D-Smart-Sinema TV anlaşmazlığında RTÜK'ün alacağı kararın, dijital yayıncılığın geleceğini etkileyeceğini 10 Mart'ta yazmıştım. O karar çıktı ama önce anlaşmazlıkla ilgili kısa bir özet geçeyim:
D-Smart, geçtiğimiz Aralık ayına kadar ücretli film yayını yapan Sinema TV kanallarını şifreli yayınlıyordu. Ama D-Smart, biten sözleşmeyi devam ettirmeme kararı aldı ve Sinema TV kanallarını platformundan çıkardı.
Sinema TV kanallarının tam 430 bin abonesi vardı. D-Smart bu aboneleri, kendi kurduğu yeni kanallara yönlendirdi. Ama Sinema TV kanallarını kapatırken, abonelerin fikrini almadı. Aboneler, bu gelişmeden şikayetçi olunca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) inceleme başlattı.
BTK; inceleme sonunda D-Smart'ın Sinema TV abonelerine haksızlık yaptığını, abonelerin ceza ödemeden üyelikten ayrılabileceğini açıkladı. Yani D-Smart'ın abonelerini mağdur ettiği devlet eliyle tescillendi.
D-Smart özetle 'Ticari özgürlüğüm var; Sinema TV ile anlaşmam bitmişti. Platform benim; istediğim kanalı koyar, çıkarırım' diyordu. Ama D-Smart, BTK ve RTÜK'ten lisans almış bir dijital TV platformu; uyması gereken yönetmelikler var. En önemlisi, rekabet kurallarına uymak zorunda.
Sinema TV; RTÜK'ten altı kanalı için lisans almış ve 10 milyonlarca dolar yatırım yapmıştı. Ama D-Smart sözleşmeyi devam ettirmediği için bir anda 430 bin abonesini kaybetmişti. D-Smart'ın yaptığı; devletten bir havaalanının işletmeciliğini alıp keyfine göre istediği uçağı piste indirip istemediğini indirtmemeye benziyordu.
Gelelim RTÜK'ün aldığı karara… RTÜK, 25.04.2014 tarihli yazısında; 6112 sayılı kanunun ilgili hükümleri gereğince, 'platformların, RTÜK'ten kanal lisansı almış içerik sağlayıcıların kanallarını, şifreli ya da şifresiz olduğuna bakılmaksızın, piyasadaki gücünü kötüye kullanmadan, tarafsızlık ve hakkaniyet ölçülerinde, makul ve ayrımcılık içermeyecek koşullarda iletmek zorunda olduğunu' beyan etti. RTÜK, D-Smart'ın söz konusu hizmetin verilmesinde ayrımcılık yapılmaması hususunda uyarılması yönünde karar verdi.
TÜKETİCİ KAZANIR
Yani RTÜK kibarca DSmart'a 'Haksızlık yaptın, Sinema TV kanallarını platformuna geri al' dedi. RTÜK'ün uyarısı Digitürk için de emsal niteliğinde. Digitürk de Sinema TV kanallarını platformunda taşımıyor. RTÜK'ün bu uyarısı özgür dijital yayıncılık adına devrim niteliğinde.
Bugüne kadar bu iki platform, devletten aldığı dijital yayın lisansını kafalarına göre kullandı. RTÜK'ün 6112 sayılı kanunu; 'İstediğin kanalı yayınla, istemediğini ve sana rakip olacağını düşündüğünü ya da sevmediğini yayınlama' demiyor ki!
Yurt dışında da böyle bir dijital yayıncılık anlayışı yok.
Eğer RTÜK'ün uyarı kararının devamı gelirse, bu işten hem tüketici, hem de özgür dijital yayıncılık karlı çıkabilir. Sadece Sinema TV değil, yeni kurulacak sinema, eğlence ve spor kanalları da D-Smart ve Digitürk'e 'Beni yayınla' diyebilir. (Önüne gelen 'PAY TV' yayıncılık yapacak diye bir şey yok tabii.
RTÜK'ten lisans alıp belli bir yatırım yapmalılar.) Böylece şifreli yayıncılıkta sağlıklı bir rekabet ortamı doğabilir. İnsanlar, daha çok kanalı, daha ucuza izleme fırsatı bulabilir.
Elbette D-Smart ve Digitürk de kendi şifreli kanallarını yayınlayacak ama bundan sonra 'Hep bana, hep bana' anlayışından uzaklaşabilirler. Böylece tüketicinin lehine, daha özgür bir dijital yayıncılığa kavuşabiliriz.