Sunay Akın'ın bu hafta SKY 360 kanalında sunduğu Hayat Deyince, bir televizyon programı olmanın çok ötesine geçip 'yılın gazetecilik olayına' dönüştü.
Sunay'ın ortaya çıkardığı gerçekleri Fransız Senatosu'nun ifade özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik utanç verici kararına karşı verilecek mücadelede kullanılmak üzere müthiş bir diplomatik argüman değeri de taşıyordu.
Üstat, programı Karaköy'deki Eski Banka Sokağı'nda açtı. Burada bulunan Sen Piyer Han'ın duvarındaki bir taş plakette şöyle yazıyordu: "Andrea Chenier bu binada doğdu. 30 Ekim 1762..."
Sunay Akın detaycılığı ve düzeltmeleriyle ünlüdür ya, bunu da düzeltti. Hanın yanındaki Sen Piyer Kilisesi'nin kayıtlarından yola çıkarak Andrea Chenier'nin doğum tarihinin 20 Ekim olduğunu, 30 Ekim'de ise vaftiz edildiğini söyledi.
KELLESİ KOLTUĞUNDA
Peki kimdi bu Andrea Chenier?
Anlatalım:
Andrea Chenier, çuha ticareti yapmak için İstanbul'a gelen bir Fransız'ın oğludur. Babası, İstanbul'da bir Rum kızına aşık olur ve Chenier bu evlilikten dünyaya gelir.
Andrea Chenier, Fransız edebiyatının en ünlü şairlerinden biridir. Fransız İhtilali'nde komünarlardan yanadır ama kralın öldürülmesine karşı çıktığı için Saint Lazar Hapishanesi'ne kapatılır.
Ölüm cezalarının insan haklarına ve düşünce özgürlüğüne aykırı olduğunu dile getiren şair, kendini devrim mahkemelerinde savunmaya yanaşmaz. Ziyaretine gelen arkadaşlarına verdiği kirli çamaşırlarının ceplerinden yapraklar çıkmaktadır...
Yaprakların üstünde Chenier'nin yazdığı şiirlerin kıtaları vardır...
TESADÜFE BAKIN
Bir sabah Paris halkı, giyotinin konulduğu meydanda şair Andrea Chenier'nin ölümünü görmek için toplanır. Derler ki, son sözünü söylemesi istenildiğinde af dilerse bağışlanacaktır ama o ellerini çözdürtür ve düşüncelerinden dolayı kopacak olan başını iki elinin arasına alarak şunu söyler: "Bunun içinde daha çok şey vardı!"
Kaderin cilvesine bakın ki; Fransa'nın düşünce özgürlüğüne aykırı olarak aldığı sözde Ermeni soykırımını inkar edenlere cezai müeyyide uygulanmasına yönelik yasa kararı; Andrea Chenier'nin doğumunun 250'nci yılına denk gelmiştir.
Ve şu garabete bakın ki, 1915 yılında yaşananlarla ilgili Ermeni lobisinin tezlerine karşı hiç kimse artık Fransa'da düşüncesini açıklayamayacaktır...
Ve biz; Fransa'nın, Andrea Chenier'nin doğumunun 250'nci yılında aldığı bu talihsiz karar karşısında, düşüncelerimizi Fransa'da ancak başımızı iki avucumuzun arasına alarak söyleyebileceğiz: "Bunun içinde daha çok şey vardı!"
Bitti mi? Bitmedi... Çok daha çarpıcı olanı var:
KİRLİ OYUN ANITLAŞTI
Paris'teki ünlü Perlaşez Mezarlığı'nda bir Ermeni anıtı vardır. Bu anıtta, iddia edilen katliamın da olduğu tarih ve olayların yaşandığı Antep, Adana, Maraş gibi kentlerin adları yazılıdır. Ermeni anıtının bir köşesinde ise aynen şu yazı yer alır: "Fransa için ölmüş, Fransız ordusundaki Ermeniler'in anısına..."
Fransa, kendi başkentinin ortasına diktiği anıtta bile söz konusu tarihte ve yerlerde öldürüldüğünü söylediği insanları 'kendi siyasi oyunlarına alet ettiğini' itiraf etmektedir!
Paris'teki Ermeni anıtı, 1915 olaylarının ne denli tartışmaya açık olduğunun en önemli kanıtıdır!
Bu belgede olayların tarihi ve yerleri bire bir örtüşürken, Anadolu'daki emperyalist oyunlar da gözler önüne serilmektedir. Ama siz artık düşüncenizi, başkentinin ortasına diktiği bu belgeye dayanarak Fransa'da söyleyemezsiniz!.. Yapacağınız tek şey; Andrea Chenier gibi başınızı iki elinizin arasına alıp haykırmaktır: "Bunun içinde daha çok şey vardı!"
Sunay Akın bu müthiş programı, Giyotin adını verdiği iki dizelik şiiriyle kapattı: "Andrea Chenier'nin başı Paris'te / Göbeği İstanbul'da kesildi..." Şimdi bize düşen; gelecek yıl 30 Ekim'de hem Paris'in Concorde Meydanı'nda, hem de Karaköy'deki Sen Piyer Kilisesi'nin önünde yapılacak eş zamanlı törenlerle Andrea Chenier'yi anıp önyargılı Fransızları ve onların yandaşlarını utandırmaktadır.
Tabii hâlâ utanacak yüzleri kaldıysa...