Bodrum'da ailesi ile tatil yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, bölgede görev yapan Hürriyet ve Posta gazetesi magazin muhabirleri tarafından tekneyle açıldığı koyda denizde yüzerken fotoğrafları çekildi. Fotoğraflarının çekildiğini gören İmamoğlu, bulunduğu koydan teknesi ile uzaklaştı.
Muhabirler de çektikleri fotoğrafları İstanbul'a gazetelerine gönderdi. Buraya kadar her şey olması gerektiği gibi normal haber akışı içerisinde ilerledi.
Ardından bugün Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu köşesinde, 'Başkan denizde' başlıklı bir yazı kaleme alıp İmamoğlu'nun 'Uzun yıllardır siyaset dünyasından bir ismi denizde yüzerken görmüyorduk. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yıllar sonra bir ilk oldu. Oğlu ve eşiyle beraber yüzüyor, denizde oğluyla şakalaşıp oyunlar oynuyor. Ekrem Başkan iyi de kulaç atıyormuş, yalnız ayaklarını az çırpıyor olmasını teknik olarak zayıf buldum' cümleleri ile İmamoğlu'nun siyasetçi kimliği üzerinden methiyeler dizdi.
Ancak işin en komik tarafı, ortada fotoğraf yoktu! Kelebek'in baskı saati öğleden sonra erken saatlerde olduğu için, İmamoğlu'nun denizdeki fotoğraflarını gören Semercioğlu, yazısını yazarak teslim etti. Ancak ilerleyen saatlerde Ekrem İmamoğlu cephesinden gelen bir telefonla fotoğrafların kullanılmaması talimatında bulunuldu… Böylece Cengiz'in yazdığı 'Denizdeki başkan' yazısı sadece suni sancı olarak havada kalıp boş kelimelerden oluşan masallara döndü.
Aynı gün yaşanan diğer hadise ise durumun ne kadar içler acısı olduğunu ve trajikomedisini ortaya koydu.
24 Temmuz'da Basın Bayramı kutlandı. Bayram vesilesiyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Twitter'da 'Basın Bayramı'nı sansürün kaldırılışı vesilesiyle kutluyoruz ancak basının özgürce görevini yapmasının önünde hala engeller var. Tarafsız olması gereken devletin ajansı ve televizyonundan tek yanlı özel kurumlara kadar tüm basının özgürce görevini yaptığı günler diliyorum' diye bir mesaj yayınladı.
Komediyi görüyorsunuz değil mi? Özgür basın temennisinde bulunan İmamoğlu, aynı gün kendisinin denizdeki fotoğraflarının girmemesi yönünde talimat verip sansür uyguluyor….
Bu ne perhiz ne lahana turşusu…
Cengiz Semercioğlu'nun gördüğü ama ortada olmayan deniz fotoğrafları nerede?
Yazılan yazı ve sonrasındaki reaksiyon nasıl olacak?
Özgür basın temennisinde bulunan Ekrem İmamoğlu, aynı gün içinde yaşadığı bu çelişki hakkında neler söyleyecek?
Doğrusu sabırsızlıkla soruların cevaplarını merak ediyorum…