1990'larda başta TeleVole olmak üzere birçok magazin programı, her akşam bir avuç zenginin ve ünlünün çılgın partilerini, zevki sefa içindeki yaşamlarını ekrana taşıyordu. Zamanla bu programlara halk tepki göstermeye başladı.
TeleVole kültürü, insanları dejenere ediyor, aile düzenine zarar veriyordu. Durum öyle bir hal almıştı ki, 2000 yılına MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, "Altı çocuğu olan, evine ekmek götüremeyen birisiniz. Akşam televizyonunuzu açtığınızda 'Televole' programlarında 60 kişinin nasıl yaşadığını görüyorsunuz... Ben bu durumda olsam belki de komünist olurdum" demişti.
Atasagun komünist olmadı ama toplum TeleVole kültürü yüzünden erozyona uğradı. Sonrasında ise AK Parti'li dönemle birlikte bu seviyesiz programlar önce prime-time'dan, sonra da ekranlardan uzaklaştırıldı.
TeleVole gitti, şimdi yerine Instagram geldi. Son yılarda sosyal medya fenomenlerinin, magazin ünlülerinin, bazı zengin ailelerin yeni kuşak üyelerinin ultra lüks yaşamları, Maldivler'deki tatilleri, çılgın partileri başta Instagram olmak üzere sosyal medyadan takip ediliyor.
INSTAGRAMVOLE TEHLİKESİ!
Aleyna Tilki'den Serenay Sarıkaya'ya, Ceren Hindistan'dan Hacı Sabancı'ya zengini, ünlüsü, 'az ünlüsü' Maldivler'deki ultra lüks tatillerini, salgına rağmen villa partilerini, lüks yaşamlarını sosyal medyadan bol bol paylaşıyorlar. Hande Erçel ile Kerem Bürsin gibi Maldivler'de geceliği 30 bin TL olan otellerinin adını Instagram'dan etiketleyip paylaşınca bedavaya getirenler de var.
Ünlü olmayan sonradan görmeler de var. Onlar da lüks yaşamlarını insanların gözünün içine sokuyorlar.
Bir de Şeyma Subaşı gibi kariyer hedefi zengin sevgili bulmak olan fenomenler var. Örneğin Şeyma, Mısırlı zengin sevgilisi özel jet bulamayınca bir yolcu uçağının tüm biletlerini satın alarak uçağı kendisi için kapattığını paylaştı. Gelen tepkilere de "En iyisini hak ediyorum" diye şımarıkça bir yanıt verdi.
Elbette isteyen istediğini yapar, yaşar ve paylaşır ama insanlar salgın yüzünden işini kaybederken, ekonomik sorunlar yaşarken bu şımarık Instagram ünlülerinin yaptığı paylaşımlar TeleVole'den bile zararlı olmaya başladı. Ben bu akıma InstagramVole diyorum.
Çünkü bu yeni kuşak şımarık zenginlerin, fenomenlerin milyonlarca takipçisi var. Halkla dalga geçer gibi yaptıkları paylaşımlar, 'RT' ve 'beğeni'lerle zincirleme virüs gibi yayılıyor. Medya da bu paylaşımların etkisinde kalıyor ve çoğu insanın umurunda olmayacak ünlü ve zenginlerin lüks hayatları, normal vatandaşların gözüne kadar sokuluyor. Örneğin kutsal Ramazan ayında salgın yüzünden zor durumda olanlara, yoksullara yardımı, paylaşmayı konuşacakken Şeyma ve türevlerinin Maldiv tatilleri, partileri gündem oluyor.
Bu kişileri sosyal medyada engellemek de fayda etmiyor. Başkası paylaşıyor, medya haber yapıyor vs. Özetle Şenkal Atasagun'un "Beni bile komünist yapar" dediği TeleVole programlarından daha tehlikeli, toplumu daha çok etki altında bırakan bir bela Instagram- Vole! Ve MİT müsteşarının bir telefonuyla da kaldırılacak TV programı değil InstagramVole!
