Sizin için pazartesi nasıldır bilemem ama bana sorarsanız; eğitimcidir, intikamcıdır, uykunun en güzel yerinde 'Hadi kalk!' diye dürtülmek misalidir. Gıcıktır yani, sevimsizdir.
Sabahın köründe kalkılır, kahveye abanılır, işe gidilir, haftalık programlar yapılır, diyete-spora başlanır (kısmetse çarşambaya kadar sürdürülür), sigara bırakılır...
Sonra telefonlar susmaz, talepler bitmez, hafta sonuna hasret çekilir. Akşam işten doğruca eve gelinir, acilen fabrika ayarlarına dönüş gerekir.
Zaten herkesler evindedir, koltuğa yayılıp dizi izlenir. Çünkü şehrin en ölü günüdür pazartesi.
Meğer İstanbul eğlence hayatı için artık öyle değilmiş.
Pazartesi sendromu, yerini People'da Mehmet Erdem gecesine bırakmış. Aylardır duyuyordum ama GÜNAYDIN'ın yılbaşı partisi dışında ne People'a, ne de meşhur Mehmet Erdem gecelerine gidebilmiştim. Dedim; bu böyle gitmez, neredeyse kış bitti ama bu gözler bir Mehmet Erdem göremedi. Önceki gün kalkıp gittik People'a...
Hemen bilmeyenlere bilgi verelim; yeri, Gümüşsuyu'ndaki InterContinental Hotel'in altında...
Her gece canlı müzik var. Misal; salı Deniz Seki, çarşamba Berkay, perşembe Cenk Eren... Sosyal medyadan takip ediyorum, her gece tıklım tıklım. Yer yok da, yer yok!
(Önümüzdeki bir ay tüm rezervasyonlar doluymuş) Ee tabii yer olmaz çünkü üçbeş yemek ve atıştırmalıkla, sadece canlı müzik mekanı değil, nefis bir restoran People. Mönüsü oldukça geniş, hatta şehrin en iddialı mönülerinden biri. Serviste ve sunumda her detay titizlikle düşünülmüş.
Sordum; mutfağında 38 kişi çalışıyormuş.
Yani kimse bana başka canlı müzik mekanıyla gelmesin. People işi almış, zirveye koymuş. Böyle uzun uzun mekan yazma alışkanlığım yok ama bir kere sevince övgüde kendimi tutamıyorum.
YORMAYAN EĞLENCE
Ve saat 23.00'te Mehmet Erdem sahneye çıktı. 'Yahu ben bütün kış ne yaptım?' diye düşünmeye başladığım an, tam da bu andı. Mehmet Erdem, hayatımda izlediğim, yorulmadan eğlendiren tek isim olabilir.
İşte bu! Bağıra çağıra şarkı söylemiyor, danslara-şova sırtını dayamıyor, ona buna sataşmıyor. Öyle kendi gibi ki; sakin, cool, tatlı tatlı gülümseyen haliyle, Fikret Kızılok'tan Barış Manço'ya, Sertab Erener'den Ahmet Kaya'ya, Nükhet Duru'ya kadar birçok isimden şarkılar söylüyor. Bütün salon mest oluyor.
Kafan şişmeden, dayak yemiş gibi olmadan, itilip kakılmadan, küçücük yerlere hapsolmadan eğlenip çıkıyorsun People'dan.
Alkışa alkış demiyorum, bütün People ekibini ve Mehmet Erdem'i tebrik ediyorum. Kişi işine aşık olunca, durmadan kafasını güncelledikçe başarı zaten koşa koşa yanına geliyor işte.