Geçen hafta iki yeni diziyle tanıştık. İlki, atv'deki 'Seven Ne Yapmaz' dizisiydi. Babası tarafından burnu biraz sürtülsün diye köye gönderilen zengin genç, burada bir köylü kızıyla evlenmek zorunda kalıyor. Ama nikahtan sonra gerdeğe bile girmeden karısını terk edip zor durumdaki ailesine yardım etmek için yeniden şehre dönüyor. Kız da onun peşinden İstanbul'a gidiyor. İlk bölümün final sahnesi beni ürküttü. Çünkü kız, kendisini terk eden adamı bulup silahı onun başına doğrulttu. Malum, bu aralar gazetelerin üçüncü sayfaları 'Seven ne yapmaz?' haberleriyle dolu. Aklıma hemen Vatan Şaşmaz cinayeti geldi. Neyse ki bu dizide böyle bir şey olmayacak. Dizi, 'Seven ne yapmaz?' sorusunun karşılığını, 'Şiddet dışında her şeyi yapar' şeklinde verecek.
İkinci yeni yapım ise Kanal D ekranına gelen 'Ver Elini Aşk' dizisiydi. Orada da 'mecburiyetten' bir araya gelen iki farklı sosyal kesime mensup kız ve erkeğin çatışmadan aşka dönüşecek öyküsü ekrana taşınıyor. Zengin playboy, bu kez gönlünü köyden kente göç etmek zorunda kalan bir köylü kızına kaptırıyor. Dedesi de baskı kurunca, pek çok dizinin omurgasını oluşturan o beylik 'mecburiyetten, aşka dönüşen ilişki' hikayesi ortaya çıkıyor.
İki dizinin reytingi de hiç fena değildi. Ama bunlar 'çıtır çerez' tadında romantik komediler. Acaba sezonun ağır topları ateşlendiğinde akıbetleri ne olacak? Bekleyip görelim. Baksanıza, atv'nin 'Kanatsız Kuşlar'ı sezonun ilk bölümüyle nasıl da reytinglerin zirvesine kondu...