Türk ordusu ne zaman PKK'ya sınır ötesi operasyon düzenlese, birçok ülke Türkiye'yi kınama yarışına girer. Bazıları 'Senin düşmanın benim dostumdur' hesabı yapıyor, bazıları da savaş karşıtlığı şovu.
Barış Pınarı Harekatı için Filistin bile bizi kınadı, iyi mi? Hadi bu kınamalara ve yalnız ülke olmaya alıştık, ya içimizdeki '#SavaşaHayır'cılara ne demeli? Türkiye ne zaman PKK ve YPG'ye saldırsa hemen #SavaşaHayır kampanyası başlatıyorlar.
PKK sempatizanı sanatçısından 'torbacı' rap'çisine, sözde insan hakları savunucusu aydınından 'Yeter ki iktidar değişsin' diyen muhalifine kadar birçok insan 'Savaşa Hayır' diye tweet atıyorlar.
Savaşmayı, insan öldürmeyi kim ister? Bu operasyonların büyük maliyeti var. Ekonomik sorunlar yaşayan Türkiye gerekmedikçe böyle maliyetli operasyonlar düzenler mi?
Barış Pınarı Harekatı'na başlamanın sınırlarımızı güven altına almak, Türkiye'deki Suriyeli göçmenler için güvenlikli bölge oluşturmak, sınırımızda PKK ve YPG'li teröristlerin özerk bölge kurmalarını ve Akdeniz'e inmelerini engellemek gibi birçok önemli nedeni var.
'Gel savaşma, sevişelim tüm gece canla başla' diye savaşa karşı çıkan, uyuşturucudan yargılanmış rap'çi bile evinde rahat uyusun diye bu harekatlar yapılıyor.
#SavaşaHayır diyorsunuz ama savaş iki ülke arasında olur. Lağım fareleri gibi saklanan teröristlerle savaş olmaz, onların kafasını ezmek için operasyon düzenlenir sadece!
Sen, PKK çoluk çocuk demeden on binlerce masum insanı öldürürken, kardeş halklar arasına nefret tohumu ekerken, ekonomimizi baltalarken ses çıkarma ama onlara operasyon düzenlenince insan haklarını, barışı hatırla öyle mi!
Tıpkı bu karikatürdeki terörist gibi ikiyüzlüsünüz ya da kandırılıyorsunuz!
İstikamet #KızılElma!
Fırat Kalkanı Harekatı, Zeytin Dalı Harekatı ve şimdi Barış Pınarı Harekatı derken Türk ordusu, sınırlarının dışında büyük bir alana hükmetmeye başladı.
Afrin'den başlayıp El'Bab hattında uzanarak Cerablus'u da içine alan bölgeye Resulayn, Tel'abyad ve Ayn Isa da eklenirse 120 kilometre uzunluğundaki sınır hattı boyunca 30 kilometre derinlikteki topraklar kontrolümüz altında olacak. Güvenlik sağlanmadan da buradan çıkmaya niyetimiz yok!
Elbette barış için bu bölgedeyiz. Güvenlik için girdiğimiz bölgelere altyapısından okuluna, hastanesine kadar birçok hizmet de götürüyoruz. Eski Çin kaynaklarında şöyle kayıtlar var: Türkler savaşta ölmeye çok önem verirler. Hastalıktan, yatakta ölmekten utanırlar.
Asker milletiz biz. En çok bu özelliğimizden korkuyorlar!
Tavşan dağa küsmüş
Finlandiya Başbakanı Antti Rinne, Barış Pınarı Harekatı'nı kınadı ve Türkiye'ye silah satışını durdurduğunu açıkladı. Finlandiya silah mı üretiyormuş? Buz kıracağı, su tabancası falan olmasın sakın o. Belki de silah dedikleri titreşimli Nokia telefondur! Dün de Finlandiya'nın bize silah satmadığı ortaya çıktı. Bu tarz dünya meselelerinde küçük ülkeler aradan kafayı uzatıp "Komutan Logar, bir cisim yaklaşıyor efendim" der gibi dikkat çekmeye çalışırlar. Finlandiya başbakanı da o hesap kendince bizi kınıyor. Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış!
Yüzmeyi öğrendiyseniz gelin
Yunanistan'da iktidar partisinin milletvekili Angelos Syrigos, "Fransa, Suriye'de YPG yanında savaşa dahil olursa biz de bu koalisyonun içinde olabiliriz" diye tehditte bulundu. Tutmayın küçük enişteyi! Yüzme bilmiyorsanız koalisyona dahil olmayın bence. Zira Akdeniz'in suyu şimdi soğuktur! Eğer çok ısrar ediyorsanız Ege'de olduğu gibi Akdeniz'de de yüzdürürüz sizi. Aslında detaylı düşününce Sygrigos'unki güzel teklif. Kıbrıs açıklarında doğal gaz arama yüzünden çıkan Doğu Akdeniz sorunu da böylece çözülmüş olur. Suriyeli mülteci botlarına bindirir Larnaka'ya geri yollarız!