İçinizdeki oyunculuk aşkını nasıl keşfettiniz?
Sanat, çocukluğumdan beri içimde olan bir şeydi. Çok küçük yaşlarda, karikatür çizmeye başladım. Bu şekilde bu serüvene dahil oldum ama oyunculuğa olan ilgimi lise yıllarımda keşfettim diyebilirim.
Bugüne kadar canlandırdığınız hangi karaktere 'Benim için yeri çok ayrıdır'' diyebilirsiniz?
Aslında kariyerimde şöyle bir hikayem var. Genelde ben polisi oynadım. (gülüyor) Tabii ki her polisin kendine göre bir karakteri var. Meslek olarak aynı olabilir ama her karakterin farklı hayatları, yaşam biçimleri var. İyi polis de olabilirsin, kötü polis de olabilirsin. Hayatta da böyledir.
Esaretin Bedeli'nde gardiyanı oynamıştım. Yine kolluk kuvvetiydim. Gaddar da bir gardiyandı. O karakter hoşuma gitmişti, keyifliydi.
Sefirin Kızı'nda canlandırdığınız Akın karakterinden bahseder misiniz? Kötü bir karakteri canlandırmak ekranlarda görünenin aksine daha mı keyifli?
Bir oyuncu eğer bir şeyi tercih etmişse, o artık onun için zor değildir. Sahneye girdiğinizde akıp giden bir şey, zor olduğunu düşünmüyorum.
Akın, baya sert ve kötü bir karakter ama kendince de haklılık payı olabilir. Kötü nedensiz olamaz çünkü. Bence bütün insanlık da buna inanıyordur. Sevgiyi, iyiliği nedensiz yapabilirsiniz ama kötülüğün bir nedeni olmalı.
Akın karakteri bir sosyopat. Benim için oynaması çok keyifli. Öyle bağlıyım karaktere. Sefirin Kızı'nda böyle bir karakteri canlandırmaktan çok mutluyum. Görevimi de yerine getirebildiğimi düşünüyorum.
Benim gözümden Akın için şunları da söyleyebilirim. Ben de isterdim elbette iyi bir karakteri oynamayı ama hayatta kötüler de var. Kötünün ve iyinin arasındaki aydınlığın ve karanlığın arasındaki çatışma olmak zorunda.
Bu zamana kadar mesleğinize dair aldığınız en olumsuz ve saçma eleştiri neydi?
Akın karakterine gelen eleştiriler var da söyleyemem burada… 'Bip' yeriz. Küfür kıyamet gırla bu adama… (gülüyor)
Bazen ''Ne oluyor ya!'' diyorum, bazen de diyorum ki ''Bu iyi bir şey, bir şeyler yapıyoruz ki seyirci de bunun karşılığını bu şekilde veriyor, nefretini sergiliyor.''
Aile yaşantınızda nasıl birisiniz?
Babayım. 2.5 yaşında bir oğlum var. Onunla ve eşim Arzu'yla vakit geçiriyoruz. Bodrum'a da birlikte gidiyoruz. Genelde hep birlikteyiz. Ekip olduk onlarla. Kamera ardındaki ekibim onlar. (gülüyor)
Setteki Erhan'ı 3 kelimeyle tanıtır mısınız?
Disiplinli, çalışkan, aksi.
Aşk, hayatınızın neresinde?
Aşk, evimde… Mesleğim benim için meslektir ama evim, ailem, onlar benim için aşktır…
En garip özelliğiniz nedir?
Mesela tatlı yemeye gideriz pastaneye, ben aşure yerim. Derler ki 'Ne alaka?' Öyle tuhaf isteklerim vardır.
Aslında bir sürü tuhaf özelliğim vardır ama şu an spesifik bir cevap veremiyorum. Eşim Arzu'ya sorsaydınız bu soruyu, 50 saat falan anlatırdı.
Hayattaki en büyük korkunuz nedir?
Sevdiklerimin başına bir şey gelmesinden korkarım. Kendim için çok korkmam ama onlar için korkarım…