FECİR ALPTEKİN
■ AKM için yeni bir oluşum içindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, çok güzel bir opera sahnesi olacak. Mimar Sinan G.S.Ü. Devlet Konservatuvarı'ndan hocamız Hasan Uçarsu ile birlikte yürütüyoruz. Tarihi tesadüfleri barındıran bir süreç oldu. Atatürk böyle bir projeyi Ahmed Adnan Saygun'a söylemişti, şimdi ise Cumhurbaşkanımız opera talimatı verdi. Saygun'un öğrencisi Hasan Hoca, en doğru adres.
Herkes, Hasan Hoca'mızın işinde 1 numara olduğunu vurguladı.
■ 30 bin metrekarelik alanı, 100 bin metrekare olarak büyütüyoruz. Tek bir bina değil, dört bloktan oluşacak.
İçinde sanat sokağı ve sanat galerileri olacak. Sanat ortamında çıtayı nereye koyduğumuzu herkese göstereceğiz.
■ Açılışı, bir haftalık şölen olarak hayal ediyoruz. Yurt dışından sanat kurumları ve sanatçılar davet edilecek.
Mimar Sinan Operası hazırlanıyor, açılış için... Opera, İstanbul'u anlatacak.
■ Cumhurbaşkanımızın talimatı ile Ara Güler sergisi yaptık, altı ülkeyi kapsayan bir sergi organize ettik. Dördünü gerçekleştirdik. Ocak ayında İtalya'da devam edeceğiz. Oscar başkanı sergiyi ziyaret etti. Evinde Aşık Veysel dinlediğini ve Nazım Hikmet okuduğunu belirtti. Bu eserlere ise Ara Güler sergisi sayesinde ulaştığını belirtti.
Hatta sergilere bıraktığımız broşürler bile kapış kapış gidiyor. Londra Saatçi Galerisi, 'Yenilerini bekliyoruz' diyor.
Sanat adına birçok çalışma içindeyiz.
HASAN UÇARSU
Dünya aynı işlerden sıkıldı
■ Donanım, teknik, alt yapı ve arzu-istek konusunda hazırım. Sadece operanın fiilen hayata geçmesini bekliyoruz. Beste aşamasına Ocak ayından sonra başlayacağım ve ana iskeleti oturtacağım. Hazırladığım operada Mimar Sinan'ın hayatından belli bir dönem olacak, belgesel tarzı bir iş değil. Kendine özgü bir opera olacak.
■ Mimar Sinan'ın 'Kendimi pergele benzetiyorum' sözünü, onun söylediğini bilmeden yıllardır kullanıyordum. Ben bunu müzik anlayışı olarak söyledim, Mimar Sinan mimari açıdan söylemiş. Farklı bir iş yapmak istiyoruz. Dünya uzun zamandır aynı işlerden sıkılıyor. Bunun değiştiğini görmeye ömrümüz yeter mi, bilmiyorum.
DENİZ SEKİ
Kardeşle çalışmak çok zor birbirimizi yiyoruz hep!
■ 4 Aralık'ta Biraz Sezen, Biraz Ben Deniz Seki adlı yeni konser serisine başlıyorum. Sezen Hanım ile konuştuk ve tamam sözünü aldık, sonrasında da isim hakkını aldık. Sezen olmak için 40 fırın ekmek yemek lazım, ben haddimi biliyorum. Kendimce onun şarkılarını yorumlayacağım. Repertuvar seçiminde çok zorlanıyoruz çünkü yüzlerce müthiş eseri var. Daha çekmecede kalmış şarkıları söylemeyi istiyorum.
■ Kardeşim Serkan ile ilk kez düet yapacağız 'Helal Ettim' şarkısında... Kardeşle çalışmak çok zor, çoğu zaman birbirimizi yiyoruz. Ama genel olarak güzel şeyler çıkıyor. Sonuçta kavgalar da, birbirimizin iyiliğini istememizden kaynaklanıyor. Et tırnaktan ayrılmaz; biz üç kardeşiz, Serkan ve Serdar ile beraber çok güzel işler yaptık. Serdar'la da didişiyoruz. Yaptığımız işlerin iyi olmasını istediğimiz için böyle oluyor.
■ Kadın dediğin güçlü olmalı. Dünyada kadın gibi kadın olmak zor, ayakta dimdik durmak çok zor. Hele de yalnızsan... Kadın olmanın tadını çıkarın; kendinizi kimseye ezdirmeyin.
■ Hayatımı film yapmayı düşünüyorum. Adı ne olur bilemem. Ama en az beş senesi var. İlk iki kitabımda sonuç iyi oldu. Üçüncü kitabımı, kadın hikayelerinden oluşan bir kurguyla yazmak istiyorum. Best Of Deniz Seki albümü yapmanın da zamanı geldi. 115 bestem var...
NEDİM SABAN
Oyunumuz TBMM'den davet aldı
■ Yakında 'Süper İyi Günler' oyununu sahneleyeceğiz. Çok zor bir proje; bu oyun için 80 metrelik LED'ler kullandık. Oyunda otizmli bir gencin yaşamı anlatılıyor. Emir Özden, matematik takıntılı bir genci canlandırıyor. TBMM'den bile davet aldık, yaptığımız işi çok beğendiler. Sonuçta bu hastalık herkesi bulabilir.
■ Tek kişilik oyunlar önemli. Bir genç tek başına bir şey yapıyor ve parlama şansı oluyor. Tek kişilik oyunun sebebi yalnızlık; Türk tiyatrosunda yalnızlık var.
EMİR ÖZDEN
Matematikten sıkılınca tiyatro okudum
■ Rol aldığım oyun sayesinde otizmi fark etmeye başladım. Tohum Otizm Vakfı'na gittim ve oradaki arkadaşlar ile sohbet ettim. Oyundaki karakterim, matematik dehası ve karşı komşusunun köpeğini öldüren katili bulmak için yola çıkıyor.
■ Bir gün matematik dersinden çıkıp aileme 'Sıkıldım, güzel sanatlara geçeceğim' dedim. Okulu bıraktım.
EVREN TÜRECİ
Beş yıl öncesine kadar Zonguldak'ta yaşıyordum
■ 'Töbe Töbe' adlı şarkımı çıkardıktan sonra güzel tepkiler aldım. 7 yaşından beri müzikle uğraşıyorum ama sağlık sorunlarından dolayı bir süre ara verdim. Sonrasında hayvan haklarıyla ilgilendim, bazı kuruluşlarda dernek başkanlığı yaptım. Yeni şarkım beni çok heyecanlandırdı. Şarkıda atarlı giderli bir hatun var.
■ Bize en çok hayvanların ihtiyacı var. Zonguldak'ta hayvan hakları derneği kurduk. Beş sene öncesine kadar orada yaşıyordum. Yeni klibimde iki sokak hayvanını oynattım.
ONUR ŞAN
Torpile ihtiyacım olmadı
■ 'Hadi Ben Kaçtım' adlı bir pop şarkısı yaptık. Yıllardır türkü söylüyorum, popçu arkadaşlarım da çoğu zaman türkü söylüyor. Ben de pop söyleyen türkücü olayım dedim. Benim için türküler hâlâ birinci sırada.
■ 'Neden türkü söylemedin?' diyenler oldu ama daha çok tepki bekliyordum. Demek ki bana popu yakıştırdılar.
■ İşlerim için torpile ihtiyacım olmadı hiç, beni her zaman çok yetenekli buldular. Konserlerime gelenler, 'Hem şarkı dinledik, hem stand-up izledik' diyor. Tiyatro yapınca insanın çenesi düşüyor tabii!