"Onunla fakültenin bahçesinde karşılaştım... Çok kendini beğenmiş, gururlu bir hali vardı. Üstelik davranışları hayli sinir bozucuydu. Bir an göz göze geldik. Ve...' Bu sözler, Sezen Aksu'ya ait.
1954 doğumlu olan ve Ziraat Fakültesi'nin üçüncü sınıfından ayrılan sanatçı, tam iki yıldır evli...
Kocası Ali Engin Aksu ise Kanada'da deniz jeolojisi doktorası yapıyor. Ali Engin Aksu, aynı zamanda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Profesör Yavuz Aksu'nun oğlu... Kocasından binlerce kilometre uzakta olan Sezen Aksu, 'Engin ile gün aşırı telefonla konuşuyoruz; kazancımın çoğunu telefon parasına yatırıyorum. Üç dakika olsun onun sesini duymak yeterli oluyor bana' diyor."
BİR NOSTALJİ SİTESİ...
Sezen Aksu, 29 Kasım 1974'te nikah masasına oturduğu Ali Engin Aksu ile yaklaşık dört yıl evli kaldı.
Daha sonra yine evlendi ama 'Aksu' soyadını hep taşıdı. Hep merak ederdim, Sezen'e 'Aksu' soyadını kimin verdiğini.
İnternette 'Türk Nostalji' adlı bir site keşfettim; bu bilgi ve fotoğrafların kaynağı da aynı site. Müthiş bir site; nostalji duygusunu damarlarınıza kadar hissediyorsunuz. Mutlaka bu siteyi takip edin.
Sitedeki turumuza devam edelim...
"31 Mayıs 1954'te, Elektrik İşleri Etüd İdaresi'nde çifte mutluluk yaşandı.
Dairenin iki çalışanından mühendis Turgut Özal ile istatistik görevlisi Semra Yeyinmen evlendi.
Özal, Amerika'daki eğitiminin ardından, 1954'te döndüğü Ankara'da, Semra Hanım'ı görür görmez çok beğenmişti.
Turgut Bey, bu konuyu yıllar sonra şöyle anlatacaktı: 'Semra, ağırbaşlı ve seviyeli bir kızdı. Bana hiç yüz vermiyordu; dikkatini çekmek için çok uğraştım. Akşamları herkes çıktıktan sonra makinesini (daktilosunu) bozar, ertesi gün tamir etmek için hemen devreye girerdim.'
Semra Hanım ise aslında tüm olup bitenin farkındaydı: 'Ben de Turgut'u beğenmiştim ve niyetini anlamıştım ancak anlamazlıktan geliyordum. Çevremde pervane gibi dolanıp duruyor ancak bir türlü açılamıyordu. Ben de bu durumdan büyük keyif alıyordum. Sürekli makinemin şeridini çıkaran kişinin o olduğunu da biliyordum.'
Turgut ve Semra, daireden bir arkadaşlarının nişanında ilk kez dansa kalktı. Özal, evlilik teklifini bu dans sırasında yaptı. Semra Hanım teklife hemen yanıt vermedi. Turgut Bey ise 'Sükut ikrardan gelir' diyerek, ertesi gün bir kutu çikolata ile daireye gitti ve soranlara 'Semra ile sözlendik' dedi."
Rahmetli Turgut Özal; gençliğinde bıyıksız, filinta gibi bir delikanlıymış.
Müthiş bir nikah fotoğrafı...