Dünyaca ünlü modeller; Gigi-Bella Hadid Kardeşler, İsrail'in Filistin'e saldırılarını protesto etmişlerdi. Bella Hadid'in elinde Filistin bayrağıyla yürüyüşe katılması İsrailli siyasetçileri kızdırmıştı. İngiliz ünlü pop şarkıcısı Dua Lipa da, Filistinlileri destekleyen mesajlarıyla gündem olmuştu.
Ve önceki gün ünlü New York Times gazetesine verilen bir ilanda Gigi-Bella Hadid kardeşler ile Dua Lipa'nın İsrail'i etnik temizlik yapmakla suçladığı ve Yahudi devletini kötülediği belirtildi.
İlanda, "Bella, Gigi, Dua... Hamas ikinci Holokost çağrısı yapıyor. Onları hemen kınayın" ifadesine yer verildi.
İlanı veren Amerikalı haham Shmuley Boteach'in amacı; Bella, Gigi ve Dua'yı hedef göstermek, korkutmak! Başta Hollywood olmak üzere küresel eğlence ve medya dünyasında büyük lobi gücü olan Yahudiler, eskiden İsrail'i eleştiren ünlüleri 'kara liste'ye alarak sessizce sustururdu. Ama şimdi sosyal medya var!
Bella'nın, Gigi'nin, Dua Lipa'nın İsrail'i destekleyen medya kuruluşlarından daha çok takipçisi var. İsrail bu kez beklemediği bir küresel tepkiyle karşılaştı. Sosyal medyada yenildi.
New York Times ise bu ilanı yayınlayarak tarihinde kara bir sayfa açtı. Çocuklar ölmesin diyen modelleri, şarkıcıları hedef göstermek, soykırım istiyorlar demek, mide bulandırıcı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008'de Davos'ta "Siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz" diye başlayan tarihi konuşmayı yaptığı gün Batı medeniyeti, Erdoğan'ı yalnız bırakmıştı ama o günden bu yana çok şey değişti!
İstedikleri kadar ilan yayınlasınlar, sansür uygulasınlar. İsrail'in Filistinlilere yaptığı sistematik zalimliği artık sosyal medya sayesinde herkes görüyor!
***
TRT EUROVİSİON İNADINDAN VAZGEÇMELİ
Eurovision Şarkı Yarışması birçok ülkede canlı izlendi. Büyük bir küresel eğlence ve heyecan yaşandı.
Ama biz yine bu eğlence ve heyecandan mahrum kaldık. Defalarca yazdım; evet puanlama sistemi adil değil ama hangi organizasyonda kusursuz, adil bir sistem var? Yarışmanın kurucu ülkelerinin direkt katılmasını eleştiriyoruz. İngiltere direkt katıldı ve yine sonuncu oldu. İngiltere müzik endüstrisinin lokomotifi olan, sayısız star yetiştiren bir ülke ama Eurovision'da genelde başarısız olmayı önemsemiyor.
Biz de önemsemiyorduk, birinci olunca ve bir ara hep iyi dereceler elde etmeye başlayınca, Eurovision, memleket meselesi oldu. Türkiye bir kere yarı finalde elenince, "Katılım ve oylama sistemi adil değil" bahanesiyle 2014 yılında Eurovision'dan ayrılma kararı alan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'i de o dönem "Türkiye'yi yalnızlaştırıyorsunuz" diye eleştirmiştim.
Sonra 2014 yılında Avusturya adına yarışan sakallı, etekli Conchita Wurst gibi şarkıcılar çocuklara kötü örnek oluyor dendi ve yarışma TRT'den yayınlanmamaya başlandı.
Kaç kere böyle marjinal bir insan yarışmaya katıldı? Katılsa da ne değişir ki? Yarışma saat farkı yüzünden çocukların genelde uyuduğu saate yayınlanıyor! Ayrıca çocuklar zaten bütün gün internette daha marjinal şeyler izliyorlar.
