BirGün yazarı, sinema eleştirmeni Cüneyt Cebenoyan, Fatih Akın'ın yeni film projesinin Rojava üzerine olduğu haberleri çıkınca, ünlü yönetmeni sosyal medya üzerinden eleştirmişti. 'CIA'in emrindeki örgüt devrim yaparsa Fatih Akın da sinema yapar: Akın'ın yeni filmi 'Rojava'. Standart Türk entelektüeli, Batı hangi fikri pompalıyorsa, onu içselleştirir' diye başlıyordu Cebenoyan'ın eleştirisi...
Cebenoyan, son dönemde çektiği filmler ilgi görmeyen Akın'ın çaptan düşünce önce Ermeni soykırımı üzerine 'Kesik' filmini çektiğini, şimdi de Kürt meselesine el atarak kendini kabul ettirmeye çalıştığını belirtip ünlü yönetmene şöyle seslenmişti:
FETÖ MASUMMUŞ!
"Almanya üzerine film yapsana Fatih. Senin memleketin Almanya. Almanya, neden PKK'yla içli dışlı anlatsana. Neden istihbarat örgütünün başkanı Kahl, Fetullah için sanki hiçbir şey bilmiyorlarmış gibi, neden 'Fetullahçılar eğitimle uğraşan masum bir örgüt' diyor? Almanya'nın Ortadoğu ve Kafkaslar'da ne hesapları var, hiç düşündün mü? Bild'de yazmaz bunlar..."
Özetle; Cebenoyan topu 90'a takmıştı ama PKK'ya ses çıkarmayan sözde solcu, aydın cephe onu anında ırkçı ilan etti, ağır hakaretlerde bulundu. Oysa Cebenoyan da sosyalist bir hayat görüşüne sahip; yazdığı gazete de BirGün!
SOLUN ÇELİŞKİSİ
Cebenoyan da gerekli cevabı yine sosyal medyadan üzerinden verdi ama ne cevap vermek! Altına imza atacağım bu metni aynen paylaşmak istiyorum:
"CHP'yi eleştirebilirsiniz, nefret edebilirsiniz. MHP'yi de, AKP'yi de. Bu üç partinin tümünden de nefret edebilirsiniz; yani parlamentodaki tüm Türk partilerinden. Bu durum yine de sizi Türkler'e karşı ırkçılık yaptığınız suçlamasıyla karşı karşıya bırakmaz. PKK, ablanızı öldürür. Tek talebiniz özür dilenmesi olur. Dilemezler ama talep eden olarak siz ırkçısınızdır.
PKK, şehrinizin ortasında bomba patlatır. Katliam yapar. Protesto edersiniz. Irkçısınızdır.
ABD, havadan saldırır. Yüzlerce, binlerce sivili öldürür bombalarla. Ardından YPG karadan girer. Protesto edersiniz, siz ırkçısınızdır.
YPG, Hristiyanların terk ettiği mahallelere el koyar. Biz savaşırken onlar Avrupa'ya kaçtı, 'Buralar bizim hakkımızdır' der. 'Böyle devrimcilik olmaz olsun' dersiniz, siz ırkçısınızdır. Faşistsinizdir.
Onat Kutlar'ı öldürür PKK. Bu gerçeği bir tek Türk solcusu ve liberali kabul etmez, PKK kabul eder. Hiçbir sinema adamı bu konuda bir tek şey söylemez. Sonra bir yönetmen çıkar, kendisine memleketi olan Almanya'da prestij sağlayacağını bildiği, kendisi için hiçbir risk içermeyen bir proje yapacağından söz eder. Onat Kutlar'ı öldüren örgütün propaganda posterini paylaşır. Örgütle mesafesinin sıfır olduğunu ilan eder. Protesto edersiniz; ırkçısınızdır, faşistsinizdir.
Çünkü PKK demek, Kürt demektir onlar için. CHP, MHP ya da AKP gibi bir siyasi örgüt değildir PKK. Alperen Ocakları ya da Ülkücüler gibi değildir. Ona laf edilemez.
PKK'ya duyduğunuz bütün öfkeye rağmen, HDP'ye destek olmuş olmanız da sizi kurtarmaz. YPG'nin Kobane direnişini desteklemiş olmanız da hiç önemli değildir. Roboski'ye taziye ziyaretinde bulunmuş olmanızın da hiç önemi yoktur. Mutlak itaat beklenir sizden. Ya PKK'yı desteklersiniz ya da onun karşısındasınızdır.
Bu sadece PKK kafası olsa o kadar önemli değil. Ama kendisini demokrat, liberal ya da solcu-sosyalist sayan birçok insan için de durum budur. Hurşit Külter'in nerede olduğu kadar önemli değildir, Onat Kutlar'ın ya da Taksim'in ortasında insanların öldürülmüş olması. Bu yüzden Twitter'da ne ırkçılığım, ne faşistliğim, ne de Perinçekçiliğim kaldı. Ama hiçbiri tutup da mesela YPG/PKK'nın Suudi Arabistan'la yakınlaşmasının neden 'devrimci' bir hareket olarak görülmesi gerektiğini açıklamadı. Ya da başka birçok şeyi. Küfür etmek yeterli.
Ee ben de küfür edebilirim, biliyor musunuz?"
Cebenoyan, ablası arkeolog, rehber Yasemin Cebenoyan'ı; PKK'nın 1994'te Taksim'deki bombalı saldırısında kaybetmişti. Aynı saldırıda Cumhuriyet gazetesi yazarı, senarist Onat Kutlar da hayatını kaybetmişti. Muhtemelen Fatih Akın'ın da Kutlar'dan haberi yoktur! Oysa Kutlar, Sinematek'in kurucusu, ünlü Aydınlar Dilekçesi'nin mimarıydı. Normalde solcu, aydın diye geçinen cephe, Kutlar'ı basın şehidi ilan edip her yıl öldürüldüğü gün onu anmalıydı. Ama Kutlar bilinçli bir şekilde unutuldu, unutulmaya terk edildi. Çünkü Kutlar'ı, PKK katletmişti!
Cebenoyan'ın yazdıkları; Türk solunun PKK çelişkisini, solcu, insan hakları savunucusu geçinen birçok sözde aydının ikiyüzlülüğünü bir kez daha bizlere gösterdi.
Peki Cebenoyan, tüm bu yazdıklarını BirGün'de yayınlayabilir miydi?