'Bağlılık-Aslı'nda görünmez bir bağlılık hikayesi anlatan Semih Kaplanoğlu, çekimleri anlattı: Yedi aylık bebekle çalışmak eşsizdi. Bütün oyuncular büyük fedakarlıkla çalıştı. Hepimiz kendimizi bebeğin ritmine göre ayarlıyorduk.
YENİ PROJESİYLE İLGİLİ KONUŞTU
Türkiye'nin Oscar adayı 'Bağlılık- Aslı' filmine imza atan usta yönetmen Semin Kaplanoğlu, yeni projesiyle ilgili konuştu. Kaplan Film ve Sinehane ortak yapımı olarak hayata geçirilen 'Bağlılık-Aslı', Kaplanoğlu'nun 'Bağlılık Üçlemesi'nin ilk filmi... Usta yönetmen; başrollerinde Kübra Kip ve Ece Yüksel'in oynadığı, 20 Eylül'de vizyona girecek olan filmiyle ilgili şunları anlattı:
Bir önceki filmim 'Buğday'ın yapımı beş yıl sürdü. 'Buğday'ı bitirir bitirmez, bu süreçte birçok hikaye biriktirdiğimi fark ettim. 'Buğday'ın aynasından dünyaya bakmak, insana bakmak, bana pek çok şey çağrıştırdı. Özellikle günümüz insanının çelişkileri, içiyle dışıyla barışık olmaması, söylediğiyle yaptığının birbirini tutmaması yani düşünce, eylem ve kalp arasında açılan mesafeler bana birçok hikaye yazdırdı. 'Bağlılık-Aslı' filmi de bunlardan biri.
'İLK DİJİTAL FİLMİM'
Bu senaryoyu yazarken aklımda en yakınımdaki annelerin, genç annelerin yaşadıkları meseleler vardı. Bebekle birlikte yaşamanın getirdiği zorluklar, iş hayatı, işe dönme isteği ya da isteksizliği, çocuğa ayrılan zamanın giderek azalması... Bununla birlikte yaşlılardan, anneannelerden, babaannelerden ayrı yaşama tercihlerimiz nedeniyle artık çalışan anneler bebeklerini bakıcılara ya da kreşlere bırakmak zorunda. Gözleri hep arkada kalıyor. Bebek ve anneyi birbirinden ayıran modern hayat; sanırım hem annede, hem de bebekte travmalar yaratıyor. Çok sevdiğim İngiliz psikolog Adam Phillips, "Bebek sütten kesildiği anda ayrı bir vücuda sahip olduğunu anlar. Bu onun için en büyük travmadır çünkü bebek anne ile kendisini bir zannetmektedir" diyor. Bu filmin temelinde, aslında bu anlamdaki ayrılığın, diğer bir deyişle görünmez bağlılığın hikayesi var. Filmin hazırlık ve çekim aşaması 6-7 ay sürdü.
Şu an üçlemenin ikincisi 'Hasan'ı çekiyorum. Üçlemenin hikayelerini ana karakterler üzerinden kuruyorum. Sıradan, bildiğimiz, çok yakınımızda olan, hatta kendimizin yaşadığı hikayeler bunlar. 'Bağlılık-Aslı', diğer filmlerimden ayrı bir yerde çünkü ilk dijital filmim. Bundan önceki filmlerim hep 35 milimetre çekilmişti. Açıkçası benim için teknik anlamda bilinmezliklerle dolu bir süreçti. Birçok yeni şey öğrendim. Öte yandan filmin tamamına yakını pencereleri reel bir mekana bakan bir platoda çekildi. Bu da benim için bir ilkti. Bununla birlikte 7 aylık bir bebekle (Almina Kavcı) çalışmak benzersiz bir deneyimdi benim için. Başta Kübra Kip olmak üzere oyuncularım büyük bir fedakarlıkla çalıştılar. Çünkü neredeyse tüm zamanımızı bebek oyuncunun ritmine göre uydurmak durumundaydık.
'BAL', OSCAR'A ÇOK YAKLAŞMIŞTI'
2010'da da 'Bal' filmim ile Oscar deneyimim oldu. O dönemki yabancı Oscar kurulunun yöneticisi Bal'ın ilk beşe çok yaklaştığını söylemişti. Belki bu sefer bir sonuç alırız. Olursa eğer, ilk kez bir Türk filmi ilk beşe girmiş olacak.
Ben şimdiye kadar seyircileri hiç yabancı-yerli diye algılamadım, düşünmedim. Çünkü yerliyken yabancılar, yabancıyken de çok yerliler var. O yüzden bu konuda benim bir şey söylemem çok doğru olmaz.