Nasıl gidiyor, her şey yolunda mı?
Yoğun bir dönem. Tiyatro devam ediyor, dijital platforma dizi çekiyorum. Sinema filmi çekmiştik, önümüzdeki ay vizyona girecek. Müzikal yaptık, tekrar revize olacak. Yapılabilecek her şeyi yaptım.
Sahne tozu yutmak nasıldı?
Yuttum o tuzu biliyor musun (gülüyor). O çok farklıymış. Benim için ilk deneyim. Hepsi tecrübeli arkadaşlarımın. Oyunu oynayıp çıktıktan sonra seyircinin o hissini birebir yaşamak inanılmaz bir şey.
'Sahne tozu yutan bir daha bırakamaz' derler, gerçekten öyle mi?
Orası bambaşka bir alan. Bana bunu söylemişlerdi, "O alkışları duyunca, o hazzı alınca bırakamayacaksın" demişlerdi. Hakikaten öyleymiş…
Eşin Bedri Güntay nasıl oldu?
Çok şükür iyi, talihsiz bir hastalık atlattık. Şanslıydık, iyi de bir doktorumuz vardı. Ama gerçekten o kadar çok sevenimiz varmış, herkes o kadar sordu ve merak etti ki... İnsanların sevgisi böyle bir dönemde çok önemli bence. Güzel moral oluyor. O da şimdi iyi, güzel bakıyoruz.
Aile hayatını nasıl anlatırsın?
İki erkek çocuk, biri sekiz, biri altı olacak. Çok hareketliler. Evde hep bir tempo var. Hareketli bir hayatımız var. Biz çift olarak da durmayı sevmediğimiz için hafta sonları da hareketli oluyor. Evde birbirimize ayırdığımız güzel zamanlar var.
Bir kız çocuğu ister misin?
Allah gerçekten isteyene versin. Sıfırdan bebek bakma düşüncesi zor geliyor.
HERKES GİBİ OLMAK FİKRİ HOŞUMA GİTMEMEYE BAŞLADI
Yıllar geçtikçe güzelleşiyorsun, sırrın ne?
Bana bir şey oldu, sus! Daha mı gençleştim ne oldu? Genetik olarak şanslıyım. Düzenli bir hayatın olması, spor yapmak, erken kalkmak, iyi uyumak bunların da avantajı var. Bir de galiba çok çalışmak, o tempo dinamik tutuyor beni. Biraz da minyon olunca insan daha genç ve hareketli duruyor. O yüzden bütün o avantajları bir arada bulunduruyorum diyebilirim. Bir de çok kilo verdim. 1-1.5 sene önceki fotoğraflarıma bakınca 'Bayağı kiloluymuşum' diyorum. Sağlam bir spor ve diyet programıyla kendimi toparladım. Aslında tamamen sağlık için yaptım bunu.
"Estetikli annelerin çocukları kendilerine benzemiyor" açıklamandan sonra linç geldi mi?
Linç değil aslında şöyle... 15-16 yıl önceki 'Kavak Yelleri'ndeki makyajsız halimin yanına 38 yaşımdaki düğüne giderkenki halimi koydular. İkisi arasında tabii ki fark var. Herkes bir dönüp kendi geçmiş fotoğraflarına baksa, kaş alma, makyaj yapma stilimiz hep farklı. Kadınların bilinci de bu konuda değişti. Ben de tabii ki öğrendim bir şeyler. Bir de çok zayıfladığım için bayağı kemik hatlarım ortaya çıktı. Bir yerde estetik yaptırdığım şeyleri yazmışlar, fiyat çıkmış 140 bin TL'ye yakın, fena durmuyor (gülüyor). Aslında görseler, artık birine bakınca var mı yok mu anlıyorsun. Zaten yaptırmış olsam bu kadar rahat konuşur muyum? Bir botoksum var, o da yok şu an zamanı gelmiş (gülüyor). Ufak dokunuşlarla güzel yaşlanmayı seviyorum. O zaman da onu dedim.
Hâlâ aynı şeyi düşünüyor musun?
Söylediğimin arkasındayım. Estetik dozunda olduğu zaman çok güzel. O da günümüz modern tıbbın bir mucizesi. Ama ihtiyaç yokken herkes gibi olmak fikri hoşuma gitmemeye başladı.
HAYALLERİMİN ÜSTÜNÜ YAŞIYORUM
Sosyal medyada herkes dilediği yorumu yapıyor, bazen çok acımasız yorumlar yazıyorlar. Ne düşünüyorsun bu konuda?
Yorumlara takılmıyorum. Çoğu zaman bakmıyorum, arkadaşlarım ya da annem "Sil onu" diye atıyor. "Aman" diyorum. Evet, yapıyorlar, yapacaklar bu mutsuz insanların yaptığı şey. Klavye delikanlılığı dediğimiz şey çok kolay çünkü. Kimi üzdüğünü, kırdığını, yaraladığını bilmeden… O yorum yaptığınız kişinin bir ailesi var ve onlar da okuyor. Bunu yapmadan bir durup düşünmek lazım. Dış görünüş, güzellik, kılık kıyafetle ilgili yorumlar çok acımasızca olabiliyor, o kadarına da gerek yok.
Dışarıdan Bedri ile aşkınız hiç bitmedi değişmedi gibi geliyor, öyle mi gerçekten?
Biz hızlı anne-baba olduk. Hep bir telaşın içinde bulduk kendimizi. Şimdi birbirimize daha vakit ayırmaya başladık açıkçası. Aşk yıllar içinde tabii sevgiye dönüşüyor. Aşkla başlayan, sevgiye devam eden ilişkiler daha kıymetli geliyor bana. Çünkü aşk dediğiniz zaten bir heyecan. Yerine sonra güven geliyor, sevgi geliyor. Evlilik, iki çocuk gerçekten kolay değil bu dönemde. Hastalıkta onu düşündük, "Ya başına bir şey gelirse?" duygusu aşktan daha öte. Çok daha kıymetli.
Çalışan anne olmak da kolay olmasa gerek…
Ben evde oturan anne hiçbir zaman olamadım. Gücüm ve sağlığım varken çalışmak daha iyi geliyor. Evde de o zaman daha enerjik oluyorum, çocukları da daha mutlu ediyorum bence.
Kariyerin için en büyük hedefin ne?
Eskiden de konuştuğumuzda söylemiştim, oyunculuk hayalimde yoktu. Şimdi bugün bu noktada bunları konuşuyoruz. Çok büyük hedefler hiçbir zaman koymadım. Bu yaşadıklarımı hayal edemezdim, hayallerimin üstünü yaşıyorum.