Sezen Aksu'nun yapım şirketi SN Müzik, 'Demo' albümünü haberleştirip, 'Begonvil' şarkısının YouTube yönlendirmesini paylaşan Kültür Servisi sitesine telif davası açtı.
Dava konusu haber 2018 tarihli ve haber, Aksu'nun albümünü tanıtıyor. Haberde 'Begonvil' şarkısını şuradan dinleyebilirsiniz' diye yönlendirme yapılan yer de; Aksu'nun kendi YouTube adresi.
Aksu zaten bu şarkıyı dinlemeye kendisi açmış, dava açılan kültür sanat sitesi okuyucularını sanatçının resmi kanalına yönlendiriyor.
Ancak Aksu'nun 'telif haklarımın peşine koş' diye yetki verdiği hukuk firması, bir kültür sanat sitesine dava açıyor. Pardon açmadan önce "Şu kadar ücret ödeyin, dava açmayalım" diyorlar. İşini doğru yaptığına inanan Kültür Servisi sitesi de haliyle ödeme yapmıyor. Sonuçta dava açılıyor. Muhtemelen açılan davadan Aksu'nun haberi yoktur ama olmalı. Ne yani klasik bir albüm haberi de yapamayacak mı gazeteciler?
İLK İCRAATLARI DEĞİL
Aksu'nun çalıştığı hukuk firmasının ünlü karikatürist Erdil Yaşaroğlu hakkında açtıkları davalar da tartışma konusu olmuştu. Öğrencilere, bir öğretmene Yaşaroğlu'nun karikatürlerini internette paylaştıkları için dava açılmıştı. Yaşaroğlu önce hakkını aradığını söylemiş, sonra da kendi sitesinde bir yabancı karikatüristin karikatürünü izinsiz kullandığı için dalga konusu olmuştu.
Habere konu olan hukuk firması ve aynı yolu izleyen firmaların davadan önce insanlardan para istemesi etik değil. Sanatçıların haklarını koruyoruz diye sanatçıları zor durumda bırakan davalar açıyorlar.
Belki bu işten iyi para kazandırdıkları için sanatçılar da ses çıkarmıyordur. Lakin gelinen nokta trajik. Sanatçıların telif hakları konusundaki haklı davalarına en çok destek olan gazetecilere saçma gerekçelerle dava açılıyor.
***
MEHMET ÖZ BİLE MİRAS KAVGASI YAPIYORSA
Dünyaca ünlü kalp cerrahı Mehmet Öz, babalarının vasiyetnamesini sahte belgelerle değiştirdiğini öne sürdüğü kız kardeşi Nazlım Suna Öz hakkında suç duyurusunda bulundu. Mehmet Öz 'sahte' vasiyetname sunduğu iddiasıyla suçladığı kardeşine yurt dışına çıkma yasağı getirilmesini de talep etti.
Miras kavgası ne illet bir şey. Evladı ana babaya, kardeşi kardeşe düşman eder. Akraba ilişkilerini bitirir. Rahmetlinin bile peşini bırakmaz, mezar açtırır, DNA testi yaptırır.
"Ben öldükten sonra ne yaparsanız yapın" diyen büyükler mantıklı hareket ediyorlar. Böylece hem kendilerine karşı saygı ve sevgiyi garantiye alıyorlar hem de miras kavgasını öteliyorlar.
Görüyorsunuz; dünyanın en çok kazanan TV yıldızlarından biri bile kardeşiyle miras kavgasına tutuşabiliyor! Mehmet Öz'ün gerçekten hakkı yeniyor mu? Yoksa klasik evi terk eden erkeğin sonradan hak talep etme kavgasına mı şahit oluyoruz, bilmiyoruz. Meseleyi bir de kardeşinden dinlemek lazım!
Ne olursa olsun tüm dünyanın izlediği bir profesör miras tartışmasını kardeşine dava açacak boyuta taşımamalıydı.
