"BU HAFTAM BÖYLE GEÇTİ"
Bu hafta sayfama, güzelliği ve şıklığıyla her zaman ilgi odağı olan cemiyet hayatının seçkin isimlerinden Feryal Gülman konuk oldu. Feryal Hanım, bir hafta boyunca; evde, işte ve sokaktaki yaşamından çok özel kesitleri GÜNAYDIN okurlarıyla paylaştı. İşte Feryal Gülman'ın cep telefonuyla çektirdiği fotoğraflar eşliğinde anlattığı bir haftası...
7 OCAK PAZARTESİ
Sevgili spor hocam Ayten Altun'la birlikteyiz... Sanırım onunla 16'ncı yılımızı kutlayacağız. Ayten sabah saatlerinde eve geliyor; önce sporumuzu yapıp sonra kahvaltı eşliğinde biraz sohbet ediyoruz. Sporu sevmediğim halde Ayten bana bu spor disiplinini aşıladığı için kendimi şanslı sayıyorum...
Biz kahvaltıdayken, minik melek yeğenim Nil, bana sürpriz yapıp kahvaltıya geldi. Nil'in geldiği günler evimize neşe doluyor. Gülücükleriyle günümüzü aydınlatıyor.
8 OCAK SALI
Bugün
Nişantaşı Plus dergisi ile çekimim var. Sevgili Gamze Alpar ile buluştuk; Nişantaşı'ndaki bir günümü görüntülemek istediler. Alışveriş için en sevdiğim adreslerden Polar Butik'e gittim ve yaz için birkaç kıyafet seçtim. Daha sonra bir kahve molası vermek için, Nişantaşı'nda uğramadan geçmediğim bir adres olan Beymen Brasserie'ye gittim. Kahvemi içerken, iPad'imden e-posta'larımı kontrol ettim.
9 OCAK ÇARŞAMBA
Bu akşam çok sevdiğim arkadaşlarım Dilek-Ali Nuri Türker çiftinin evindeyiz. Dışarıda kar var ama onların candan, samimi ev sahipliği içimizi ısıtıyor. Tabii, harika sofralarından ve yemeklerinden bahsetmeme bile gerek yok...
10 OCAK PERŞEMBE
Çağdaş sanatın dünyadaki en ünlü isimlerinden olan Damien Hirst, en sevdiğim sanatçılardan biridir. Yurtdışında eserlerini görebilmek için saatlerce kuyrukta beklemişliğim vardır. Damien Hirst'ün eserleri şimdi ayağımıza geldi ve Portakal Kültür ve Sanat Evi'nde sergilenmeye başladı. İki yıl uğraşıp Hirst'ün eserlerini İstanbul'a getirmeyi başaran Maya Portakal ile sergiyi gezdim.
Bugün Dünya Çalışan Gazeteciler Günü olduğunu bildiğim için sergi çıkışında bekleyen gazeteci arkadaşlarımın gününü kutladım. Sonra da kar-kış demeden çalışan gazeteci arkadaşlarımla bir hatıra fotoğrafı çektirdim.
11 OCAK CUMA
Ulus'taki şantiyemizdeyim. Bazen günde birkaç kez gidip geliyorum... Şantiyede olmak bana keyif veriyor; sanırım bu mesleki bir durum. Ofis yerine şantiyede olmayı tercih ederim. Hava karlı olsa da şantiyeye gitmekten çekinmiyorum.
Açıkçası ben karı çok sevmem çünkü hayatımızı çok etkilediğini düşünüyorum. Fakat kar yağdığında da, kar keyfi yapmaktan geri kalmıyorum. Biz sahilde olduğumuz için yüksek bölgeler kadar çok kar yağmasa da, bahçemizde de kar oluyor ve burada keyfini yaşıyoruz.
Cuma en sevdiğim günlerden biri... Canım oğlumla yoğun okul programından dolayı ancak cuma akşamları birlikte yemek yiyebiliyoruz. Bu yıl dersleri çok yoğun; umarım çalışmalarının karşılığını alır.
12 OCAK CUMARTESİ
Bizim evde çam ağacı Aralık başında kurulur; Ocak'ın ilk haftasında kaldırılır. Bu yıl ise ağaç çok hoşumuza gittiği için, bir hafta daha evimizi süslemeye devam etti. Ama artık veda zamanı...
15
yıldır vazgeçemediğim kuaför salonu Ebil'deyim. Saçlarımı sevgili Hasan Ebil'den başkasına emanet edemiyorum. Bu akşam dostlarımızla birlikte My Pavyon'a Cenk Eren'i dinlemeye gidiyoruz. Dolayısıyla biraz bakım şart.