Türkiye'yi tarihinde ilk kez dünya üçüncüsü yaptı, "Niye birinci yapamadın?" diye çemkirdiler. Eleştirecek hiçbir yanını bulamayınca, "Saçları inek yalamış gibi, giyim kuşamı çok demode" dediler. 70 yaşında kafasına tribünden taş atıp, yardılar, sedyedeyken tek olumsuz kelime söylemedi. Kulüp kariyerinin en ışıltılı ve en umut vadeden döneminde 'talimatla' Milli Takım'ın başına geçirildi, "Milli görevdir" deyip, şerefle kabul etti. Futbol açısından dibe çökmüş, moralsiz, etkisiz bir takımı alıp, bir yılda 'dünyanın korktuğu' bir ekip haline getirdi ama yine de yaranamadı. Hollanda karşısında takım 5 dakika bocalayıp, iki gol yediği için 'Korkak' ilan edilerek, acımasızca eleştirildi. Peki o ne yaptı? Daha çok çalıştı/çalıştırdı ve Norveç'i hezimete uğrattı. Fenerbahçe'nin yıllardır verim alamadığı Ozan Tufan'ı takımın yıldızı haline getirdi. Eliyle yetiştirdiği genç kaleci Uğurcan Çakır, milli takım kalesine duvar ördü. Burak Yılmaz'ı yeniden 'Kral' yaptı. Yani şansıyla iyi bir jenerasyon yakalamadı, iyi bir jenerasyon yarattı.
Sadece kulübede değil, maç sonrası mikrofon başında da olgun, hoşgörülü ve mütevazıydı. Onca yıkıcı eleştiriye karşın, Norveç zaferinden sonra ağzından tek bir "Ben" kelimesi çıkmadı. "Kötü sonuçta eleştirilirsin, iyi sonuçta alkışlanırsın. Futbolun gerçeği bu" diyecek kadar tevekkül sahibiydi. Yani... Sadece 'teknik adam' değildi. 'Skor yazarlarına' ders verecek kadar 'Adam'dı...
Burası, skora doğru dümen kıran bir köşe değil. Bu da Şenol Güneş'i takdir eden, hak ettiği değerin verilmediğini savunan ilk yazım değil. Halep oradaysa, arşiv burada... Yarın Letonya karşısında alınacak sonuç ne olursa olsun, Şenol Güneş'in omuz başında dimdik durmaya devam edeceğim.
Yaşa Arsen Wenger!
Madem sözü futboldan açtık, hız kesmeden devam edelim. Arsenal'in dünyaca ünlü teknik adamı Arsen Wenger şimdilerde FIFA Oyun Geliştirme Komitesi'nin başkanlığını yürütüyor. Wenger'in ofsayt kuralıyla ilgili değişiklik önerisi önümüzdeki günlerde FIFA üst kurullarında görüşülecek.
Malum, VAR uygulamasında bir oyuncunun ofsaytta sayılması için topa temas edebileceği herhangi bir uzvunun, rakipten önde olması yetiyordu. Wenger ise bir futbolcunun ofsaytta sayılabilmesi için tüm uzuvlarının defans oyuncularından kaleye daha yakın olması gerektiğini savunuyor. Bence adil olanı da bu.
Zaten VAR uygulamasına her zaman kuşkuyla yaklaşıyordum. Nihayetinde 'insan işi' olan bu uygulamada futbolcunun kol tüylerinin bir santim önde olduğu, 50 metre öteden çekim yapan kameranın insafına bırakılıyordu. Yeni uygulama hem kararların daha net ve adil olmasını hem de maçların çok daha gollü geçmesini sağlayacak.
Evlilik 'hayata çökmek' midir?
Ünlü piyanist Fazıl Say ile eşi Ece Dağıstan'ın ayrı evlerde yaşaması ve birbirlerine sırt çantalarıyla gidip 'misafir' olmaları geçen haftanın en fazla konuşulan magazin konusuydu. Ama bunun en büyük sebebi çiftin kendileriydi. Çünkü gülüp geçmek yerine sırayla yaptıkları yorumlarla magazin medyasına gereğinden fazla malzeme verdiler. Ece hanım sırt çantasıyla poz verip, "İşte o çanta" filan dedi. Fazıl Say, eşinin yorumlarını sosyal medyada paylaştı. "İki evimiz olması, günde iki kez sevişmek anlamına gelir" diyerek, gereksiz bir 'güç gösterisine' soyunup, seviyeyi iyice belden aşağıya düşürdü, filan... (Sanırım piyanistliğinin yanında magazin figürü olarak görünmekten de hoşlanıyor)
Benim asıl takıldığım konu, Ece hanımın "Biz başkaları gibi birbirimizin üzerine çökmedik" demesi. Evliliği bir başka hayatın üzerine 'çökmek' olarak algılaması gerçekten de üzücü. Bana göre erdemli olan, aynı çatı altında birbirine özel alanlar tanıyarak, paylaşarak, anlayış ve tahammül göstererek mutlu mesut yaşlanmak.
Gaf kürsüsü
Çizik olduğu için servise bıraktığı otomobili pert olan kadın avukat, muhabire durumu izah ederken çam devirdi: "Sadece arkada bir sürtük vardı, o kadar..."
Zap'tiye
Fenerbahçe, Federasyon'a başvursa da Ozan Tufan lig maçlarına Şenol Güneş nezaretinde Milli Takım'ın Riva tesislerinde hazırlansa diyorum.
Ne demiş?
"Norveç'e Güneş ilk defa bu kadar yakın vurdu." (Norveç maçı sonrası TRT Spor'a mesaj gönderen izleyicinin harika manşeti)