Son zamanlarda sosyal medya fenomenlerinin çekilişle akıllı telefon hediye etmesi ve bu şekilde takipçi kazanmaya çalışması bana fenalık getirdi. Bedava malın alıcısı çok olur ya, takipçiler de kazanmak için o fenomen ismin dediklerini bir bir uyguluyorlar. Bu durum sosyal medya dilenciliğinin giderek artmasına sebep oluyor. Yine Instagram'la ilgili bir durumdan bahsedeceğim. Sosyal medyanın yıldızlarından Rachel Araz Kiresepi bir paylaşımında şöyle diyor: "Uzun süre hikaye atmayınca doğurduğumu sanan takipçilerim var." Malum kendisi hamilelikte sekizinci ayını doldurdu. Ben de uzun bir süre biri paylaşım yapmayınca 'Başına bir şey mi geldi?' endişesine kapılıyorum. Tüm yaşam belirtimizin dijital dünyamız ile paralel olması ne kadar rahatsız edici.
Pazar tavsiyesi bir brunch mekanı
Benim gibi Avrupa yakasından sıkılıp farklılık kovalıyorsanız tavsiyem Suadiye'deki The Townhouse. Mimarisini Pınar Hacıraifoğlu'nun yaptığı bu mekan, sizi bir Londra klasiği Chiltern Firehouse'da gibi hissettiriyor. Süper şık, bir o kadar da rahat olan mekanda pazarları 10.00-14.00 saatleri arasında brunch düzenleniyor. Benim favorim shakshuka menemen ve french toast.
Uzakdoğu sineması revaçta
Kore'de tüm zamanların en çok izleyici toplayan filmi 'Parazit', Türkiye'de de en çok merak edilen ve izlenen filmler arasında. Uzakdoğu sinemasına mesafeli yaklaşanlardansanız 'Parazit'i dikkate alın. 2019 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye kazanan filmde; yoksul bir ailenin fertlerinin kimlik değiştirerek zengin bir ailenin yanında işe girmesiyle gelişen olaylar anlatılıyor. Kendine özgü akıcı bir dili olan 'Parazit'te sisteme, sosyal adaletsizliğe ve sınıf farkına göndermeler var.
Statü derdinde son nokta!
Bu hafta başıma gelen bir olayı anlatmak istiyorum. Sosyal yaşamda denk geldiğim bir beyefendi durup dururken arkadaşlarımla bana 'Bakın hesabımda bu kadar para var' deyip milyonlarını gösterdi. Sanırım sosyal statü elde etmek için böyle bir yola başvurdu. Neden böyle bir şey yaptığını hala çözemedim. Eskiden sahip oldukları pahalı mallar hakkında konuşan, görgü noksanı tiplere çok denk gelmiştim ama böylesine ilk defa geldim. Tabii şoke olduk! 'Ne hoş' deyip kafamı çevirdim ama amacını çözemedim.