Meğer memlekette özür dilemenin 'erdem' olduğunun farkına varan yöneticiler de varmış...
Gezi Parkı protestolarında medyaya yönelik eleştirilerin baş hedefi olan NTV'nin CEO'su Cem Aydın, sonunda "Biz yanlış yaptık, çalışanlarımızdan ve izleyicilerimizden özür dileriz. Dengesizlikler arasında denge arama çabamız bize hata yaptırdı" şeklindeki açıklamasıyla, yanlıştan döndüğü gibi bu olayı 'kâra' dönüştürdü.
Her nedense özür dilemek bizde 'kaybetmek, eğilmek, bükülmek' olarak nitelenir. Özür dileyen insan kendini aşağılanmış hisseder ama özür dilemek de tıpkı affetmek gibi önemli bir insani erdemdir.
NTV'nin genç yöneticisi Cem Aydın'ı 'aydın' davranışından ötürü kutluyorum.
Eminim, onun bulunduğu yerde artık insanlar yerlerde sürüklenip gaza, suya boğulurken 'penguen yayıncılığı' yapılmayacaktır.
İNCE DOKUNUŞLAR
Hazır söz penguenden açılmışken, oyuncu/ yönetmen Sermiyan Midyat'ın, canlı yayındaki ilginç protestosundan da söz edeyim. Midyat, Enver Aysever'in sunduğu CNN Türk'ün Aykırı Sorular programında birden üzerindeki montu çıkartıp beyaz tişörtüyle kaldı. Tişörtün üzerindeki 'Canlı Yayın' yazısının altında Kral Penguenleri'nin resmi vardı. (CNN Türk'ün olaylar sırasında penguen belgeseli yayınlamasına atfen)
Midyat, "Demokratik bir kanal olduğunuzu bildiğimden bu kostümü sizin programınız için özel olarak hazırlattım. Umarım canlı yayınınız devam ediyordur" diyerek; yaratıcı, naif ve esprili protestonun nasıl yapılabileceği konusunda önemli bir örnek verdi.
Bu arada Melek Baykal'ın programında yaptığı enfes sağduyu konuşması, Şahan Gökbakar'ın Başbakan Erdoğan'a mektup gibi yazıp söylediği şarkının Twitter'da paylaşılan görüntüsü ve Duman grubunun Gezi Parkı olayları için bir gecede bestelediği 'Eyvallah' adlı şarkı, içine sanat ve sanatçı duyarlılığı girince; protestonun ne kadar anlam kazandığını, ne kadar zarif ve yaratıcı olabileceğini, kırıp, dökmeden de insanların seslerini duyurabileceğini kanıtlayan önemli örneklerdi.