Hakan Bulut, sevilen YouTube kanalı Bi' Başka'da, rol aldığı tiyatro oyunu İyi Kötü Çirkin'in kadrosundan Amerika'ya taşındığı için ayrılan Erdem Baş'ı da eleştirdi: Atmış olduğu video ters bir etki yarattı. Bence bencilceydi. Bizi yaraladı. Oyunumuza devam ediyorduk ama seyirci sosyal medyada oyun afişlerimizin altına "İnsanları kandırıyorlar. Erdem Baş Amerika'ya gitti. Nasıl oynayacaklar?" diye yorumlar yapmaya başladı. Ne demek nasıl oynayacağız? 137 oyun oynamışız. Erdem gitti diye oyunu mu bırakacağız?
"İlk dizi projem kültleşti"
Seksenler, uzun soluklu bir iş. Butik Ali karakteriyle bütünleştin artık. Böyle uzun soluklu bir işte yer almanın avantajları dezavantajları nelerdir bir oyuncu olarak değerlendirirsen?
10 sezon boyunca Seksenler'de rol aldım. Artık sonuna geldik. Final yaptı dizimiz. Acısıyla, tatlısıyla uzun bir zaman dilimi geçirdim orada. Bu arada Seksenler, benim dizi olarak yaptığım ilk proje. O anlamda da çok önemli benim için. Düşünsenize, ilk dizi projeniz kült bir dizi haline geliyor ve 10 sezon boyunca devam ediyor. Nice insanlar büyüyor, evleniyor, gidenler, vefat edenler oluyor. Bu yüzden bu 10 yıllık sürecin içerisinden kopmak benim için zor olacak. Oluyor da. Öte yandan seyirci Butik Ali'yi çok sevdi. Sokakta da Butik Ali diye çağırılıyorum. İkonik bir karakterim oldu. Ne mutlu bana. Dezavantajı da yok benim için.
"Seksenler ekibiyle kopamıyoruz"
Peki, Seksenler sana ne kattı?
Her şeyden önce alışkanlık kattı. 7 sezon boyunca haftada 1, son 3 sezonda da haftanın her günü yayındaydı yeni bölümlerimiz. Biz 1 hafta içerisinde 5 bölüm çekiyorduk. Haftanın her günü çalışıyorduk. Bu tempoya adapte etti beni. Öte yandan tüm ekip aile gibi olduk. Tüm arkadaşlarımız eşimiz dostumuz oldu. Gidenlerimiz olunca yakınımız gitti gibi üzüldük. Evlenen oldu, çocuğu olan oldu. Onlara kardeşimizmiş gibi sevindik. Bu alışkanlıklardan kurtulabilmek kolay olmayacak. Hala birbirimizle iletişim halindeyiz. "Bir yerlerde toplanıp bir şeyler mi yesek" diyoruz. Kopamıyoruz. Çok büyük ustalarla da çalıştım bu projede. Ustaların sahne disiplinlerini, oyunculuğa bakış açılarını, davranışlarını yakından gözlemleyebilme şansım oldu.
"Rasim Öztekin, bizim yaşımıza inebilen biriydi"
Dediğiniz gibi Rasim Öztekin, Kemal Kuruçay gibi usta isimlerle birlikte çalıştınız. Bu iki önemli ismi kaybettik bir süre önce. Bu isimler hakkında neler söylemek istersin? Unutamadığın anılarınız vardır elbet.
Rasim abi sete girdiği andan çıktığı ana kadar tüm davranışları, saygısı, insanlara davranışıyla kendini izlettirirdi. Bir şeyler kapardık ondan. Benim için çok büyük bir değer. Sahnemizi oynarken kamera arkasından bizi güldürmeye çalışırdı. Oynarken yanlış yaptıysak "Bak şöyle oynasan bambaşka bir duygu geçebilir" derdi. Güzel bir yerden bizi motive ederdi. Bizim doğum günlerimize katılırdı, kendi davetlerine çağırırdı. Sadece set ortamında birlikte değildik. Dışarıda da başka bir Rasim abiyi tanıyorduk. İçten, candan, esprili. Bizim yaşımıza inebilen biriydi. Kemal abiye gelecek olursak son 2 sezon benim ekürimdi. Sete bile birlikte gidiyorduk. Gelip beni evden alırdı. Arabayı bana verirdi. Sete sohbet ederek giderdik. Çok severdik birbirimizi. Karşılıklı ezber alırken bambaşka sahneye geçtiğimizde bambaşkaydı. Ben kolay kolay sahnede gülebilen biri değilim. Ama Kemal abiye çok gülerdim. Oynadığı karaktere ve tipe çok gülerdim. Seyfi karakterinin konuşma tarzına, mimiğine, jestine, bakışlarına gülerdim. "Kemal abi yapma gözünü seveyim" derdim. "Rolüm bu, ne yapayım?" derdi :)
Yeni projeler var mı?
