TRT Türk'te 'Bu Ülke'ye (ekranların en kaliteli kültür-sanat programlarından biri) konuk olan Radikal yazarı Uğur Vardan, Türkiye'deki yerli film enflasyonu için "Bu kadar çok film çekilmesinin işine yaradığı tek kesim bazı köşe yazarlarıdır. Bazen futbol, bazen sinema yazıyorlar. Dolayısıyla onlar için malzeme bitmiyor. Klasik film eleştirisinden çok 'beğendim, beğenmedim' yazıları okuyoruz. Az film yapılması onların problemi olur" demiş. Uğur'un bu zekice yorumuna dair benim de söyleyeceklerim var... Doğrudur, yerli film enflasyonu konu bulmakta zorluk çeken yazarların imdadına yetişti. Ancak bazıları eleştirmenlerden bile kaliteli yazılar kaleme alıyor. Bazıları ise Uğur'un dediği gibi 'beğendim-beğenmedim' demekten öteye geçemiyor. Ancak bir kesim daha var ki, bence onlar bu işe hiç bulaşmamalı.
KİM BU YAZARLAR?
Herkesin beğeni kriterleri farklı olabilir. Birisinin sevdiği filmi sevmeyen de çıkabilir ama bazı başyapıtlar vardır ki, sinema cahili olsan da 'berbat' diyemezsin. Sevmediğini belirtebilirsin ama 'Sakın bu filme gitmeyin, iğrenç, berbat' dediğinde çuvallarsın. Mesela Habertürk yazarı Rahşan Gülşan... Bu arkadaş, 'District 9' (Yasak Bölge 9) filmi için 'berbat' sıfatını kullanıp, "Bu filme harcayacağınız para ve zamanı bir Türk filmine kaydırmanızı öneririm" demişti vakti zamanında. İşte o film, önceki gün 'En İyi Film' başta olmak üzere 4 dalda Oscar'a aday gösterildi. Hani bazı başyapıtlar Türkiye'de neden az izleniyor diye hayrete düşüyoruz ya... Bunun suçlularından biri de 'District 9' gibi başyapıtlara 'berbat' diyerek izleyicileri yanlış yönlendirme ayıbına imza atan yazarlar. Tıpkı Türkiye'de 'District 9' filminin sadece 45 bin kişi tarafından izlenmesi örneğinde olduğu gibi... Hadi biz SİYAD yazarları bu işi bilmiyor, Akademi üyeleri de mi aynı hataya düşüyor!