Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, bu yıl da her sene olduğu gibi 12'den tam isabetle hak edenlere gitti. Özellikle İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy'a verilen 'Vefa' ödülü son derece anlamlıydı. Bu arada Ersoy'un son yıllarını geçirdiği İstiklal Caddesi'ndeki tarihi Mısır Apartmanı'nın dördüncü katının kamulaştırılarak Mehmet Akif Ersoy Müzesi'ne dönüştürüleceği müjdesini de bizzat Başkan Erdoğan'ın ağzından işitmek mutluluk vericiydi.
İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy'un anılarını İstiklal Caddesi'nde yaşatmak, gerçekten de şair ruhlara yaraşan büyük bir incelik.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın törende yaptığı konuşma bana göre son derece anlamlı mesajlar içeriyordu.
Son günlerde başta müzik ve günlük yaşam konusunda nasıl milli değerlerimizin uzağına savrulduğumuzu üzüntüyle ifade etti. Ben bu bağlamda Türk Sineması'nın yaşayan çınarı Türker İnanoğlu ve Türk Sanat Müziği'nin duayen ismi Erol Sayan'a verilen ödülleri, kültür ve sanatta geçmişin güzelliklerine duyulan derin özlemin ve bugünden hoşnut olmamanın sitemkar bir ifadesi olarak algıladım.
Başkan Erdoğan'ın değindiği bir başka önemli husus, Türk dizilerinin uluslararası alanda gördüğü büyük ilgiydi. Erdoğan, "Demek ki isteyince, çalışınca oluyormuş" diyerek, kendilerini entelektüel sanan bazı burnu havada kesim tarafından yıllarca hor görülen, küçümsenen televizyon olgusunun, kültürsanatın yerli ve milli gelişimi açısından örnek olabilecek bir rehberlik düzeyine eriştiğini vurguladı.
Bugün eğer kültür ve sanatta yeni Mimar Sinan'lar, Itri'ler, Mehmet Akif Ersoy'lar, Aşık Veysel'ler çıkartamıyorsak, bunun başlıca sebebi öz benliğimizden, kendi kültürel değerlerimizden uzaklaşmamızdır.
Bizi yeniden asıl bulunmamız gereken rotaya getirmek için her yıl 'kıyı feneri' gibi çakan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ni işte bu nedenle son derece önemli buluyorum.
Son bir tespit:
Ödül organizasyonunu her yıl büyük bir ilgi ve dikkatle takip ediyorum.
Erdoğan, haber kanallarında canlı yayınlanan Beştepe'deki ödül konuşmasında hiçbir zaman siyasete girmiyor.
Töreni, asla siyasi propaganda aracı olarak görmüyor. Seçim arifesinde olsa bile... Bunu, edebiyat ve Türk Sanat Müziği aşığı Başkan Erdoğan'ın, kültür-sanata duyduğu samimi ve derin saygıya bağlıyorum.
Ve... Bu duruşun, her fırsatta sanatçıları muhalif-yandaş diye bölmeye çalışanlara, kültür ve sanatı kişisel siyasi menfaatlerine tahvil etmeyi alışkanlık haline getirenlere ders ve örnek olmasını temenni ediyorum.