Türk resim sanatının başarılı ismi Devrim Erbil, GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu. "Hayatım boyunca darbelere hep karşı biriyim, benim hayatımda 12 Eylül derin bir iz bıraktı" diyen Erbil, 12 Eylül döneminde içeri alındığını ve Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'nde üstündekilerinin çıkarılıp gözlerinin bağlandığını 24 saat o şekilde kaldığını söyledi. "Diğer insanların çığlıklarını, işkence seslerini duydum ve o anları hiçbir zaman unutmadım, benim gözaltına alınmam gururumu çok kırdı" diyen Erbil, 12 Eylül'de çok bölündüğümüzü, toplum olarak çok parçalandığımızı söyledi.
'BUNU İLK KEZ AÇIKLIYORUM; 12 EYLÜL'DE GÖZALTINA ALINDIM. GÖZLERİMİ BAĞLADILAR, ÜSTÜMDEKİLERİ ÇIKARDILAR. İNSANLARIN ÇIĞLIKLARINI, İŞKENCE SESLERİNİ DUYDUM. YÜREĞİMDE ACI BİR ANIDIR BU'
Pandemi sürecini nasıl geçiriyorsunuz?
Mart ayından beri Bodrum'dayım. Hayatım boyunca birçok işi birlikte yapmak zorunda kaldım; sanatçı kimliğim, akademisyenliğim, müzeci kimliğim gibi... İlk defa bu süreçte tek bir kimlikle yaşıyorum. Tamamen resme yöneldim ve sadece üretiyorum. Umarım bu salgın bir an önce geçer. İnsanlık tarihi içinde bu tarz salgınlar veya dönüm noktaları hep olmuştur. Ben 84 yaşındayım. İkinci Dünya Savaşı'nı da görmüş biriyim, tüm darbeleri de yaşadım. Yaşamlarımızı altüst etti bu darbeler. Çok şükür ki ülkemiz bu kötü dönemleri atlattı. Bakın o zor günlerden bugünlere geldik. Çok şükür ülke olarak şimdi çok daha iyi bir noktadayız. Ben hep söylüyorum, mayamız çok sağlam. Zengin kültür ve tarihi olan bu coğrafyada doğdum ve yaşadığım için kendimi şanslı sayıyorum.
'12 EYLÜL, TOPLUM OLARAK BİZİ BÖLDÜ, PARÇALADI. BİR DAHA AYNI HATAYA DÜŞMEMELİYİZ. AYRIŞARAK BİR YERE VARAMAYACAĞIMIZI BİZE TARİH GÖSTERDİ'
Darbelerden bahsettiğiniz için sormak istiyorum; sizin hayatınızda nasıl bir iz bıraktı darbeler?
Hayatım boyunca hep darbelere karşı biriyim. Benim hayatımda 12 Eylül derin bir iz bıraktı. 12 Eylül döneminde içeri alındım. Bunu yakın çevrem dışında kimse bilmez. Müze müdürlüğü yapıyordum o sıralar ve hakkımda yapılan asılsız bir ihbar yüzünden gözaltına alındım. Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'nde üstümdekileri çıkardılar, gözlerimi bağladılar ve 24 saat o şekilde kaldım. Diğer insanların çığlıklarını, işkence seslerini duydum ve o anları hiçbir zaman unutmadım. Benim gözaltına alınmam gururumu çok kırdı. Yüreğimde acı bir anıdır bu. Neyse ki akademisyen arkadaşlarım bu yanlışı düzeltmek için çok çaba gösterdi ve 24 saat sonunda serbest kaldım. 12 Eylül'de çok bölündük, çok parçalandık toplum olarak. Bir daha aynı hataya düşmemeliyiz. O günleri yaşamış biri olarak, sanatımla toplumu birleştirmeye gayret ediyorum. Ayrışarak bir yere varamayacağımızı bize tarih gösterdi.
'CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI, ÖDÜL VEREREK BİZİ YAŞARKEN ONURLANDIRDI. SANATA VE SANATÇIYA DEĞER VERDİĞİNİ GÖSTERDİ'
YURT DIŞINDA SERGİLERİM OLACAK
Yeni bir projeniz var mı?
Benim kültür, sanat ve eğitim
amaçlı bir vakfım var. Sanat üzerine
yayınlar ve çocuklar için eğitici sanat
belgeselleri hazırlıyoruz. Ayrıca
başta Oğuzhan Balcı olmak üzere
tanınmış besteciler benim resimlerim
üzerine keman ve piyano sonatları
hazırlıyorlar. Bunun yanı sıra
Cumhurbaşkanlığı himayesinde
yurt dışında eserlerimden oluşan
sergiler yapılacak. Eserlerim
dünyada dolaşacak.
