Atv ekranlarında bugün yepyeni bir dizi başlıyor: 'Cennet'in Gözyaşları'. İlk bölümüyle izleyiciyle buluşacak olan dizide; bebekken annesi tarafından terk edilen bir kızın hikayesi anlatılıyor. Dizinin oyuncuları Almila Ada, Berk Atan, Esra Ronabar, Zehra Yılmaz ve Yusuf Akgün; dram yüklü ve macera dolu öykünün herkesi ekran başına kilitleyeceğini söylüyor. İşte oyuncuların merakla beklenen
diziyle ilgili açıklamaları...
ALMİLA ADA (Cennet Yılmaz)
'KARAKTERLERİ AİLE LERİNDEN BİRİ GİBİ HİSSEDE CEKLER'
Seyircilerimizle buluşmak, onların düşüncelerini öğrenmek için sabırsızlıkla bekliyoruz. Dizimizde doğum sonrası terk edilmiş bir bebek, yaşadığı travmaları atlatıp yeni bir hayat kuran anne, geçmişinden habersiz başarılı bir erkek ve beklemediği anda hayatının aşkı ile karşılaşacak bir 'Cennet'imiz var. Dizinin konusu her yaştan izleyiciye hitap etmeye çok müsait; hem dram, hem aşk, hem dostluk var. Seyirci sıcak, aileden hissedecekleri karakterlerde kendilerinden çok şey bulacaklar.
'Cennet'i canlandıracağımı öğrendiğim günden beri 'Cennet' bu durumda ne yapardı?' diye düşünerek çalışmaya özen gösteriyorum. 'Cennet' gibi terk edilmiş çok fazla çocuk var. Keşke hepsi 'Cennet' kadar güçlü olsa.
Senaryomuzda umursamayan bir anne modeli var. Ama ben bir annenin doğurup terk ettiği çocuğunu, hayatı boyunca düşünmeyeceğini sanmıyorum. Keşke hiçbir çocuk annesiz-babasız büyümese, keşke hiçbir anne-baba çocuğunu terk etmek zorunda kalmasa.
ZEHRA YILMAZ (Melisa Soyer)
'TEKDÜZE, SIKICI BİR KONU ANLATMIYORUZ'
İki aydır sette yatıp kalkıyoruz. Çok yoğun, yorucu ama bir o kadar keyifli. Bu çalışma temposundan sonra artık izleyicimizle buluşacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Dizilerde birbirine yakın hikayelerin sıkça işlendiği bu dönemde, izleyiciye bambaşka bir kapı açacağımızı düşünüyorum. Hikayemiz sadece aşk ve ihtirastan ibaret değil; kendi içinde değişen dinamikleri olan bir senaryomuz var. Tekdüze, sıkıcı bir konu anlatılmıyor.
Yakın çevremde bu hikayeye birebir paralellik gösteren bir kişi olmadı. Senaryoyu ilk okuduğumda hikayesi kalbimde öyle bir yere dokundu ki, hissettiğim duyguyu şöyle tanımlayabilirim: Gözlerim kapalı salıncakta sallanırken kendimi bir anda yerde bulmak.
Yavrusunu bırakıp giden bir anne var hikayemizde... Onun bebeğini ne şartlarda bıraktığı, neler yaşadığını bilmek lazım. Yoksa bir annenin dokuz ay karnında taşıdığı yavrusunu bırakıp gidebilmesi düşüncesini aklım almıyor.
ESRA RONABAR (Arzu Soyer)
'ÖYKÜDEKİ SIRRIN PERDE ARKASINDA İNSANLIK SUÇU YATIYOR'
'Cennet'in Gözyaşları' farklı bir annelik hikayesi anlatıyor. Bir karakterde birbirinden çok farklı iki anneyi aynı anda izleyeceğiz. Kaderin ve koşulların şekillendirdiği karakterlerin hem kaderlerini değiştirmek için verdikleri mücadeleyi, hem de emekleriyle yarattıklarını koruyabilmek için nasıl savaştıklarını göreceğiz. Evladını terk eden bir annenin hikayesinin ardından çıkacak insanlık suçuna tanık olacağız. Kahramanlarımızın kaderlerine karşı verdikleri bu savaşta, inandıkları değerleri koruyabilmek adına neleri feda edebileceklerini göreceğiz. Elbette her fedanın bedelini nasıl ödediklerini de.
