Hatay'daki orman yangınıyla ilgili bazı vatandaşlarımız PKK'nın ilk kez orman yaktığını sanarak tepki gösterdi. Bu kadar da balık hafızalı olunmaz ki! Bu hainler daha önce onlarca ormanımızı yaktılar.
Peki, doğaya ormanlara duyarlı, bir ağaç kesilse gösteri yapan bazı çevreci muhaliflerin ormanı PKK yakınca sessizliğe gömülmesine ne demeli? Çevre üzerinden muhaliflik yapan bazı sanatçılarımız keşke PKK orman yakınca 'Ağacıma dokunma' diyebilseler! Onlar da sessizliğe gömüldü! Yok, canım iklim değişikliğindendir o yangın!
Orman yakacak kadar kalleş olan bu örgütü 'özgürlük savaşçıları' diye tanıtanlar varken, şaşırmamak lazım!
Yangının rüzgarın etkisiyle söndürülmesi uzun sürünce hükümeti suçlayanlar da oldu. Elbette varsa eksikler düzeltilmeli ama PKK'nın yaktığı ormandan bile muhalefet malzemesi çıkarmak trajik bir durum.
Eğer rüzgâr yoğunsa süper güç ABD'de bile orman yangınları günlerce sürüyor. Koca Avustralya kıtası aylarca yandı!
Twitter'dan atıp tutanları Orman Yangın Söndürme Gönüllüsü olmaya davet ediyorum. Orman Genel Müdürlüğü'nün eğitim masraflarını karşıladığı kursu bitirince Orman Gönüllüsü Kimlik kartınız oluyor ve size yangın söndürmede kullanılacak aletler veriliyor. Eğer bölgenizde ya da başka bir yerde yangın çıkarsa o aletlerle itfaiye ve orman ekiplerinin gönüllü eri olarak yangını söndürüyorsunuz ve tweet atmak yerine bir şey yapmanın mutluluğunu yaşıyorsunuz!
Dış görünüş baskısı
Hazal Kaya ve Nilperi Şahinkaya'dan sonra Farah Zeynep Abdullah da kadın oyunculara yapılan kilo baskısına isyan etti: "Kilo verince 'Hasta mısın?', kilo alınca 'Maşallah' diyorlar. Bu tartışma bitsin artık. Dış görünüş baskısından bıktık."
Abdullah haklı ama bu baskıyı sadece kadın oyuncular üzerinden değerlendirmemek lazım. Çocuklar bile TV'den, internetten izlediklerinin etkisinde kalıp arkadaşlarının dış görünüşü ve kilosu hakkında bilinçsizce baskı yapıyorlar. Çünkü zayıflama, sağlıklı beslenme, estetik sektörleri sırf daha fazla kazanmak için sürekli olarak bireylere 'dış görünüş' baskısı yapıyorlar. Sanki zayıf ya da kaslı olunca hayattaki bütün sorunlar çözülecekmiş, mutlak mutluluğa ulaşılacakmış gibi bir algı yaratılıyor.
Zayıf olmak ve kas yapmak, zor yoga hareketleri yapmak vs. bazıları için hayatın anlamı oldu!
Hâlbuki Journal of American Medical Association gibi saygın tıp dergileri zaman zaman kilolu kişilerin, normal kilolu veya zayıf kişilere oranla daha uzun yaşadığına dair ciddi araştırma sonuçları yayınlıyorlar. Elbette bu fazla kilolu olmanın yaşam süresini azalttığını gösteren araştırmalar da var. Kas yığını, ince-zayıf ya da balık etli olmak tek başına sağlıklı ve uzun yaşamayı garanti etmiyor.
Özetle 'kilolu' tanımının yeniden yapılması gerekiyor!
Silahsız vatandaş ne yapacak?
İstanbul-Pendik'te bir sürücü lüks otomobiliyle gittiği sırada başka bir otomobil aracına sürtüyor. Bu duruma sinirlenen sürücü otomobilinden inerek, elindeki silahla aracına sürten sürücüye doğru gidiyor. Otomobilinde hasar olmadığını görünce de aracına biniyor. Araçta hasar olsa ne yapardı acaba?
Bu kişinin silah taşıma ruhsatı var mı bilmiyorum ama bazı durumlarda taşıma ruhsatınız olsa bile silah teşhiri suç sayılıyor.
İşte bunun gibi magandalar yüzünden trafikte çıkan tartışmalar bazen ölümle sonuçlanıyor. Bireysel silahlanmaya karşıyım ama böyle eli silahlı magandaları görünce ABD'deki gibi silah taşımak kolay olmalı mı diye düşünmüyor değilim! Çünkü bu tarz olaylarda genelde kurallara uyan dürüst vatandaş vurulduğuyla kalıyor!