İdealleri yolunda emin adımlarla hedeflediği yere doğru ilerleyen, tasarımları hem yurt dışında hem de Türkiye'de çok sayıda ünlü tarafından tercih edilen başarılı moda tasarımcısı Selma Çilek Çiftçi ile evinde bir araya geldik. 1.5 yaşındaki oğlu Satvet ile annelik serüvenine başlayan Çiftçi, şu sıralar oldukça yoğun olan iş programında evi ve işi arasında vakit geçiriyor. İş insanı eşi Sinan Çiftçi ile 5 yıllık evli olan Selma Çilek, şu sıralar markası Selma Çilek'in yeni koleksiyonları üzerinde çalışıyor, fırsat buldukça eşiyle seyahat ediyor ve anneliğin keyfini çıkarıyor. Çiftçi ile hem iş hayatı hem de aile hayatına dair konuştuk.
Markanızın geldiği yeri nasıl buluyorsunuz?
Markamın geldiği yerden mutluyum ve geleceği için de heyecanlıyım. 9 yıldır emek verdiğim çocuğum gibi oldu ve onun her başarısı, ilerleyişi beni hayatta en mutlu eden şeyler arasında. Tüm enerjimle markamı büyütüp bir dünya markası haline getirmek için çalışıyorum. Tabii ki de çok zaman alıyor; bazen hızlı ve büyük adımlar atarken bazen de kendinizi geri geri giderken de bulabiliyorsunuz.
Moda dünyasında 9 yıl nasıl geçti?
Zaman su gibi akıp geçmiş. Bu süreçte ilk iki yıl acemiliğin vermiş olduğu geçiş dönemim, sonra kendi hayatımda değişen durumlar, pandemi gibi birçok şeyi atlattık. Hem keyifli hem de çok zor geçti. Sonucunda ise geldiğim yer güzel. Kendime bir hedef belirledim ve bu hedefe varmak için hiç acelem yok, emin adımlarla yavaş yavaş ilerlemek istiyorum.
VANESSA VE DUA LİPA GURUR VERDİ
Hedefleriniz nedir? Her yıl sonunda ekip ile beraber büyüme planı yapıyoruz. Bu yıl özellikle yurt dışı online satış sayesinde büyüme kat ettik. Önümüzdeki yıllarda da hedeflerim katlanarak büyümek. Ama benim asıl en büyük amacım Selma Çilek markasını dünya çapında bilinir bir marka yapmak. Ama hiçbir zaman mağazalaşma hayalim yok. "Dünyanın her yerinde Selma Çilek mağazası olsun" gibi bir planlamam olmadı. Dünya çapında büyük mağazalarda ürünlerimin bir köşesi olsun ve dünyanın farklı yerlerinde Selma Çilek tasarımıyla giyinen insanlar olsun istiyorum.
Türkiye'de, yurt dışında ünlü isimler özel günlerinde tasarımlarınızı tercih ediyor. Tasarımlarınızı taşıyan isimleri görünce neler hissediyorsunuz?
Hayalimin üzerinde insanı giydirdim. Bu çok büyük bir gurur. Hatırlarsanız Oscar kazanan filmin senaristi Vanessa Taylor, yine şarkılarını ve tarzını çok sevdiğim Dua Lipa da tasarımlarımı tercih etmişti. Umarım daha çok böyle çalışmalarım olacaktır.
Türkiye'de tasarımcı olarak kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?
Kendimi bir yerde konumlandırmıyorum, tasarımcı olarak elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Türkiye'de çok başarılı tasarımcılar var ve dünyada moda sektöründe Türkiye'nin adını çok duyuyoruz. Gurur verici ve benim de bu çorbada tuzum olduysa ne mutlu bana...
Aile şirketi Çilek Mobilya'da kariyerinizi sürdürmeyi hiç düşündünüz mü?
