Sinema yapımcılarının çektikleri filmler, dağıtım şirketleri aracılığıyla, salonlarda gösterime giriyor. Salonlarda izleyici ile buluşan filmlerin gişe rakamlarını, işletmeciler gün içinde excel tablosu olarak, film dağıtımı yapan şirketlere gönderiyor. Dağıtım şirketleri, Türkiye'nin birçok noktasından gelen verileri birleştirerek yapımcıya izlenme sayısı hakkında bilgileri iletiyor. Son zamanlarda yapımcılar ile dağıtım şirketleri arasında "şeffaflık" ve "promosyon bilet" anlaşmazlığı ortaya çıktı. Yapımcılar gişe rekorları kıran filmlerin hasılatlarının düşük kaldığını savunuyor, ayrıca verilerin ne kadar güvenli olduğunu sorguluyor.
Salonlarda 20 liraya satılan bir sinema biletinin mağazalarda, zincir restoranlarda ve AVM'lerde, yüzde 50'yi bulan indirimle verilmesinden yapımcılar rahatsızlık duyuyor. Yapımcılar, sinema biletiyle ilgili yapılan promosyon düzenlemesinden anında haberdar olmak istiyor. Ayrıca yapımcılar salonlarda, mısır, kola ve sinema biletine yapılan indirimlerde aslan payının biletten karşılanmasına da tepkili. İşletmeciler ise promosyonla salonlara daha fazla izleyicinin geldiğini savunuyor.
SORUNU YASA ÇÖZEBİLİR
Senelerdir taraflar ve paydaşlar arasında anlaşılamadığı için sürüncemede kalan ve bir türlü çıkartılmayan Sinema Kanunu'yla ilgili teklif üzerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yoğun çabası üzerine yüzde 90 oranında mutabakat sağlandı ve yasalaşması için Meclis'e gönderildi. Film yapımcıları ile sinema işletmelerini karşı karşıya getiren "şeffaflık" ve "promosyon uygulaması" anlaşmazlığını "Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" çözecek. Kanun teklifinin, komisyona geldiği haliyle yasalaşması halinde, sinema salonu işletmecileri, izleyici sayısının artırılmasına yönelik kampanya ve toplu satış faaliyetlerini, filmin yapımcısı ve dağıtımcısı arasında yapılacak sözleşmeyle düzenleyecek.
ARAYÜZ İLE SORUN BİTECEK
Milliyet'in haberine göre; bilet hasılatları konusunda yaşanan şeffaflık krizine de yasa teklifi çare olacak. Teklife göre, sinema salonu işletmecileri, film gösterimleri ile ilgili bilgileri bakanlığa iletmek üzere belirlenen donanım ve yazılımı işler halde bulundurmakla yükümlü olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye'deki tüm salonlarda kullanılması zorunlu olan bir arayüz geliştirerek kullanıma açacak. Bu sayede günlük bilet satış rakamları otomatik olarak gün sonunda sistemden alınarak yapımcı ve dağıtımcıyla paylaşılacak. Yasa teklifinde, gerekli donanım ve yazılımı işler halde bulundurmayan işletmeye salon başına 50 bin TL para cezası öngörülüyor.
İşte sinema salonlarındaki mısır krizini ortaya çıkaran Funda Karayel'in o yazısı...
Tarih 9 Aralık Pazar, 'Mısıra zam var, yapımcıya zam yok' başlığıyla, yapımcıların bu durumdan rahatsız olduğunu yazmıştım. İlk kez yapımcılar birlik oldu.
Sinema sektöründe o günden bugüne büyük bir gerginlik yaşanıyor. Meclis'e sunulan yeni sinema teklif yasası, yapımcıların filmlerini vizyona sokmaması, sinema sahiplerinin geri adım atmaması derken; fatura yine sinema izleyicisine kesiliyor.
Sanki sinema salonu ile yapımcılar boşanıyor, arada biz çocuklar kalıyoruz gibi hissediyorum. Çocuklar, ebeveynlerinin boşanmasının ardından acı çekerler. Sinemasever de acı çekmektedir; yapmayın. Anlaşma sağlanmadığı taktirde 'Organize İşler 2: Sazan Sarmalı' ve 'Karakomik Filmler'in yanı sıra 'Recep İvedik 6', 'Mucize 2: Aşk' ve 'Çiçero' gibi önemli yerli yapımlar da izleyicisi ile buluşamayacak.
Peki ya bizim suçumuz ne? Film yapımcılarıyla salon işletmecilerinin birbirine girmesi sektörü nasıl etkileyecek? Sinema izleyici sayısında düşüş mü yaşanacak? Tüm soruları Mars Cinema Group yetkililerine de, yapımcılara da sordum. Mars yetkilileri, "Sinema salonu sahipleri, sektörün çok kötü etkileneceğini söylüyor' dedi. Yapımcılar da; "Hakkımız olan payı istiyoruz, bu durum çözülmediği taktirde daha fazla film yapamayacak hale geliriz, bundan daha kötü ne olabilir?" dediler.
İKİ TARAF DA UZLAŞMALI
Bu olayı başından beri takip eden biri olarak, sürecin bir tarafı olmadan Türkiye'deki tüm sinemaseverler adına hakem olmaya hazırım. Çünkü yapımcıların ne kadar kazandığı, sinema salonlarının dağıtımı ve maliyetler; sinema izleyicisini hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Bizleri ilgilendiren tek şey 'Organize işler 2'nin, 'Karakomik Filmler'in ne zaman vizyona gireceği. Çözüm önerim; iki tarafın da acilen uzlaşması. Yapımcılar ,beş yıldır bilet başına aldıkları ücretin aynı olmasından şikayetçi. Sinema sahipleri ise bu zammı kabul etmeleri durumunda bilet fiyatlarının artacağını ve bunun izleyici sayısını düşüreceğini düşünüyor.
ŞEFFAF BİR SİSTEM KURULSUN
Sinemasever bu zammı hoşgörür; yeter ki boykot bitsin. Sinema salonu sahipleri sistemlerini online yapsın, daha şeffaf, güvene dayalı bir sinema sistemi kurulsun. Mars Group yetkililerine de söylediğim gibi, eğer uzlaşma sağlanamazsa, yapımcılar da yasa teklifi kabul edildiğinde o sinema salonlarındaki promosyon kampanyasına izin vermeyecek; demedi demeyin. Bu arada krizle başlayan bu yapımcı birlikteliğinin Türk sineması adına bundan sonra da devam etmesini ve her konuda birlik beraberlik olunmasını diliyorum.