Sinan Akçıl'ın Ebru Şallı'ya yazdığı 'Bir tek dileğim var mutlu ol yeter, eşeğim ben eşek!' konulu, PR hevesli, 'Cem Yılmaz'la unutulmaya dayanamam, ben de buradayım, beni de magazin tufanınızın içine alın' kaygılı mektuptan sonra, bu bünye bir magazin mektuplaşmasına daha hazır değildi sevgili okurlar.
Arayın birbirinizi konuşun, yüzleşmeye hazır değilseniz araya yakın arkadaşlarınızı sokun. Kimsenin eli gitmiyorsa Whatsapp'tan yazışın, emojilere abanın, hadi onu da yapamadınız Instagram'da mesaj içerikli fotoğraflar falan paylaşın. Olduramadığınız aşkınıza bizi niye bulaştırıyorsunuz?
Hayır yani, ben mi öğreteceğim koca koca adamlara ve kadınlara bu işi canım. Neyse...
Derken önceki gün GÜ- NAYDIN'ın manşetinde; müzisyen Rafet El Roman'la boşandı boşanacak durumdaki Ceren Kaplakarslan'ın, eşine yazdığı el romantik, el acılı Adana, el pişmanım alın yazım mektubuyla karşılaştım. 'Tövbe bismillah, sabah sabah bu da ne?' merakıyla, sordum Google ağaya; bakalım neymiş alıp veremedikleri... Meraklı ben!
Gerçi benim gözümde Rafet El Roman; iyi şarkıları bir yana, kadınlarla ilişkisini bir türlü sağlıklı bir zemine oturtmayı beceremeyen bir adam. Eski karısıyla da hep kavga edip magazin sayfalarına haber oluyordu. Şimdi de sahnelerde yeni karısı... Bence devamında, yine başka bir kadınla da aynı tip olaylara gebe kendisi, uyandırayım.
Aşka dair harika duygusal şarkılar yazan Rafet El Roman'ın, kadınları bir gram anlamadığı ortada yani. Eh yazarın kaleminin şehvetine kapılması başka, pratikte yapabildikleri başka, değil mi efendim.
Hadi dönelim, 'bebek isteyen Ceren, bir çocuk daha istemediği için eşini kızdıran Rafet' hadisesine. Dedim ya; Ceren Kaplakarslan, boşanmak üzere olduğu eşine bir mektup yazmış. Yazabilir, hakkıdır ve bu da onun özelidir.
Ceren Hanım mektubunda; başkalarıyla görüntülenmesinin (Mehmet Ali Erbil'i kast ediyormuş) sebebinin, Rafet'i kıskandırmak ve onun onurunu kırmak olduğunu, her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdığını ama onu sevdiğini, boşanmaları için bir sebep görmediğini, evliliğini kurtarmak istediğini ve yaptıklarından büyük pişmanlık duyduğunu yazmış. Eşine, 'Bağışla beni, gel konuşalım' demiş.
AKLIMDA TEK BİR SORU VAR
Belli ki kendisi çocuk isterken, aynı isteği taşımayan eşine öfkelenmiş, herhalde arada başka sorunlar da olmuş ve Ceren Hanım kendini kontrol edemeyip saçmalamış. Şimdi de durumu düzeltmek istiyor. Olmaz mı, olabilir.
Ve fakat mektubu okur okumaz insanın aklına tek bir soru geliyor: İki kişinin arasındaki bu özel mektup, gazeteye nasıl ve neden geldi?
Bu bir PR çalışması mı, gündem oyalaması mı? Yoksa Rafet El Roman'dan magazin âlemine 'Bakın ben haklıyım' çıkışı mı? Ya da ne? Hoş bulmuyorum böyle özelin gözler önüne serilmesini, aşkla eş tutmuyorum.
Bu arada az önce dinlediğim Nazan Öncel'in yeni şarkısı 'Madalyon'u da Ceren'den Rafet'e yolluyorum: 'Konuştumsa kahrımdan konuşmuşumdur, ağladımsa dolduğumdan ağlamışımdır...'