunu gösterir.' (Ramazan Budaklar) 'Sevgili Yüksel Aytuğ, köşenizi pazartesi günleri hariç her gün severek takip ediyorum.
Taksici- Uber kavgasında taksicilerin Uber'ciler hakkında 'Vergi veriyorlar mı, ehil kişiler mi?' gibi kaygılarını samimi bulmuyorum.
Taksiciler, Uber'cilerle bu kaygılardan dolayı kavga etmiyorlar. Hatta müşterilerini çaldıkları için de kavga etmiyorlar.
Bir taksi plakasının milyonları bulduğu bu dönemde Uber'cilerin varlığı, taksicilerin plaka değerini düşürdüğü için kavga ediyorlar. Asıl kaygı; devlet, vergi, vatanseverlik değil, taksicilerin rant kavgasıdır.
Uber'cilerin varlığı, taksicilerin bu konudaki tekelini ve despotluğunu kırıyor. Ben de Uber'cileri destekliyorum.' (Mustafa Begeç) 'Selamlar Yüksel Abi. İstanbul taksileri konusunda 10 kişiden sekizinin olumsuz konuşacağı bir gerçektir. Bugüne kadar yaptıkları olumsuz davranışların devlet tarafından da karşılıksız bırakılması, daha fazla şımarmalarına sebep oldu. Bu tip Uber-Careem gbi uygulamalar artık bir ihtiyaç olmuştu. (Haksız kazanç elde etmeleri ayrı bir konu.) Mesela Londra'da yasal olarak uygulanan Minicab uygulaması vardır. Yapılan sınavı başarı ile geçen kişilere lisans verilir.
Blackcab denilen geleneksel siyah Londra taksilerine alternatif olarak hizmet veriyorlar.
Ama taksilere İstanbul'da ciddi yaptırım ve denetleme olmadığı için, kendi kanun ve kurallarını oluşturan bir hizmet sektörü ortaya çıktı. Seviyorum seni abi, iyi çalışmalar.' (Emre B.oğlu) 'İyi günler Sayın Aytuğ; baştan tarafımı söyleyeyim, ben de taksiciden yanayım.
Fakat yanlış sistemin önümüze sürdüğü taksiciden yana değilim.
Taksicilik; işsiz güçsüz takımı diyebileceğimiz, yol iz bilmeyen, kılık kıyafet, konuşma sorunu olan, mesafe beğenmeyen insanların elinden kurtarılmadığı sürece Uber ve türevleri haklı olarak türer ve kendilerine müşteri de bulurlar.
Kıymetli olan taksi plakası (sanırım şu anda milyonlar ediyor) değil, taksi şoförü ehliyeti olmalı. Bu şoförler çok sıkı bir eğitim ve denetime tabi tutulmalı. Mesela Londra'daki taksi şoförleri gibi bütün sokakları bilmeleri ve en kısa yoldan götürebilmeleri istenmeli. Mesela dil bilmeleri istenmeli, psikolojik eğitim ve testlere tabi olmalılar. Nasıl ki araçlarını yıllık muayene ettiriyorlar, onlar da yıllık veya belirli periyotlarla sağlık, bilgi ve psikoloji muayenelerine girmeliler.
Taksicilik de birkaç zenginin, sanatçının veya mafyanın rant ve sömürü alanı olmaktan böylelikle kurtulmuş ve de aklanmış olur.' (Ahmet Erkul)