Siz hiç birini 'Her şey boşmuş dünyada, eğer sen olmazsan' diyecek kadar sevdiniz mi? O çok sevdi, hem de öyle güzel sevdi ki, eşine ve oğluna yazdığı aşk dolu mektuplarıyla herkesi kendisine bir kez daha hayran bıraktı. Büyük usta Sadri Alışık'tan bahsediyorum... Hayatının aşkı Çolpan İlhan'a Milano'dayken sayısız aşk mektubu yazmış.
Okurken insanın içinin gitmemesi mümkün değil. Büyük usta öyle güzel sevmiş ki eşini, çocuğunu; mektuplarda yazdığı her kelime ile herkese gerçek aşkın ne olduğunu hatırlatmış. Ne mutlu ki bu mektuplar yakın zamanda kitap olarak okuyucuyla buluşacak ve herkes bu büyük aşka tanık olacak.
Geçtiğimiz günlerde Sadri Alışık ve Çolpan İlhan'ın özel giysileri, kara kalem yağlı boya çalışmaları, fotoğrafları, şiirleri, gün yüzüne çıkmamış bütün eserleri ve aşk mektuplarının bir kısmı İstanbul Marmarapark'ta sergilendi. Oğulları Kerem Alışık, şunları söyledi:
"EN BÜYÜK HAYALİM..."
"Sadri Alışık-Çolpan İlhan; içleri dışları dualı, sonuna kadar vefalı, bol gönülleri, çocuk namusunca temiz sıcak nefesleri, sanatsal yetenekleri ve boncuk boncuk ter damlayan gözbebekleri ile sanata değer kattılar. Sanatta özgürlüğün, özgünlüğün temsilcisi oldular. En büyük hayalim onların müzesini kurmak. Bu güzel sergi o günün başlangıcı olsun." Dilerim kitaptan sonra bu iki büyük ismin müzesi için temelleri atılır.
SEN OLMAYINCA TÜM DÜNYA KİMSESİZ, EVREN BOŞ!
Sadri Alışık'ın eşi Çolpan İlhan ve oğlu Kerem Alışık'a yazdığı mektuplardan bazı bölümler şöyle:
- Campiome'den yeni döndük. Saat 06.00. Seni çok seviyorum. Bu kağıt ve zarfla atmak istiyorum. Sabah sabah yazıyorum bunu. Seni 10.000.000'lerce seviyorum.
- Neden sensiz olunca dünya kimsesiz? Neden evren boş? Eşyalar neden başıbozuk ve şahsiyetsiz? Yaşamak neden eksik? Şehirler yaşamaksız. İnsanlar kendi halinde bile değil. Yanlışlar küme küme, doğrular sensiz sensiz. O gönlünü tatmış da, uçsuz bucaksız gözleri... Bir rüzgarın peşine... Çiçek olmuş, şarkı olmuş, Kerem olmuş, ben olmuş. Sen çok yaşa canım karıcığım benim. Bu yolculuğa çıkartmakla beni, bu yaştan sonra çok şey öğrettin bana. Sana tapıyorum. Yalnız şuna inan; senin gibi bir insana, senin gibisine demiyorum. Ne duygu, ne insanlık, ne de davranış, ne de fizik olarak sana benzeyene rastlamadım. Seninle öğünüyor, sana güveniyor ve de seni çok, çok, çok çok seviyorum.
- Canım karıcığım benim, seninle yaşadım, seninle çoğaldım, seninle büyüdüm, seninle varım.
Sadri Alışık, oğlu Kerem Alışık'a yazdığı bir mektupta ise şu satırları kaleme almış:
- Fransızca'yı ipleme, zaten dikteden sıfır alırız da. İkinizi de öyle özledim ki, burnumda tütüyorsunuz. Allah'tan dönüş yaklaştı. Hey bana bak. Seni çok çok seviyorum ama ne olur, rica ederim anneni üzme. Gözlerinden öperim.