Popüler kültürde uzun bir süredir retro ve vintage anlamları birbirine karıştırılıyor. Halbuki retro, moda olan eski ürünlerin/fikirlerin tekrardan tasarlanıp modernize edilmiş hali demek. Vintage ise eski dönemden günümüze aynı tarz, ruh ve hikayesiyle gelmiş olan parçalardan oluşuyor. Öyle ki, salgın nedeniyle ikisi de çok etkilendi...
Pandeminin başına dönecek olursak; ikinci el moda pazarının büyümesinin hızlanabileceği iddia ediliyordu, pek de öyle olmadı, çünkü kimse dezenfekte edilse bile başkasının ürününü kullanmak istemedi. Öte yandan uzmanlar pek çok sektörün geleceğinin değişeceğini öngörüyordu, bu konuda haklı çıktılar. Vintage dünyasına Covid darbe vururken, retro dünyası salgından kazançlı çıktı.
Global Data tahminine göre; ikinci el moda pazarının 2028'de moda sektöründen yüzde 50 daha fazla hacim üretecek. ABD pazarının en büyük oyuncularından ThredUp'ın raporuna göre, ikinci el pazarı geçen üç yılda perakende sektöründen 21 kat hızlı büyüdü. Türkiye'de de otomobilden sonra ikinci el giysi satan platformlar bir adım öne çıktı. Tabii taa ki salgına kadar.
Nişantaşı'ndaki ModaCruz'un en çok satış yapan mağazası kepenkleri indirdi. Online sistemde de durumlar pek iç açıcı değil. Vintage dükkanlar pandemiden dolayı kapanmaya devam ediyor, acil vintage fonu oluşturulması gerekiyor, aksi takdirde 1950'lerden, 1970'lerden fırlamış halimiz tarih olacak. Salgın sonrası kazanç grafiği dilerim çok dibe vurmadan toparlanır ve vintage ruhu kaybolmaz.
Patibüs sokak kedileri için yollarda
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde, sosyal faydası yüksek bir etkinlik hayata geçiriyor. 'Patiler için daha iyi bir dünya' söyleminden güç alan Whiskas, sokak kedilerini besleme amacıyla İstanbul'un çeşitli noktalarına Patibüs'le gidiyor. Patibüs veteriner hekimi ve gönüllüleriyle birlikte yola çıkan gezici araç, rotasında Ümraniye'den Yeşilköy'e 16 farklı lokasyona yer vererek 5 gün sokak kedilerini besleyecek. Oyuncu Sedef Avcı ile birlikte hayvanseverlerden oluşan Pati gönüllüleri, gittikleri lokasyonlardaki kedilerin mama ve su ihtiyaçlarını karşılayacak.
MERDİVENLERDE SANAT VAR
Beyoğlu Belediyesi yaratıcılık anlamında öyle bir güzel bir projeyi hayata geçirmiş ki, örnek alınması gereken projeler listesine en üstten girmeyi hak ediyor. İşin mimarı belediye, sanatı toplumla buluşturmak ve sokakları güzelleştirmek adına ünlü tabloları merdivenlere taşımak için yola çıkmış. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü öğrencileri Furkan Akhan, Kadir Çelik ve Serdar Çakmak, üniversitelerinin kurucuları Osman Hamdi Bey'in Mimozalı Kadın eserini Beyoğlu'nda bulunan Enli Yokuşu'nun merdivenlerine resmetmiş.
15 EKİM'DE AÇILIŞ
Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, konuyla ilgili "Öğrencilerimiz bir haftada projenin yüzde 60'ını tamamladı. İlçemizdeki üniversitelerle iş birliği yaparak diğer merdivenlere de farklı eserler uygulayacağız" diye konuştu. Tablo, yokuşun tam karşısındaki Resim ve Heykel Müzesi'nde sergileniyor. Yaklaşık 15 gündür süren boyama çalışması bu hafta tamamlanacak, 15 Ekim'de de açılışı yapılacak.