***
KOVULDUKÇA KAZANIYOR
Ünlü Portekizli teknik direktör Jose Mourinho Tottenham'dan da kovuldu. Ama tam 40 milyon Euro tazminat alacak.
Mourinho daha önce de; 2007'de Chelsea'den 21 milyon Euro, 2012'de Real Madrid'den 20 milyon Euro, 2015'te yine Chelsea'den 15 milyon Euro, 2019'da Manchester United'dan 17 milyon Euro kovulma tazminatı almıştı. Toplamda 113 milyon Euro kovulma tazminatı almak da bir başarı öyküsü aslında.
***
PANDEMİ CEZALARINA HACİZ İŞLEMİ
Pandemi kurallarına uyulmadığı için kesilen cezaları bazıları hemen ödüyor.
Bazıları da ileride affedilir diye ya da protesto amaçlı özellikle ödemiyor.
Önceki gün şöyle bir haber çıktı: Antalya'da sosyal mesafe kuralına uymadığı gerekçesiyle 3 bin 150 lira ceza kesilen Mesut Sedat Özen adlı vatandaş, cezayı ödeyemeyince 15 Nisan'da banka hesabına e-haciz işlemi uygulandı.
Demek ki, ödemeyenlere haciz geliyor.
Cezayı gerçekten hak eden sorumsuz çok insan var. Bazen haksız yere ceza kesilenler de oluyor. Bir de Mesut Sedat Özen gibi cezayı ödeyemeyecek durumda olanlar var.
Evlere kapandığımız bu zor süreçte, maddi durumu kötü olanların cezalarının tahsillini ileri bir tarihe ötelesek iyi olur.
***
TÜRKİYE'NİN ASANSÖR SORUNU
Diyarbakır'da halatları kopan ve 11'inci kattan düşen asansörde bulunan Muhammet Erdoğan, oğlu Talha'yı kucağına almış. Çocuk kazayı hafif sıyrıklarla atlattı ama baba ağır yaralı, yoğun bakıma kaldırıldı.
Kazanın meydana geldiği bina üç yıllık, daha yeni ama asansör sorunlu.
Yeni binaya büyük para harcayıp, asansörü kalitesiz yapmak bir Türkiye klasiği.
Belediyeler asansörleri kontrol etmek için apartman sakinlerinden her yıl ciddi paralar alıyor. Asansör sorunluysa eksiklerin giderilmesi uyarısı yapan etiketi asansöre yapıştırıyorlar. Ve o eksikler bir türlü tamamlanmıyor. Her yıl kontrol masrafı parası ödeniyor ama asansörlerin çoğu sorunlu!
***
1570 HATTI NASIL BULDU?
Cebrail Can K. isimli kişinin, doktor Hacer Demirel'i 7 yılda 1570 farklı numaradan arayıp taciz etmesi gündem oldu. Bir insan 1570 farklı numaradan telefon açmayı nasıl başarır? Kaç farklı hat alabilir? Kaç kişinin telefonunu kullanabilir?
Cebrail, üniversite hazırlık kursunda tanışıp platonik aşık olduğu Hacer için şehir şehir dolaşmış. Hacer, Kilis'te doktorluğa başlayınca Cebrail, üniversiteyi yarım bırakıp Kilis'e yerleşmiş. Hakkında 2 dava açılan ve 7 kez uzaklaştırma kararı verilen Cebrail, tacizlerine devam etmiş. Adli Tıp,
Cebrail'in akli melekelerinin yerinde olduğuna dair rapor sundu.
Aslında tam Zeki Demirkubuz ya da Michael Haneke'lik bir hikaye bu. Peki, bu usta yönetmenler Cebrail ile Hacer'in öyküsünü film yapsalardı ne olurdu? "Vay be ne platonik aşklar varmış" der miydik filmin sonunda. Umarım Hacer bu kâbustan kurtulur.