Reynmen herkesin dilinde... Asıl adı Yusuf Aktaş. Reynmen ise onun nick name'i. Bağcılar'da oturan, önce Scorp'ta çektiği komik(!) videoları ile sosyal medyada ünlenen, daha sonra Youtuber olarak adı fenomene çıkan, nihayet 'Derdim Olsun' adlı şarkısıyla ününe ün katan 1995 doğumlu bir genç. 'Derdim Olsun' adlı şarkısına çektiği klibi, Youtube'da 22 saat içinde tam 10 milyon kez izlenerek, Aleyna Tilki'nin 6 milyonluk rekorunu kırmış.
Şu anda kendisine ait Youtube kanalının tam 4 milyon abonesi var. (Ülkemizdeki en 'baba' gazete 200 bin küsur satıyor) Bu gencin neden bu denli büyük ilgi gördüğünü anlayabilmek için bir hafta boyunca 'ürünlerini' takip edip incelemeye aldım. Esprileri, sokak dilinde 'geyik' ya da 'mavra' denilen bir temel (ya da temelsizlik) üzerine kurulu.
Bazen şive yapıyor, çokça da küfür kullanıyor. Kimi gün saçını boyuyor, kimi gün yeni aldığı son model otomobili sarı renkle kaplatıyor. (O otomobili alabildiğine göre, 'Youtuber fenomenler ayda 400-500 bin lira kazanıyor' iddiası doğru olmalı)
ARIZA BENDE Mİ?
Reynmen'in yaptıklarına gülenler vardır muhakkak ama ben kendimi ne kadar zorlasam da gülümseyemedim.
Sanırım zekam yetmedi ya da komedide derinlik arayan yüksek beklentimin kurbanı oldum.
Sonra son şarkısı 'Derdim Olsun'u defalarca dinledim.
Sevdiğim için değil, anlayabilmek için... Sonuç:
Bunca insan bu şarkıya aşık olup tık'lama rekoru kırdıklarına göre bir kez daha 'bende bir arıza olduğuna' inandım.
Tespitim, müzikal platform üzerinde sosyal bir dönüşüm geçirdiğimiz şeklinde.
Yıllar önce toprağa verildiğine inanılan arabesk, sanırım 'rap-arabesk' kimliğiyle hortlayıp bir zombiye dönüşmüş. Malum, arabesk de; tıpkı caz, soul, rap gibi ilhamını ve ivmesini 'acıdan' alır. Hepsi de ezilmiş, hakir görülen insanın müzikal isyanı olarak ortaya çıkmıştır.
Bunca insan yeniden arabesk-rap müziğine tutunmaya çalıştığına göre, ortada sosyolog, psikolog ve ekonomistleri harekete geçirmesi gereken 'kritik' bir durum var demektir.
Bir de arabeskin aslında bir müzik türü değil, yaşam şekli ve felsefe olduğunu yıllardır ihmal etmişiz galiba.
80'lerde, yaygın trendlerin etkisiyle, bindiği minibüste çalan Müslüm şarkısına itiraz edip "Şoför bey, yok mu şöyle neşeli bir şey? Sabah sabah içimiz karardı vallahi" diye olaya üstten bakan lümpenler, 2000'li yıllarda Ferdi Tayfur ve Müslüm Gürses'i dinlemek için günler öncesinden rezervasyon yapıp kuyruğa girdiler. Hatta içlerinde 'Müslüm' filmine gidip katıla katıla ağlayanlar bile olmuştur eminim. Sadece o mu?
Bir zamanlar Müslüm Gürses'in müziğini 'kıroluk alameti' sayan sosyetik dilberlerin, 30 sene sonra onun çıktığı kulüpte ellerinde zeytinli martini kadehleriyle sahnenin kenarına bağdaş kurup kendilerinden geçtiğine bile şahit oldu bu gözler...
DURUM TESPİTİ
Diyeceğim o ki; arabesk kültürü, mahalle bıçkınlığı, geyik muhabbeti ve argo ile küfür, Reynmen gibi sosyal medya fenomenlerinde yeniden ve çok daha güçlü bir şekilde vücut bulmuş görünüyor.
Sakın söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Amacım ne kötülemek, ne de birilerini gömmek. Bu memlekette her malın alıcısı var tabii ki. Ben sadece naçizane 'durum tespiti' yapmaya çalıştım.
Sürç-ü lisan ettiysem, affola...
NOT: Bu yeni gezegene yabancı olanlar için sözlük:
Fenomen: Sözlük anlamı 'olgu, olay' olmasına rağmen, günlük dilde 'popülerlikte zirveye oturmuş' anlamında kullanılmaktadır.
Nick name: Kullanıcının sosyal medyada kullandığı mahlas, lakap.
Scorp: İnsanların, paylaşımlarını 15 saniyelik videolarla yayınladıkları sosyal ağ.
Youtuber: Hayatını Youtube sosyal ağına yüklediği videolarla kazanan, bu işi meslek edinmiş kişilere verilen isim.