Cumhurbaşkanlığı ödülünden
sonra benim için sergiler
açılmasından dolayı
çok mutluyum. Eserlerim
aracılığıyla güzel Türkiyemi
tanıtmak da benim
için ayrıca bir onurdur.
Buradan Sayın Cumhurbaşkanı'na
ve bu proje için
emek harcayan herkese çok
teşekkür ederim.
HAT SANATINA SAHİP ÇIKMALIYIZ
Siz İstanbul'un güzelliklerini eserlerinize yansıtan da bir ressamsınız...
Ben bu toprakların tüm güzelliklerini tuvalime yansıtmaya çalışıyorum. Yaşadığımız toprağın tarihini, kültürünü kavramazsak dünyayı da anlayamayız. 20'nci yüzyılın ortalarından itibaren sanatta soyutlaşma yaşandı. Bu soyutlaşmanın en güzel örneklerini de bu topraklar verdi. Örneğin, Osmanlı'da yaşayan hat sanatı ustaları verdi. Dünyadaki birçok sanatçıya da esin kaynağı olan hat sanatına sahip çıkmalıyız.
ÜLKESİNİ SEVEN HERKES ATATÜRKÇÜDÜR
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü aldınız. Sosyal medyada ödül alan isimlere yönelik ağır eleştiriler yapıldı. Siz bu durumu nasıl karşıladınız?
Ben devlet sanatçısı unvanına da
sahibim. Devlet sanatçısı olduğum
dönemde de çok eleştiriler olmuştu.
Eleştirilere rağmen o zaman da bu unvanı
almaktan dolayı gurur duymuştum.
Şimdi de aynı duyguları hissediyorum.
Öncelikle, bu ödüle layık görüldüğüm
için çok mutluyum. Ben ömrümü sanata
adamış biriyim. Ülkem için çalıştım,
ürettim. Cumhurbaşkanlığı da bu
emeklerimi görüp beni ödüllendirdiler.
Ödül alan diğer isimler de böyle. Hepsi
alanında çok saygıdeğer isimler. Cumhurbaşkanlığı
bu ödülü vererek bizleri
yaşarken onurlandırdı. Sanata ve sanatçıya
değer verdiğini gösterdi. Kimse
beni 'Sen Atatürkçüsün, niye Cumhurbaşkanlığı
tarafından verilen bu ödülü
aldın?' diye eleştiremez. Cumhurbaşkanlığı,
Türkiye'nin en üst makamıdır.
Tabii ki alacağım. Demin de söyledim,
bu kutuplaşmaya artık son vermeliyiz.
Atatürkçü olduğunuzu belirttiniz. Size göre Atatürkçülük nedir?
Atatürk'ü doğru anlamamız çok
önemli. Bir düşünce sistemi olarak
bakmamız gerekiyor; heykellerini yaparak,
resimlerini duvara asarak değil.
Bana göre Atatürkçülük, yenilikçilik,
çağdaşlık ve ülkemizi dünyada güçlü bir
konuma taşımaya çalışmaktır. Ülkesini
seven, ülkesini iyi bir noktaya getirmek
için çalışan herkes bence Atatürkçü
düşünceye sahiptir. Ülke için idealler
taşımak son derece önemli. Ben bu
idealleri taşıyan biriyim. Bana göre bu
idealleri taşıyan herkes Atatürkçü'dür.
Peki bu bakış açısına göre siz ülkeyi yöneten kadroyu da Atatürkçü mü görüyorsunuz? Benim için ülkeyi seven ve ülkesini
daha güçlü konuma getirmek isteyen
herkes Atatürkçü'dür. Her kim Türkiye'yi
öne çıkarmak için çalışırsa, emek
verirse bana göre o Atatürkçü'dür. Ben
olaya sağ-sol ya da partisel olarak bakmıyorum.
Bana göre, ülke çıkarlarını
her şeyin önüne koymak ve Atatürk'ü
isim olarak anmak değil de onun düşüncelerini
hayata geçirmektir önemli
olan. Şunu da söylemek istiyorum, bu
idealleri taşıyan gençlerimizin sayısı
azalıyor. Beyin göçünün önüne geçmeliyiz.
Atalarımız büyük bir mücadele
gösterdi bu vatan için.