TRT çok ekstrem bir olay yaşanırsa gerekirse 'Necefli Maşrapa' koysun ama yine de yayınlasın! TRT yayınlamayacaksa başka kanal yayınlasın! Zaten isteyen YouTube'tan yarışmayı izliyor.
Özetle Eurovison'a katılmamak ve yarışmayı ekranda yayınlamamanın mantıklı bir dayanağı yok. Hem "Z Kuşağını anlamaya çalışalım" istiyoruz hem de tüm dünya gençliğinin konuştuğu Eurovision'a katılmıyoruz ve ekranda yayınlamıyoruz.
Sertab Erener'in birinci olduğu ve sonrasında İstanbul'da düzenlenen Eurovision şarkı yarışmasını hatırlayın. Muhteşem bir ülke tanıtımı yapılmıştı. Ülkede harika bir sinerji oluşmuştu.
Eurovision'a katılmamak, yayınlamamak ülkenin ruhuna, sosyal yaşantısına zarar veriyor ve Türkiye'yi yalnızlaştırıyor! Z Kuşağı'na "Adamlar Eurovision bile yayınlamıyor" dedirten bu anlamsız inattan vazgeçelim!
***
YOUTUBE'UN REKLAM KARARI
YouTube, 1 Haziran'dan itibaren uygulanmak üzere tüm videolara reklam koyma kararı aldı. Üstelik Youtube reklamlardan elde edilen geliri abone sayısını artırmak için sürekli içerik üreten küçük içerik üreticileriyle paylaşmayacak.
Hep aynı hikaye: Tekel olana kadar kullanıcı dostu çalış, reklam koyma. YouTube'un hedefi; reklamsız video izleme fırsatı sunan 'premium' üyeliği yaygınlaştırmak. Her zorlama karar ters teper. YouTube'un tekelini kıracak video siteler bir gün popüler olur.
***
KOŞUDA DONARAK ÖLMEK!
Çin'in Gansu bölgesindeki rakımı 3 bin metreyi bulan dağlar arasında düzenlenen 100 kilometrelik maratonda 21 kişi hayatını kaybetti. Akla ilk terör saldırısı geliyor ama donarak öldüler!
Yoksa 'The Day After Tomorrow' filmindeki gibi bir anda hava sıcaklığının ekstrem derecelere düşeceği günler mi yaklaşıyor? İşte iklim değişikliği, böylesine hayati bir konu.
***
'LİSELİLER' TERİM'İ BAŞKAN YAPAR MI?
Kim ne derse desin Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'i hastanede ziyaret etmemek Fatih Terim'e yakışmadı.
Terim'in neredeyse çalıştığı bütün başkanlarla sorun yaşaması düşündürücü. Terim üst üste dört şampiyonluk ve UEFA Kupası'ndan sonra bile Faruk Süren ile anlaşamadı. Fiorentina'da başarılı bir sezon geçirirken başkan Cechi Gori ile sonrasında Milan başkan yardımcısı Adriano Galliani ile de anlaşamadı.
Terim, Galatasaray'da sportif açından başarısız geçen Özhan Canaydın dönemi hariç, Ünal Aysal, Dursun Özbek ve Mustafa Cengiz ile de büyük sorunlar yaşadı.
Sorun bence Terim'in büyük bir güce ve karizmaya sahip olmasından kaynaklanıyor. Galatasaray'da kim başkan olursa olsun Terim'in yanında eziliyor.
Terim'in artık Galatasaray'da başkan olma zamanı geldi. Ortada "Tamam başkan olur" diyeceğiniz bir aday da yok! Ayrıca başkan olmak Terim için de yeni bir meydan okuma olur. Ama başkan olduğunda suçu kimseye atamaz, bahane üretemez! Asıl soru; 'Liseliler' buna izin verir mi?
***
Altyazı
"Asla unutma. Korku insana yavaş yavaş farkındalığını kaybettirir. Böylece birer korkak olur çıkarız." (Persepolis)