Dizimiz, büyük bir sır ile başlıyor. İlerleyen bölümlerde bu sır, konuşmaktan korkulan, yok saydığımız bir insanlık suçu olarak karşımıza çıkacak. Diğer dizilerden farkı da bu durum olacak. Elbette ki şu an bu bilgiyi paylaşamıyoruz.
BERK ATAN (Selim Arısoy)
'SICAK VE MASUM BİR HİKAYE'
Dizimiz birçok hikayeden oluşuyor. Biz büyük keyifle ve çok içimize sinerek çalıştık, çalışıyoruz. Umarım seyirci de bizleri her pazar akşamı evlerine misafir eder.
Projemiz dram fakat sıcak ve masum bir aşk hikayesiyle; çocukluk arkadaşlarını ve aile ilişkilerini de barındırıyor.
Annelik çok özel ve kutsal bir kavram. Ömür boyu taşıyacağı bir yükle yaşamayı kimse bile bile tercih etmez bence. Çok çeşitli durumlarda çok çeşitli sonuçlar ortaya çıkabilir, çaresizlik, tecrübesizlik, korku insanlara çok farkı şeyler yaptırabilir.
YUSUF AKGÜN (Orhan Soyer)
'ENERJİSİ YÜKSEK BİR EKİBİMİZ VAR'
Köklü ve güçlü bir yapım şirketinin özenle hazırladığı bir proje 'Cennetin Gözyaşları'. Fark yaratmayı iyi bilen bir yapımcımız var. Türkiye'nin en iyi, en tecrübeli yönetmenlerinden biri Sadullah Çelen'le çalışıyoruz. Oyuncu kadrosunda büyük ustalar ve işini ciddiye alan genç profesyoneller, enerjisi yüksek bir ahenk oluşturdu. Teknik açıdan da çok seçkin bir ekibe sahibiz. Bu bahsettiğim unsurların yanında seyirciye zor sorular sorduran bir senaryomuz var. 'Cennetin Gözyaşları'nın bu anlamda diğer dizilerden ayrışacağına inancım tam.
KADIN OLMAK ÇOK ZOR
Çağımızın dünyasında birey olmak, hele ki bir kadın olarak tek başına ayakta durmak zor. Dizimizdeki 'Arzu' ve 'Cennet' karakterlerinin hayatta kalmak, kendi ayakları üstünde durmak için hangi kararları; ne koşullarda, nasıl verdiklerini izleyeceğiz.
Cennet Yılmaz
Üniversiteden birincilikle mezun olmuş, başarılı, azimli, çok zeki bir kız. Üstelik çok da güzel. Genelde canlı, enerjik, neşeli görünür.
Melisa Soyer
Soyer Ailesi'nin biricik güzel kızı, gözbebeği. Anne babası tarafından son derece şımartılarak büyütülmüştür. 'Mahir'in kızına düşkünlüğü, her kız babası gibi ama 'Arzu'nun 'Melisa'ya düşkünlüğü başka. Dışa dönük, arkadaş canlısı, gezmeyi, eğlenmeyi, hayatı seven bir kız. Kıskanç ve bencil biri.
Arzu Soyer
Son derece cazibeli, hırslı, oldukça akıllı ve sezgileri kuvvetli bir kadın. Yaşadığı acı travma, hayata ve kendine duyduğu öfke, bastırmaya çalıştığı duyguları ve unutmaya çalıştığı geçmişi onun hayatta tam anlamıyla mutlu olmasına hep engel olmuş. Bu yüzden gerçek anlamıyla mutlu olmayı beceremediği için hep doyumsuz. Daha başarı, daha çok güç, daha çok takdir edilmek, içindeki boşluğu doldurmak adına hep daha fazlasını ister hale gelmiş.
Selim Arısoy
Genç yaşta iş alanında önemli başarılara imza atmış yakışıklı bir adam. Çalışkan karizmatik, duygusal, güvenilir, dürüst ve ahlaklı biri. Sakin bir yapısı var. Giyim kuşamına özen gösterir.
Orhan Soyer
Soyer Ailesi'nin uçarı, ilk bakışta sorumsuz gibi görünen ama pratik çözümlerle iş bitiren enerjik ve yakışıklı oğlu. Giyimine, dış görümüne son derece önem verir. Lükse ve spor arabalara çok düşkün. Kadınlarla arası da çok iyi. Kalıcı ilişkilerin peşinde değil.