Oyuncu Ozan Güven ile şiddet uyguladığı iddia edilen sevgilisi Deniz Bulutsuz'un İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptıkları karşılıklı darp suç duyurusu üzerine soruşturma başlatıldı. Ozan Güven'in Deniz Bulutsuz'u feci şekilde dövdüğü olaylı gecede Deniz Bulutsuz'un evine sığındığı Erdem Lütfü Oraylı soruşturmada tanık olarak ifade verdi. Erdem Lütfü Oraylı ifadesinde söyledikleriyle şiddetin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Soruşturma kapsamında bilgisine başvurulan Erdem Lütfü Oraylı, 'olaylı gece'yi şöyle anlattı:
"Büyük bir iş aldığımız için ben, Ozan Güven ve Deniz Bulutsuz'la kutlama yemeğine gittik. Yemek süresince herhangi problem yoktu. Fakat genel anlamda Ozan Güven'in, Deniz Bulutsuz'a karşı şiddetli kıskançlık problemleri vardı. Yemek aşamasında Ozan Güven, Deniz Bulutsuz'un daha önceki zamanlarda fotoğraflarını çeken Baran Doğan'ın ismini anıp kendi kendine sinirlendi.
Ozan Güven 'Baran'ı avucumun içi ile tokatlamak geçiyor' dedi. Bu konuşmalar dışında başkaca bir problemle karşılaşmadık. Ozan Güven yemekte 4 duble rakı, 1 kokteyl içti. Yemek yedikten sonra Ozan Güven'in şoförü Hasan bizi bahse konu adresten aldı. Araçta ben eve gitmek istediğimi söyledim. Benim evime gideceğimiz esnada yol üzerinde Ozan Güven'in arkadaşı olan Ramazan'ın evinin önünde durduk. Ozan Güven ve Deniz Bulutsuz, Ozan'ın şoförü ile beraber Ramazan'ın evine gittiler."
AĞLAYIP TİTRİYORDU
Deniz Bulutsuz'un çenesinde yara bandı olduğunu ve tişörtünün yaka kısmından göğüs kısmına kadar yoğun kan gördüm. Deniz'i o durumda görünce şok geçirdim. Deniz'i içeri aldıktan sonra Deniz bana 'Ozan Güven beni öldürecek' deyip duruyordu. Bunu söylerken ağlayıp titriyordu.
Üstündeki kanlı tişörtü çıkarttığı esnada iki bileğinde morluk ve şişkinlik vardı. İki diz kapağında morluklar olduğunu olduğunu gören Deniz Bulutsuz tekrar ağlamaya başladı.
O sırada Ozan Güven'den şiddet gördüğünü, kendisini öldürmeye çalıştığını, telefonunu elinden alarak kimse ile iletişime geçmesini engellediğini, üstüne kapıyı kilitleyip dışarı çıkmasını engellediğini söyledi.
Ben, Deniz Bulutsuz'a ne olduğunu sorduğumda ise bana Ozan Güven'in arkadaşı Ramazan'ın evine gittiğinde Ozan Güven'in, Deniz Bulutsuz'un daha önceki erkek arkadaşından konu açılmasından kaynaklandığı için bu durumun yaşandığını söyledi.
Ozan Güven'in Deniz Bulutsuz'a Ramazan ve Hasan'ın yanında 'eski sevgilisi Denizi iyi s........ş' şeklinde kendisine hakaret ettiğini bana söyledi. Aynı cümleyi bir sonraki gün Ozan'ın şoförü Hasan bana geldiğinde Ozan Güven'in, Deniz Bulutsuz için kullanmış olduğunu kendisi de doğruladı.
ABAJURLA ÇENESİNE VURULMUŞ
Soruşturma dosyasına sunulan 18 Haziran 2020 16.26 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda Deniz Bulutsuz'un yapılan muayenesinde 12 Haziran gecesi abajurla çenesine vurulduğunu, bu nedenle çene ucunda düzensiz laserasyonu olduğu belirtildi. Adli tıp uzmanı tarafından hazırlanan raporda, vücudunun çeşitli yerlerinde onlarca çürük ve morluğa rastlandığı kaydedildi.
Raporda Bulutsuz'un sol gözde puslu görünüm nedeniyle bir sağlık kuruluşunda muayene olması ve içinde cam olabileceğini belirttiği baş parmak altında yara nedeniyle ortopedi muayenesi yapıldıktan sonra kapsamlı bir rapor düzenlenmesinin uygun olacağı görüşü bildirildi.
'DARP EDİLDİM' FOTOĞRAFI
Bulutsuz'dan şikâyetçi olan Ozan Güven'in 14 Haziran'da özel birhastaneden aldığı geçici darp raporu da soruşturma dosyasına girdi.Raporda burunda sıyrık, yüzde çok sayıda lezyon ve sıyrık, sol eldesıyrık olduğu ifade edildi. Güven ayrıca savcılığa fotoğraf da sunmuş.
OZAN GÜVEN: BEN SABREDİYORUM
Ozan Güven, şiddet suçlamasıyla ilgili ilk kez Instagram'dan açıklama yaptı:
"Birkaç gündür kamu vicdanında rahatsızlığa sebep veren talihsiz olayın konusu ve merkezinde olmanın üzüntüsünü yaşadığımın bilinmesini isterim. Açıklama yapma ihtiyacım, istemeden sebep olduğum bu meşguliyete karşı duyduğum sorumluluktandır.
Şiddet hiçbir vicdanla aklanamaz. İster fiziksel, ister ruhsal, ister sosyal olsun, kabul edilmemelidir; tepkiyi hak eder. Değerli kamuoyundan hukuki sürecin sonuçlanmasını beklemelerini, adalet kararlarını ve tepkilerini bu doğrultuda vermelerini önemle rica ederim. Ben sabrediyorum, lütfen siz de sabredin."
