Gezen, eğlenen, kendini alışverişe vuran, hayatta bunlardan başka bir derdi olmayan kadınlardan söz etmiyorum. Çalışan, sürekli seyahatlere giden, kocasına, çocuğuna, evine zaman ayırmaya çalışan süper kadınlardan da söz etmiyorum.
Çünkü bu iki kadın tipini çok iyi tanıyorum. İlk grup var olmak için başkalarına yaslanıyor, ikinci grup var olmak için kocayı çemberin dışına iteliyor. 'Her şeyi ben yaparım; ben hallederim' diyor.
ÇİLE HİÇ BİTMEYECEK
Ama başka kadınlar da var hayatta.
O kadınlar televizyon dizilerinin kahramanları...
Sezon finallerini izlerken geldi aklıma; bu kadınların çilesi hiç bitmeyecek mi diye... Mutluluk diye bir şey yok onların hayatında.
Acılar, üzüntüler, ezilmeler, dövülmeler, küçük görülmeler, koyu karanlık hayatlara hapsedilmeler ise bir dünya.
En mutlu kadın hangisi dedim de bulamadım.
En mutsuzu, en kötüsü, en fecisi ise dünya varolduğu günden beri var. Yine olacak.
Peki, diziler kadın hikayelerine bu denli yönelirken hiç mi umut hikayeleri çıkaramazlar içlerinden?
MUTSUZ KAHRAMANLAR
Bakın şu kahramanlara...
Kocası tarafından tecavüze uğrayan ve hamile bırakılan ama savcılığa şikayeti yetersiz ve yersiz bulunan Cemile'ye bakın...
Evlilik gününde hâlâ o takıntılı kocayı karşısında bulan, onun kurşunlarına siper olmaya çalışan Cemile'ye bakın...
ÇARESİZ FATMAGÜL
Fatmagül'e bakın... "Bizim bu olayla hiçbir ilgimiz yok" diyerek mahkemeyi yanıltan ve serbest kalan suçlulara umutsuz- çaresiz gözlerle bakan Fatmagül'e bir bakın...
Babasının alıştırdığı oyun düzeninde kendi oyununun kurbanı olan ve belki de başka türlü yaşamayı bilmeyen, önce tecavüze uğrayıp sonra ölüme gönderilen Eyşan'a bakın...
Töre kurbanı olan ve kendi kanatlarıyla uçup uçamayacağı hâlâ belli olmayan Çiçek'e bakın.
Sevdiği adamı elinde tutabilmek için "Benden başka herkes ölsün" diyen Hürrem Sultan'a bir bakın.
Ablasının kocasına aşık olup, onu elde edememenin verdiği hırsla hamile kalıp o çocuğu garanti gören Yeşim'e bir bakın.
Zengin bir ailenin oğlunu elde etmek için binbir türlü oyun çeviren Havva'ya bir bakın... Onu oğluna yâr etmeyen anneye bakın...
YİNE KADIN CİNAYETİ
Düşündüm, düşündüm de bu karakterlerin hangisinin bir kurtuluşu olacak; bulamadım.
Ben oyumu Cemile'nin kayınvalidesine verecektim ama o da eline silah alıp oğlunu vurmasın mı?
Hayat televizyon dizileri değil tabii. Yani hayatı o diziler üzerinden okumaya çalışmıyorum.
Ama daha iki gün önce gazetemizin sürmanşetinde olan bir acı haberi bütün bu kadın kahramanlar eşliğinde yine hatırlıyorum; iki kadın cinayeti daha...
Ankara'da bir kadın, ayrı yaşadığı eşi tarafından sokak ortasında bıçaklanarak öldürüldü.
Bartın'da eşinden ayrılan kadın koruma altında olduğu halde kocası tarafından vuruldu.
Gördüğünüz gibi kadınların kaderi her yerde aynı... Televizyonda da, gerçek hayatta da...
İçinden sizin kahramanınız olabilecek biri var mı?