Üniversiteye başladığımdan beri yönetim kurulundayım. Hiç unutmuyorum Ankara'da okurken her hafta çarşamba İstanbul'da yönetim kuruluna katılırdım. O toplantılarda öğrendiklerimi işime de yansıtıyorum. Çilek ile ilgili yeni projeler var ve onlarda yer alıyorum. Ama aktif olarak çalışmayı düşünmüyorum. Çünkü kendi iş yoğunluğumdan öyle bir vakit bulmam imkansız, yoksa çok isterdim.
5 YIL NASIL GEÇTİ HİÇ ANLAMADIK
Sinan Bey ile evliliğinizin beşinci yılındasınız. Nasıl geçti bu süre?
Nasıl geçti inanın anlamadım eşimle de
sürekli aramızda bunu konuşuyoruz. Dolu
dolu, her anı ayrı bir keyifliydi. Geriye dönüp
baktığımda gerçekten çok hızlı geçmiş. Biz her
şeyi birlikte yapmaktan keyif alıyoruz. Sinan
yarış izleyecek bile olsa yanında mutlaka benim
de olmamı ister. Ben de çizim yapıyorsam
benimle aynı odada olur her zaman. Birlikte
spor yapmayı, tatile gitmeyi en çok da yemek
yemeyi seviyoruz. Huzurlu hayat peşindeyiz.
Eşiniz Sinan Bey'in yarış tutkusu size nasıl yansıdı, yarışmayı düşündünüz mü?
Eşim gerçekten Formula 1 yarış tutkunu
ve bu tutkusunda da inanılmaz başarılı. Ben
de ona her zaman çok destek oluyorum. O yarışırken
tüm stresini attığı ve inanılmaz mutlu
olduğu için ben de o yarıştıkça mutlu oluyorum.
Hiç yarışmadım çünkü motor sporlarının
bana göre olduğunu düşünmüyorum. Ben
daha garantici, hayatında az adrenalin isteyen
biriyim. Sinan hayatımdaki en büyük şansım.
Tanıdığım en merhametli insan. Bu devirde
hem iyi arkadaş olabildiğin hem de aşık olduğun
birini bulmak gerçekten çok zor.
YAKINDA PARİS'E GİDECEĞİZ
Seyahat etmeyi seven bir çiftsiniz. En son nereye gittiniz ve yeni planlarınızda neresi var?
Evet, çok seviyoruz. Aslında
Sinan benden önce
seyahat etmeyi bu kadar
sevmezmiş. Şimdi iki hafta
bir yere gitmediğimiz zaman
"Hadi program yap gidelim"
diyor. Tabii ki pandemi nedeniyle
eskisi gibi gezemiyoruz
ama özellikle aşı olduktan
sonra daha rahat program
yapmaya başladık. En son
İtalya-Güney Fransa turu
yaptık. Uzun bir aradan sonra
yine Avrupa'da olmak bize
çok iyi geldi. Bundan sonraki
planımız Paris'e gitmek.
Hem iş hem tatil olacak.
ANNELİĞİ TARİF EDEMEM
Bir de oğlunuz var. Anne olmak nasıl bir duygu? İkinci çocuk düşünür müsünüz?
Anne olmak gerçekten muazzam
ve tarifi olmayan bir duygu.
Ne kadar anlatsam da kalbimdekileri
izah edemem. Dünyadaki
her şeyden önemli küçük bir
insan var ve siz onun için her
şeyi düşünmeden yapabilirsiniz.
Dünyanın en güzel duygusu. Anne
olunca hayattaki öncelik sıralamam
değişti; annelik beni daha
evhamlı bir insan haline getirdi
ve kesinlikle çok daha mutlu bir
insan yaptı. Satvet'e kardeşi ikimiz
de istiyoruz. Ancak annelik
benim düşündüğüm kadar kolay
olmadığı, büyük bir emek, zaman
ve sabır gerektirdiği için çok acele
etmemeye karar verdik. Allah ne
zaman kısmet ederse diyelim.