ŞİDDETİN OLMADIĞI FİLM YOK
TV KANALLARININ ÇOĞU ZARAR EDİYOR
Geçmişte bir TV CEO'suyla sohbet ederken, bana "Büyük kanallar arasında sadece ikisi para kazanıyor, diğerleri zarar ediyor" demişti. Bu, doğru mu?
Bir rivayete göre; TV sektöründe harcanan paranın miktarı 5 milyar dolar. Kanalların toplam reklam geliri ise 2 milyar 800 bin dolar. Harcanan parayla, gelir arasında büyük bir fark var. Bu da gösteriyor ki; birileri para kazanıyorsa, birileri de ciddi zarar ediyor. TV kanallarının çoğunun zararda olduğu lafları şehir efsanesi değil, doğru.
TELEVİZYONCULUK TİCARİ BİR İŞ
Bu zarar etme konusunu biraz daha açar mısınız?
Bir TV kanalının performansı yüksek olabilir ama çok anormal maliyetleri varsa, yüksek reytinge rağmen zarar ediyor demektir. Çok reyting alıp zarar edenler de var. Bu şuna benziyor: Bütün Milli Piyango biletlerini ben aldım, büyük ikramiye bana çıksın! Bazen reytinglerde 15 izlenme payı alan bir kanal, payı 25 olan kanaldan daha çok kazanabilir. Televizyonculuk, reytinglerden önce ticari bir faaliyettir. Önemli olan kâr mı, yoksa zarar mı ettiğinizdir.
'KAÇAK'TAN ÇOK UMUTLUYUM
Biraz da ATV'nin yeni sezondaki dizilerinden konuşalım...
'Ben Onu Çok Sevdim'; Adnan Menderes'in hikayesini, Türkiye'nin çok partili döneme ve demokrasiye geçişini anlatıyor. 1950-1960 arasında yaşananlar, bugünün siyasetiyle bile doğrudan bağlantılı. 'Ben Onu Çok Sevdim'; bir özel hayat ya da sadece aşk dizisi değil. Menderes'in siyasi kişiliğine daha çok odaklanıyor. Bu dizinin izleyicinin ilgisini çekmesi için biraz zamana ihtiyacı var.
'Kaçak' için ne söyleyeceksiniz?
'Kaçak'ın sert ve etkileyici bir hikayesi var. Bir polis mesleği bırakıp sakin bir kasabaya yerleşiyor. Ancak geçmişte bir mafya babasıyla meselesi var. O kişi, büyük bir kötülük yapıyor ve cin şişeden çıkıyor! Gürkan Uygun'un büyük bir hayran kitlesi var. Aksiyonu bol bir dizi olacak, 'Kaçak'tan umutluyum.
Peki ya 'Bugünün Saraylısı'?
Kudret Sabancı, 'Bugünün Saraylısı' için çok titiz çalıştı. Selçuk Yöntem gibi usta bir oyuncunun yanına, genç bir kadro kuruldu. Geçen yıldan kalan 'Karadayı' ve 'Kurtlar Vadisi,' en çok izlenen üç diziden ikisi. 'Tatar Ramazan', 'Huzur Sokağı' ve 'Doksanlar' da çok ilgi gördü.
KEŞKE İLK 3 BÖLÜMÜ ÇÖPE ATSAK...
Son iki yıldır ATV'nin dizi performansı çok iyi. Tüm günde de iyisiniz. Nedir bu işin sırrı?
Maksimum izleyiciyi yakalayabilmek için yapımcılarla birlikte detaylı çalışıyoruz. Artık yılların getirdiği birikimle, izleyicimizi daha iyi tanıyoruz. Dizi hikayeleri, bir ara birbirine çok benzemeye başlamıştı. Bizim şansımız, bulduğumuz işlerin farklı öyküler olmasıydı.
Dizi işi biraz da kumara benziyor galiba, risk çok fazla...
Bir iş, 'yüzde 100 tutar' diye bir şey yok. Risk her zaman var; önemli olan, risk faktörlerini azaltmak. İzleyici bazen bir diziyi sevmez ama neden sevmediğini bilmez. Bazen de sektörden uzmanların "Bu iş tutmaz" dediği yapımlar, reyting rekoru kırar.
DİZİ ATV'DE İZLENİR
İzleyicinin sabrı yok sanki?
Evet, eskiden izleyicinin sabrı daha çoktu; bir dizinin yedi-sekiz bölüm emekleme süreci vardı. Şimdi ise izleyicinin sabrı üç-dört bölümde bitiyor. Çünkü alternatifi fazla, her gün beş-altı dizi yayınlanıyor. Hemen bir başka diziye kayıyor ve siz o arada diziyi geliştirip düzeltseniz de izleyiciyi tekrar kazanamıyorsunuz. Çünkü izleyici diziyi kafasından silmiş oluyor. Keşke mümkün olsa da diziler dördüncü bölümden sonra başlasa... İlk üç bölümü çöpe atma lüksümüz olsa.
Biraz da ATV'nin imajından konuşalım...
ATV, öncelikle bir dizi kanalı... "Dizi ATV'de izlenir" diye güçlü bir marka algısı var. ATV izleyici profili açısından da bütün aile fertlerinin birarada oturup ekranda sürpriz bir şeyle karşılaşmadıkları bir kanal. RTÜK'ün geçen yıl yaptığı araştırmaya göre de izleyiciler "En çok ATV'de dizi izliyoruz" demiş.