***
NE İSTEDİNİZ LEYLEKLERDEN?
Bir üzücü haber de Denizli'nin Çal ilçesinden geldi. Göç eden iki leylek tüfekle vurularak katledildi.
Leylek baharın gelişini müjdeler, Anadolu halkı bu kuşu türkülerine konu edecek kadar çok sever. Yuva yaptıkları yerlere dokunulmaz.
Türkiye'de bilinçsizce ya da kaçak yapılan avcılıkta artış var.
Şimdi eline silah alıp hareket eden ilk canlıyı vuranlara, bu leylekleri katledenlere avcı mı diyeceğiz? Leylekleri vurunca çok mu gururlandılar acaba?
***
ÖLDÜKTEN 10 YIL SONRA BULUNDU
Norveç'in başkenti Oslo'da 60 yaşlarında bir kişinin evinde 10 yıl sonra ölüsü bulundu. Komşularının taşındığını düşündüğü adam normal bir şekilde evinde ölmüş. Polis en son 2011 yılına ait süt kutuları ve yiyecek ambalajları bulmuş. Adamın faturaları emekli maaşının yattığı hesaptan otomatik ödeniyormuş.
Komşular cesedin kokusunu da mı almadı? Oslo'daki evlerin yalıtımı üst seviyede galiba!
Adamın çocukları varmış, iki de evlilik geçirmiş ama kimse arayıp sormamış.
Yalnızlık gelişmiş ülkelerin temel sorunu olmaya başladı.
Japonya, ABD ve İskandinav ülkelerinde yalnız yaşayan insanlar artık öldükten çok sonra bulunuyorlar.
Emekli maaşlarının çekilmediği tespit edilip araştırma yapılmalıydı.
Norveç'in dillere destan sosyal hizmetler sisteminde demek ki, bir sıkıntı var.
Elbette asıl sorun gelişmiş ülkelerde aile, akraba bağlarının zayıflaması ve bireysel yaşamın zirve yapması.
Bu olay bizde yaşansa, bakkal, sucu, meraklı bir komşu ya da postacı merak ederdi, sorup soruştururdu adamı.
Ne mutlu ki, bizde mahalle kültürü azalsa da aile bağları hâlâ güçlü.
***
NESLİ TÜKENİNCE RAHATLAYACAKLAR!
Niğde Aladağlar Milli Parkı'nda nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir vaşak ayakları ve ağzı bağlı bir şekilde ölü bulundu.
Bazı ülkelerde vahşi hayvanlar insan yerleşim alanlarına yakın yaşıyorlar ve hayati tehlike yaratmadıkları sürece öldürülmüyorlar.
Vaşaklar Türkiye kırsalında zaten çok dar alana sıkışıp kalmış hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Bazı avcılar özellikle bulup vaşakları öldürüyorlar! Bu güzel canlının nesli tükenince rahatlayacaklar galiba!
***
BOMBAYI ATTI ORTAYA!
Hollywood'da rol bulamama, suçlanma ve homofobiyle karşılaşma korkusuyla bazı aktörlerin gerçek cinsel kimliklerini açıklamadıklarını söyleyen Kate Winslet, "Böyle en az dört aktör tanıyorum" dedi. Ve bombayı attı ortaya!
Şimdi magazin severler kim bu dört aktör sorusuna yoğunlaştı. Ama Winslet'ın vermek istediği mesaj farklı.
Oscar'lı oyuncuya göre, Hollywood'lu yapımcılar artık 'Heteroseksüel rolü oynayabilir mi çünkü görünüşe göre eşcinsel?' sorusunu sormaktan vazgeçmeli. Hatta bu yaklaşım yasa dışı görülmeli. Aynı şekilde eşcinsel rollerini oynayan eşcinsel aktörler şeklinde de ayrıştırma yapılmamalı.
"Kariyerim zarar görmesin" diye gerçek hayatta da rol yapmak zor bir durum.