Şu an okuduğum dizi, film senaryosu yok. Bir abimizin ısrarı üzerine bu yaz belki bir sinema filminde küçük bir rol alırım. Onun dışında kendi projelerimiz var. Tiyatro yapıyorum. Yeni oyunlar sahneye koymak istiyoruz ekibimizle. Gelecek projelere de açığım tabii ki.
"Erdem Baş'ın Amerika videosu bizi zor duruma düşürdü"
İyi, Kötü, Çirkin tiyatro oyunu da devam ediyor. Nasıl gidiyor? Erdem Baş ayrıldı ülkeden, baya da ses getirdi. Yarattığı sükseye ne diyorsun?
Çok gereksiz diyorum. Saçmalık diyorum. 2018 yılında çalışmaya başladık oyuna. Bir iyinin kötülükler ve çirkinlikler dünyasında nasıl var olabildiğini işlemek istedik. 2018 sonunda oyunu sahneye koyduk. 2019'da oynamaya devam ederken araya pandemi girdi. Bir buçuk sene oyunumuzu oynayamadık. 2021 Eylülünde tekrar oynamaya başladık. Frankfurt'ta Türk Oyunları Festivalinde sahne alarak sezonu bitirdik. 137 oyun oynadık toplamda. Artık bir seyircimiz var. Türkiye'nin tüm şehirlerine gittik neredeyse. Her şey çok güzel giderken Erdem'in Green Card'ının çıktığını öğrendik bir anda. Gitmek istediğini söyledi. Biz de 'tabii ki nasıl istersen" dedik. Ama atmış olduğu video ters bir etki yarattı. Bence bencilceydi. Bizi yaraladı. Oyunumuza devam ediyorduk ama seyirci sosyal medyada oyun afişlerimizin altına "İnsanları kandırıyorlar. Erdem Baş Amerika'ya gitti. Nasıl oynayacaklar?" diye yorumlar yapmaya başladı. Ne demek nasıl oynayacağız? 137 oyun oynamışız. Erdem gitti diye oyunu mu bırakacağız? Bu düşüncesiz davranıştan sonra seyircimiz azaldı, 3-4 oyunumuz iptal edildi. Erdem de normal bir şekilde gidebilirdi. Ama arkada bizi uğraştırarak gitti. Birçok sıkıntıyla boğuştuk. Oyuna yönetmenimiz de dâhil oldu oyuncu olarak. Oyunu da biliyor. Adapte olması çok kolay oldu. Yeni afişlerimizi bastırdık. İnsanlar durumu anladı, algıladı. Her şey rayına oturdu. Önümüzdeki sezon da oyunumuza devam edeceğiz.
Erdem Bey ile tüm bu olanlardan sonra iletişime geçtiniz mi?
Yok geçmedik. Gerek yok. Anlayan anlar. Her gün bir haber düşüyor telefonuma kendisiyle alakalı. O başlattığı şey domino taşı gibi her şeyi etkiledi. Allah daha da mutluluk versin. Ama bizi zor durumda bıraktı.
Bugüne dek çalışmaktan en keyif aldığın oyuncu kim?
Kemal Kuruçay, Ceyhun Fersoy.
"Ezel'de oynamak isterdim"
Türk dizi tarihinde 'keşke ben oynasaydım' dediğin, hayranlık duyduğun karakter hangisi?
Spesifik bir karakter yok. Ama Ezel'i çok severek izlerdim. Orada rol almak isterdim. Eskilere gidersek, Süper Baba, Mahallenin Muhtarları diyebilirim. Ama bir yandan da ben de bu diziler gibi kültleşen bir dizide oynadım. O yüzden çok mutluyum.