Artistik jimnastikte milli sporcu Ferhat Arıcan, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkı elde ederek tarihe geçti. Arıcan, 1908 Olimpiyatları'na katılan Aleko Mulos'tan sonra Türkiye'yi olimpiyatlarda temsil edecek ilk erkek jimnastikçi oldu.
Bu habere sevinsek mi, üzülsek mi karar veremedim. Arıcan'ın tam 108 yıl aradan sonra olimpiyatlara vize alan ilk erkek jimnastikçi olması, Türk sporunun ve eğitim sisteminin ayıbıdır.
Eğitim sisteminde spor ve sanat dallarında köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu yıllardır yazıyorum. Türkiye'de sporcu yetişmemesinin en büyük sorumlusu eğitim sistemidir.
Artık tesisleşmeme de bahane değil; AK Parti her ilde spor salonları ve tesisler açarak ülkeyi tesise boğdu. Ancak sadece sınava dayalı, çocukların sanat ve sporda gelişimine önem vermeyen eğitim sistemi, sanki tornadan çıkmışçasına aynı tipte gençler yetiştiriyor.
YETENEK SINAVI VAR
Sadece devlet okulları değil; bugün Avrupa'daki kolejlerden bile daha pahalı olan özel okullarda bile sporcu ve sanatçı yetişmiyor.
Amaç; sadece çocukları üniversiteye sokmak.
Bu karamsar tabloyu bozacak haber ise dün Vatan gazetesinde yayınlandı: Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)arasında imzalanacak iş birliği protokolüyle ilköğretim 5'inci sınıflarda tüm öğrencilere yetenek testi yapılacak. Bu kapsamda; sekiz yıl içerisinde bütün öğrencilerin en az bir spor branşında lisans almaları hedefleniyor.
Protokolün bugün bir törenle imzalanması planlanıyor.
MEB tarafından;
Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri ve Spor Eğitim Merkezleri'nde spora devam eden ilk, orta ve lise kademesindeki sporcu ve öğrenciler ile aktif spor yaşamını devam ettiren milli sporcu ve öğrencilerin okul nakilleri, bulundukları türlerde 'istisnai haller' kapsamına alınacak. Ve yerleştirmede; esas puanları dikkate alınarak eğitimlerini bulundukları kentlerde sürdürebilmeleri sağlanacak.
Protokolde, ulusal ve uluslararası sportif faaliyetlerinde öğrencilerin başarıları göz önüne alınarak oluşturulacak kriterler doğrultusunda; Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi'nde ek puan veya burs teşvikleri verilmesi de hedefleniyor.
Her yıl Eylül-Kasım aylarında 5'inci sınıf öğrencilerine sportif yetenek taraması yapılacak ve bu öğrenciler ilgili spor branşlarına yönlendirilecek.
Eğer lafta kalmazsa bu protokolü, Türk sporu adına müthiş bir gelişme olarak görüyorum. Yetenek sınavının ilköğretim 5'inci sınıflarda yapılmasını ise geç buluyorum; birçok spor dalında eğitim 5-6 yaşlarında başlıyor.
Spor yapan çocukların bursla desteklenmesi, özellikle de lisede spora devam edenlere TEOG'da ek puan verilmesi, aileleri harekete geçireceğine inanıyorum.
Sporcu çocuklara TEOG'da ek puan verilmesi anne ve babaları bile spora başlatır.