SALGINI DİĞER ÜLKELERE GÖRE İYİ ATLATMAMIZDA ERDOĞAN VE KADROSUNUN PAYI BÜYÜK
Ünlü iş adamı Mustafa Taviloğlu GÜNAYDIN'a konuştu. Taviloğlu, Türkiye'nin koronavirüsle mücadeledeki başarısından karantina günlerine, ülke ekonomisinden sağlık çalışanlarına yapacakları indirime kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.
■
Karantina günleriniz nasıl geçiyor, biraz anlatır mısınız?
Çok iyi geçiyor diyemem. Ben evde oturmaya alışkın biri değilim. Evde oturmak ve dostlarımla sadece telefonda konuşmak zorunda kaldım. Ama evde kalmak koronavirüs salgını ile mücadele edebilmek için çok önemli. Salgının ne kadar tehlikeli olduğuna başından beri tanık oldum. Çin'le bir işbirliğine girecektik. Dünyanın en büyük koltuk üreticisi ile birlikte Çin'de mağazamızı açıp, Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yapılan bu örnek mağaza aracılığıyla internet üzerinden satışa girecektik. Oradakiler durumun ne kadar vahim olduğunu anlatıyorlardı. 'Size de gelecek, iki ay kendini eve hapset, hatta komşuna dahi gitme' diye uyardı Çinli dostlarım. İtalya'daki dostlarım da öyle. Ben de anlatılanları yakın çevreme aktardım. Allah'a şükür farkındalığımız erkenden oluştu ve bu zamana kadar geldik.
SÜREÇ ÇOK İYİ YÖNETİLDİ
■
Nasıl bir süreç yaşandı sizce?
Bu illetin birinci aşısı korunmak.
Sosyal izolasyon ve temizliğimize dikkat
etmek çok kritik bir öneme sahip.
Bakanımız da ilk konuşmasından itibaren
temastan kaçınmanın ve tedbirin
önemine işaret etti. Çok önemli
bir sloganı da vardı: 'Evden çıkmayın
demiyorum, odanızdan dahi çıkmayın.'
Sağlık Bakanımız başından
beri çok güzel yürütüyor süreci. Bilim
Kurulumuz da aynı şekilde. Kurul,
alanında çok yetkin bilim insanlarından
oluşuyor. Onların da katkısı çok
büyük. Bu süreçte canla başla mücadele
eden herkese yürekten teşekkür
ediyorum.
■
İtalya ve İspanya'dan sonra Amerika'da da salgının çok ciddi boyutta ölümlere yol açtığını görüyoruz...
Evet, çok üzücü. Burada ölümlerin
çoğu sağlık sistemindeki eksiklikten
kaynaklanıyor. Kızım ayağını kırmıştı
İtalya'da, doktor bulmak için sabaha
kadar uğraşmıştım. Türkiye salgın açısından
kritik bölgede ama Allah nazardan
saklasın çok iyi gidiyoruz. Türkiye
sağlıkta ne kadar iyi olduğunu tüm
dünyaya gösteriyor. Sadece söylem
olarak değil, kağıt üzerinde de başarımız
ortaya çıkıyor. Bu nüfusa rağmen
çok iyi yönetiyor Türkiye bu süreci.
Sağlık çalışanlarımıza çok şey borçluyuz.
Çok büyük bir mücadele gösteriyorlar.
Allah hepsini korusun. Böyle
giderse Türkiye bu süreçten başka
ülkelere kıyasla daha az kayıpla çıkacaktır.
ÖLÜMLER TÜRKİYE'DE DAHA AZ
■
Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ettiğiniz için sosyal medyada lince uğramıştınız...
Reis tarafından sevilmekten ve ona
teşekkür etmekten dolayı onur duyuyorum.
Beni tanıyanlar bilir, ben doğruya
doğru derim. İçimden ne geliyorsa
her yerde çekinmeden söylerim.
Ülkemiz bugün koronavirüs belasını
diğer ülkelere oranla böyle iyi şekilde
atlatıyorsa, bunda onun ve kadrolarının
payı çok büyüktür. Sağlık sistemimizin
ne kadar iyi olduğunu tüm
dünya görüyor ve takdir ediyor. Sağlık
çalışanlarımızın da verdiği olağanüstü
mücadele ile ölüm sayımız Allah'a
şükür çok daha düşük.
HEPİMİZ AYNI TAKIMDAYIZ, ÜLKEMİZ İÇİN MÜCADELE ETMELİYİZ
■
Bu zor dönem ve sonrası için Türkiye ekonomisine dair düşünceleriniz nedir?
Ekonomi açısından dünya
gerçekten zor bir süreçten geçiyor.
Bu durumun ülkemize de
yansıması kaçınılmaz oldu. Ülke
ekonomisinin rahat nefes alması
için herkes elini taşın altına koymalı.
Bankasından, ekonomistine
ve işadamına kadar hepimiz
aynı takımdayız. 'Aynı gemideyiz'
gibi çok kullanılan deyimi söylemiyorum.
Tek kulübün oyuncularıyız,
o kulüp de Türkiye'dir
diyorum. Hepimiz kulübümüzün
başarısı için mücadele etmeliyiz.
Bunu da takım ruhuyla
yapmalıyız. Bu ülkenin daha iyi
bir noktaya gelmesi için bunu
yapmalıyız. Motivasyonumuzu da
düşürmemeliyiz.
Amcamın bir sözü kulağıma
küpedir: 'Para kaybedersen çok
önemli, sıhhat kaybedersen çok
çok önemli ama moral kaybedersen
her şeyi kaybedersin'.
