Şahan Gökbakar, 'Recep İvedik 4'ten alacağı 25 milyon lirayı ödemediği iddiasıyla dağıtım şirketi Tiglon'un sahibi Murat Akdilek'e dava açmıştı. Şahan şimdi de hakkında takipsizlik kararı verilen, paranın devredildiği iki factoring şirketinin yetkililerine dava açmış. Yani Şahan büyük bir hukuk mücadelesi veriyor.
Öyle ki, nasıl dolandırıldığını anlatan şemalar çizip Instagram hesabından paylaşıyor.
Kolay değil; 25 milyon uçup gitti, emeği çalındı. Medyaya, sosyal medyaya bakıyorum da Şahan'a fazla üzülen yok. Hatta 'Zaten 'Recep İvedik 4'ü çok ucuza çektin, 25 trilyonu hak etmiyordun', 'Üzülme bu kadar, yenisini çekersin', 'Haydan gelen huya gider' ve 'Yakında bankerzedeler gibi oturma eylemine de başlar' diye dalga geçenler bile var. Bu espriler hiç hoş değil.
AKSOY'U BIRAKINCA...
Şahan bence iki hata yaptı: Birincisi Cem Yılmaz'ın gösterisinin montaj masasında çalınıp, korsana düşmesi Şahan için bir uyarıydı ama anlamadı.
İkincisi Şahan, ilk 'Recep İvedik' filmini çekmek için yapımcı yapımcı dolaşırken, ona sadece Faruk Aksoy inanmıştı. Sonuçta her ikisi de büyük paralar kazandı ama Aksoy'un yapımcı olarak risk alması Şahan'ın kariyerinde önemli bir noktadır.
Şahan, elbette büyük bir yetenek ama sinema kariyerinin başında Aksoy'un tecrübesinden çok yararlandı, onunla üç gişe canavarı film yaptı. Sonra daha çok kazanmak istedi, 'Ben bu işi tek başıma kıvırırım' dedi. Elbette kendi filmini yapmak Şahan'ın da hakkı ama yanında her zaman güveneceğin bir büyük olmalı.
Aksoy'dan ayrıldıktan sonra çektiği 'Celal ile Ceren'; hem iyi bir film değildi, hem de beklenen gişeyi yapamadı. Şahan, 'Recep İvedik 4'de bildiği sularda yüzüp rekor kırdı ama bu sefer de parasını kaptırdı. Ne demişler, sürüden ayrılanı kurt kapar! Şahan'ı da çok zeki bir kurt kaptı!