Süt yerine kefir, karpuz yerine kiraz... Reflü hastalarında olay buymuş bu yaz. Valla yazmasam olmaz.
Efendim, Türkiye yabancı basında yanlış yansıtılıyormuş.
Bizim eğlencemiz dansözden, yemeğimiz de kebaptan ibaret değilmiş. Yurt dışındakiler bizi böyle tanıyormuş. Yeter de yetermiş.
Arkadaşımız
Mevlüt Tezel öyle yazıyor köşesinde.
Yurt dışından gelen her ünlünün dansözle göbek atarken çektirdiği fotoğraflarla basında yer almasından bıkmış. Özetle;
Türkiye portresini çizecek bir eğlence konsepti oluşmasını istiyor.
HADİ SEN DÜŞÜN!
Peki Mevlütcüğüm.
Yazıyı ilk okuduğunda insanın söylediklerine hak veresi geliyor bir hevesle. Fakat düşününce iş değişiyor.
Nasıl eğleniyoruz biz?
Hadi sen de düşün.
Ben düşündüm bile...
Rakı-balık ikilisiyle süslü sohbetle... Gecenin devamında kafayı bulup Sezenli, Müslümlü şarkılar çığırmak suretiyle.
Fasıl eşliğinde... Bkz. tipik cümleler: "Doğum günüm, hadi fasıla gidelim", "Arkadaşlar toplandık fasıla gittik, sabaha kadar damardan şarkılar söyledik."
Hadi eksik kalmasın;
Beyoğlu barlarında... Bazen canlı müzikle. Ama böyle gecelerin de kopma noktası her zamanki gibi Türkçe müzik ve eski şarkılar.
Başka? Unutulmaz 45'likleri çalan mekanlarda, arabesk şarkılarla, göbek havalarıyla...
Yoksa nasıl havamızı buluruz biz? Nasıl "Ohhh eğlendik" diyebiliriz ki?
Hadi, bırak yukarıda saydıklarımı.
Bıraktın mı?
O zaman tut; Reina'sını, Sortie'sini, janjan kulüplerini, küçük sokak barlarını falan. Eğlencemizin zirve yaptığı anlar kıvırmaya başladığımız anlar değil mi?
Elimizde şampanya kadehleriyle, somonlu kanepeler yerken ya da caz dinlerken coştuğumuz, keyiflendiğimiz görülmüş müdür hiç? Yooo...
E o zaman?
Yoksa elalemin bayıldığı, zevkten dört köşe olduğu, yere göğe koyamadığı eğlence anlayışımız sadece seni rahatsız ediyor olmasın?
Madem dansöze, kebaba kızıyorsun; önerin ne? Bana sadece
"Başka bir şey bulsunlar" deme. Önerini söyle, işletmeci arkadaşlar da nasiplensinler.
TÜRKİYE BUDUR!
Bana
"Türkiye'yi tanıtacak bir eğlence konsepti" deme, Türkiye budur yüksek müsaadenle.
Göbek atılmayınca, efkarlanılmayınca, "Aaah ah!" çekilmeyince, ucundan da olsa arabeske girilmeyince, sazlı sözlü muhabbetler eksik kalınca; eğlence, eğlence olabilir mi bizde?
Bence olmaz. Bende olmaz!
Başkalarının eğlencesine de özenmem. Kim, ne düşünürse düşünsün, dokuz sekizliktir ritmim.
Senin daha iyi bir fikrin varsa paylaş da duyalım. Yazılarını ilgiyle okuyan biri olarak merakla önerilerini bekliyorum.