RTÜK yasasındaki reklam süre ve zamanlamasında yapılan değişiklik sonrası, ülkemizde reklam takibi konusunda hizmet veren Nar Ajans, yeni uygulamanın kanalların yayınladığı reklam süreleri üzerindeki etkisini araştırdı. Nisan ayı itibarıyla başlayan bu uygulamanın yansımalarının incelendiği rapora göre; televizyondaki kanalların yayınladığı reklam sayılarında düşüş yaşandığı belirlendi.
1-20 Mart tarihleri arasında ekranda yer alan 30 kanalda 323 bin 314 adet reklam spotu yayınlandığı tespit edilirken, 1-20 Nisan döneminde ise yayınlanan toplam spot sayısının 263 bin 31'e gerilediği ortaya çıktı.
Yeni reklam uygulamalarında artık kanallardaki reklamlar eskisi kadar uzun sürmüyor fakat sık sık reklam gösterilebiliyor. Televizyonda önceden 20 dakikada bir dokuz reklam izlerken artık 1 saatte 12 reklam izliyoruz. Kanallar yayınladıkları reklamları belirlenen 12 sayısını geçmemek suretiyle istedikleri saat dilimine göre yayabiliyorlar.
Bu reklam kuşaklarının dışında çeşitli tanıtım ve tanıtıcı reklam arası da verilebiliyor.
Bütün bu yeni uygulamalara rağmen Nar Ajans'ın son araştırması, kanalların yayınladığı reklamların sürelerinde de bir azalma yaşandığını ortaya çıkardı.
1-20 Mart tarihleri arasında ekranda yer alan 30 kanalda toplam 4 bin 513 saati aşan süreyle reklam yayınlanırken, 1-20 Nisan döneminde yayınlanan toplam reklam süresinin ise bin 425 saate düştüğü saptandı.
Peki halk bu yeni uygulamadan memnun mu? İlk başlarda köşemize tepki mesajları yağıyordu. Şimdilerde azaldı. Demek ki her şeyi olduğu gibi bunu da kısa sürede kabullendik.
Bir dönem "Alışırsınız, buna da alışırsınız" diyen politikacılarımız ne kadar haklıymış meğer. Alışamayacağımız hiçbir şey yok gibi...
Aslında bu yeni uygulama, kanalların gelirini azaltmış gibi görünse de, mecra daraldığı için, reklam fiyatlarının artması lazım. Yani aynı zaman dilimi içinde daha kısa süreli ama daha pahalı reklam spotu/kuşağı satmak mümkün.
Yeni uygulamayla reklam kuşağı süresi kısaldığı için izleyici artık programı kaçırmamak için reklamları sonuna kadar izliyor. Yani reklamlar yeniden 'izlenilir' oldu ve kıymetlendi. Televizyona reklam pazarlayanların bu yeni gücün farkında olması gerekiyor.
Bu arada ekranın orasından burasından giren bant reklamlar, izleyiciyi son derece rahatsız ediyor. Tıpkı maç yayınlarında olduğu gibi; film, dizi ve programlarda da bu reklamlar girerken ekranı küçülten sisteme ihtiyaç var. Her şeyden önce o diziye, filme emek veren yönetmenin, oyuncunun emeğine hürmeten... En vurucu ya da en romantik sahnede başrol oyuncusunun suratına 'alın yazısı' gibi bindirilen reklamlar gerçekten de emeğe ve sanata büyük saygısızlık.