Sanat hayatındaki 40'ıncı yılı geride bırakan Sinan Özen, Beşiktaş'ta bulunan müzik stüdyosunun kapılarını gazetecilere açtı. Son şarkısı 'Suç Mahallini' ile beğeni toplayan Özen, sosyal medyadaki tıklanmaların gerçek değer ifade etmediğini söyledi: "Gerçek değer sokaktaki halktır. Dışarı çıktığınızda insanlar 'Dün akşam sizi izledik, çok güzeldi' dediği zaman daha başka bir şeye bakmaya gerek yok. Algı yaratmak adına birtakım manipülasyonlar olabilir. Sahici olmak daha doğru. İyi işin sokakta her zaman karşılığı vardır." Eski albümlerini gazetecilerle paylaşan Özen, babası Kazım Özen ile birlikte düet yaptığı 'Babamın şarkıları ve İnce Saz' albümünün kendisi için ahde vefa olduğunu ifade etti. Özen, "Bu albümde babam benimle düet yapmıştı. Birlikte bir paylaşım yaşadık. Ömür boyu hayatımda unutamayacağım bir anı. Bu Türk müziğine bir hizmet. Türk müziği sevenleri bu albümü gözden geçirmeye davet ediyorum" dedi. Ünlü şarkıcı, sağlık sorunları nedeniyle zor bir süreç geçiren 3 yaşındaki kızı Neva'nın sağlık durumu hakkında bilgi verdi: "Kızım zor olan dönemi atlattı. Şimdi önümüzde sıkıntılı bir dönem var. Yarın beyin tomografisi çekilecek. Serebral palsi dediğimiz bir hastalığımız var. Bu ikinci evreyi, yeni tanıyı gördük. Kızım bana Allah'ın bir ödülü. Onun bana bakan, gülen gözüne dünyaları veririm. 40 yıllık müziğim bir yana o bir yana."
Ün peşindeki gençlere destek vermem
Müzik şirketiyle de genç sanatçıların elinden tuttuklarını anlatan Özen, tek bir şartları olduğunun altını çizdi: "Bu işi sadece kendime katkı sunsun diye yapmıyorum. Kendim zorluklar yaşadım. Bir nebze de olsa gençlere faydam olursa ne mutlu bana. Fakat bir şart koşuyorum. Şöhret mi olmak istiyorsun, sanatçı mı olmak istiyorsun. Bu çok önemli bir şey. Tanınır mı olmak istiyorsun sanata mı kendini adamak istiyorsun? Tanınır olmak istediğini hissettiğim
kişiye çalışma yapmıyorum."
Playback yapmaktan utanıyorum
Özen, Kırgızistan'da playback müziğin yasaklanması hakkında da konuştu: "İnsanoğlusun sesin her gün iyi olmayabilir, hasta olabilirsin. Ama ne olursa olsun ben playback yapamıyorum. Açıkçası playback yapma konusunda utanıyorum. Bunu hocalarımız görse bizi konservatuarda döverler, 'Seni bugünler için mi yetiştirdik?' derlerdi. Sesim çıktığınca canlı okumayı tercih ediyorum."