Dört yıl önce çekilen 'Aşk Dağlarda Ne Gezer' adlı kısa filmdeki 'Ayşe' rolüyle büyük beğeni toplayan Ezgi Asaroğlu 'Kampüste Çıplak Ayaklar'da 'Deniz' karakterini canlandırıyor. 22 yaşındaki oyuncu, hayata ve aşka bakışını anlattı.
Kasıntı değilim: Egosantrik değilim. Hayatımı başka biriymiş gibi kasıntı davranarak geçirmek istemiyorum. Yanımdaki insanları da 'mış' gibi yapmayanlardan seçmeye özen gösteriyorum. Göz önünde olmak, alkış almak bir süre sonra kişiyi yozlaştırır. Bu yüzden ne övülünce havaya gireceksiniz, ne de yerilince yıkılacaksınız...
EZGİ'NİN DÜNYASI...
D
uruşum belli: Dünyayı ve yaşadığım ülkedeki gelişmeleri yakından takip eden biriyim. Duruşum bellidir. Özgür düşünen, özgür yaşayan, baskılardan ve dayatmalardan uzak bir ülke istiyorum. Atatürk'ün, dünya kadınlarından bile önce bize verdiği hakları sonuna kadar savunmak ve aydınlık bir ülke düşüncesini geleceğe taşımak için, toplumsal duyarlılığa sahip olmak gerekiyor.
Gençlik apolitik: Apolitik, güncel olaylara ve dünyadaki gelişmelere ilgisiz, ülke sorunlarından uzak, izole yaşantılar şaşırtıyor beni. Bireysel kaygıların ön planda olduğu bir durum söz konusu. Herkes gelecekten umudunu kesmiş.
Naif bir 'Deniz': Bu filmin içinde farklı bir felsefe var. Yaşamlarındaki sığlığı ve mutsuzluğu, farklı bir kültürün mistisizmiyle aşan bir grup gencin, olgunlaşma süreçlerini anlatıyor. Filmde 'Deniz' karakterini canlandırıyorum. Deniz; annesini küçük yaşta kaybetmiş, babasıyla (Altan Erkekli) yaşayan, oldukça doğal, naif bir genç kız...
Aşk tutkudur: Aşk birçok duyguyu bir arada barındırıyor. Tutku, sevgi, kıskançlık... Doğal olarak çok şey öğreniyorsunuz. Bazen acı da olabiliyor tabii ama hayatı da böyle öğreniyorsunuz. Ben birbirinin içinde kaybolup tek kişi haline gelmeden; saygı, sevgi, güven ve dürüstlük çerçevesinde, birbirini geliştiren ve tabii ki içinde tutkuyu da içeren sevgiye inanıyorum.