Biz de moralimizi asla bozmamalıyız,
umudumuzu korumalıyız
koşullar ne olursa olsun.
Hazine ve Maliye Bakanımız
da düzenli bilgilendirme
yapıyor. Bunu çok önemli
buluyorum. Bu bilgilendirmenin
de devam etmesi
gerekiyor.
FAİZ ORANLARI DÜŞMELİ BANKALAR TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMALI
■
Sizin 'Kazancımızın çoğunu faize veriyoruz' diye bir açıklamanız vardı. Bu durum devam ediyor mu?
Faiz oranlarının yüksekliğinden çok çektik.
Sadece kazancımızı da değil, kazancımızdan fazlasını
faize ödüyoruz. Başkan Erdoğan yıllardır
faiz oranlarının düşmesi gerektiğini söylüyor.
Çok haklı. Dünya ile rekabet etmek istiyorsak
faiz oranları düşürülmelidir. 50 senelik firmayız,
faiz zararımızda çok büyük etkendir.
Bakın bizim gibi köklü bir şirket bile faiz
ödemek için tüm kazancını veriyorsa, daha
az kazananları düşünemiyorum bile. İnanın
son beş senedir oğlum işin başında, mesaisinin
yüzde 80'ini parayı bulma, yönetme
ve kullanmasına harcıyor. Geri kalan
zamanda ancak ana işimize bakabiliyor.
İçinde bulunduğumuz bu dönemde Bakanımız
Albayrak'ın bankalara
yönelik yaptığı
açıklama da çok
önemli. İster kamu,
ister özel
banka olsun
herkes üstüne
düşen sorumluluğu
yerine
getirmeli. Bazı
bankalarımız
bize çok yardımcı
olurken bazıları
da güçlük çıkarıyor,
takım ruhuna uygun davranmıyor.
Herkes taşın altına
elini koymalı. Biz nasıl ülke
olarak bir takımsak, takımda
iki oyuncu sahaya çıkmazsa,
bu durum takımın başarısını
etkiler. Türkiye sevdasını
yüreğimde taşıyan bir
insanım. Ne kazandıysak
yine onu Türkiye'ye yatırıyorum.
Memleketim
için canım feda.
TÜRKİYE DÜNYANIN SAĞLIK MERKEZİ HALİNE GELECEK
■
Türkiye'nin koronavirüsle olan başarısını neye bağlıyorsunuz?
Bunun en önemli nedeni, ülkemiz önceden
çok iyi tedbirler aldı ve sağlık sistemimiz
çok başarılı. Dünyada bazı ülkeler belli
alanlardaki başarılarıyla tanınıyorsa, biz de
bundan sonra sağlık alanındaki başarımızla
öne çıkacağız. Sağlıkta dünyanın en önemli ülkesi
konumuna geldik bu süreçle birlikte. Fevkalade
iyi ve kaliteli doktorlarımız var. Gurur duyuyorum
onlarla. Millet olarak övünmeliyiz sağlık
alanındaki başarılarımızla. Hem devlet, hem özel
hastanelerimiz de kalite açısından dünya çapında
çok iyi konumda. Beş yıldızlı otel kalitesinde ve
en son teknolojik aletlerle donatılmış durumdalar.
Böyle giderse dünyanın sağlık merkezi haline gelecek
ülkemiz. Bunun da kıymetini bilmeliyiz.
1500 KİŞİ ÇALIŞIYOR MAĞAZALARIMIZDA HİÇBİRİNİ İŞTEN ÇIKARMADIK
■
Bu süreçte mağazalar zincirini ilk kapatan firmalardan birisiniz....
Başından beri
izolasyonun sıkı tutulması
gerektiğini
düşünüyordum. Çünkü
ne kadar hızlı tedbir
alırsak salgın sürecinin
bitmesi de o kadar
kısalır. Bundan dolayı da
mağazalarımızı kapattık.
Devletin belli yaş grubuna
sokağa çıkma yasağı
koyması da çok isabetli
oldu. 1500 kişi çalışıyor
mağazalar zincirinde
ama hiçbir çalışanımızı da işten
çıkarmadık. Biz onları böyle bir
dönemde işten çıkaramayız. Bizim
mağazalarımızı bir ay açmamamız
bile aslında mali açıdan çok büyük
zarara yol açıyor ama salgının
uzamasını önlemek
için bunu yapmak zorundayız.
Bazı mağazalarımız
çok büyük, belki ileriki
süreçte randevulu servis
etmeye başlarlar ama
şimdiden bir şey diyemiyorum,
buna zaten oğlum
ve arkadaşları karar verecek.
Mühim olan bu salgının
tez zamanda bitmesi.
Bu salgın ne kadar uzarsa
bize maliyeti de o kadar
büyük olur. Bitsin ki hep birlikte
sokağa çıkalım, işimize bakalım...
TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARINA 'AİLE İNDİRİMİ' UYGULAYACAĞIZ
■
Siz herhangi bir sosyal yardımda bulundunuz mu?
İmkanlarımız çerçevesinde değerlendirdik
ve mağazalarımızın tekrar
açılışından yıl sonuna kadar Mudo'da
beraber emek verdiğimiz tüm mesai
arkadaşlarımıza uyguladığımız 'aile
indirimi'nin aynısını tüm sağlık çalışanlarımıza
uygulama kararı aldık. Bu
indirim giyimden ev eşyasına kadar
her türlü üründe geçerli olacak. Onlara
az bile.