Trafik polislerinin Esenyurt'ta durdurduğu bir yolcu minibüsünden tam 35 kişi çıktı. Aslında 'yarı yarıya' kuralı uyarınca 14 koltuğa 7 yolcu alması gerekiyordu. Minibüs şoförü ise yağmur yağdığını, işlerine gitmek için uzun süreden bu yana çaresiz bekleyen yolcuları mağdur olmamaları için aldığını belirtti.
Dün başlayan normalleşme sürecinde sosyal mesafeyi böyle koruyamayız. Tek bir yolcu onlarca insana virüs bulaştırabilir.
Bilim kurulu üyeleri gibi konuştum değil mi?
Minibüs şoförü ekmek parasını kazanmanın, vatandaş ise işine gitmenin derdinde.
Ama insan sağlığını da riske atamayız. Bir orta yol bulunmalı ama nasıl? İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, toplu taşımada maksimum seviyede çalışmalı.
Sonbahar aylarında Covid- 19'da ikinci dalga bekleniyor. İşte bu dönemde toplu taşıma ve trafikteki yoğunluğu azaltmak için çalışanların işe gidiş ve çıkış saatlerini farklı gruplara ayırabiliriz.
Özdemir'in özeleştirisi
Cüneyt Özdemir son dönemde sosyal medyada gündem belirleyen habercilik yapıyor ve samimi açıklamalarıyla dikkat çekiyor. Özdemir en son ekonomi bürokrasisinden bazı önemli insanlarla yaptığı konuşmaları ve bir ekonomi uzmanının "Bazı insanlar Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a karşı önyargılı yaklaşıyor" dediğini anlattı.
Özdemir de Albayrak'a önyargılı yaklaşmış olabileceğine dair özeleştiri yaptı ve sözlerine şöyle devam etti:
"O uzmanın ilginç bir tezi var: Albayrak'ı, Babacan'dan daha başarılı buluyor. Ona göre Babacan, Türkiye'de paranın en bol olduğu dönemde görevdeydi. Krizde görevde değildi. Şu an Albayrak ortalığı toparlamaya çalışıyor. Babacan döneminde herkes kör bir değnekle ilerliyordu, şimdi ise herkes ölçmeye biçmeye çalışıyor. Dış dünya artık Türkiye'de faiz ve kuru belirleyemiyor. Eskiden bir rapor yazılır ya da ABD senatodan bir ambargo çıkar ve bu Türk ekonomisini etkilerdi ama şimdi etkilemiyor. Ve bu parametrelerin dışında şu anda Türk lirasına sahip kim olacak, kim Türk lirasının değerini belirleyecek kavgası var... Bu yorumları yapan da bir AK Partili de değil, önemli bir ekonomi bürokratı!"
"O uzmanın ilginç bir tezi var: Albayrak'ı, Babacan'dan daha başarılı buluyor. Ona göre Babacan, Türkiye'de paranın en bol olduğu dönemde görevdeydi. Krizde görevde değildi. Şu an Albayrak ortalığı toparlamaya çalışıyor. Babacan döneminde herkes kör bir değnekle ilerliyordu, şimdi ise herkes ölçmeye biçmeye çalışıyor. Dış dünya artık Türkiye'de faiz ve kuru belirleyemiyor. Eskiden bir rapor yazılır ya da ABD senatodan bir ambargo çıkar ve bu Türk ekonomisini etkilerdi ama şimdi etkilemiyor. Ve bu parametrelerin dışında şu anda Türk lirasına sahip kim olacak, kim Türk lirasının değerini belirleyecek kavgası var... Bu yorumları yapan da bir AK Partili de değil, önemli bir ekonomi bürokratı!"
Kriz dönemlerinde eleştiren çok olur ama asıl hüner bu dönemlerde gemiyi yönetmektir.
İşte tüm dünyada ekonomik kriz yaşanırken 2020 yılı 1. Çeyrek Büyüme Oranları'na baktığınızda; Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri, G-20 ülkeleri ve OCED ülkeleri arasında 4.5 büyüme oranıyla birinci sırada yer alıyor. Yakında güzel günler göreceğiz inşallah.
Eylül'de okullar ne olacak?
Covid-19 salgınında asıl tehlike; virüsten az etkilenen ya da bulaştığının farkında olmayan çocuk ve gençlerin 'süper taşıyıcı'ya dönüşüp virüsü yetişkinlere bulaştırmaları.
Eğer okullar Eylül'de açılırsa çocuklar sıralarda iki kişi yan yana mı oturacaklar? Sürekli maske takacaklar mı? Okul servislerinde oturma şekli nasıl olacak? Daha fazla servise mi ihtiyaç duyacağız? Eğer devlet okullarına fazla talep olursa Milli Eğitim Bakanlığı'nın alacağı önlem ne olacak? Salgında ikinci dalga riskini azaltmak için bütün okullarda sabahçı ve öğlenci olmak üzere ikili eğitime geçilecek mi? Bu da yetmezse sınıflarda sosyal mesafeyi korumak için öğrenciler gruplara ayrılıp dönüşümlü olarak haftanın belirli günlerinde evde ve okulda eğitim mi görecekler? Bunun gibi yanıt bekleyen çok soru var. Elbette bu soruların bazılarının yanıtı salgının gidişatıyla alakalı ama eğer eğitimde değişiklikler yapılacaksa okullar açılmadan veliler bilgilendirilmeli.